- Kategori
- Etkinlikler / Festivaller
Bekilli sanat ve şarap şenliği

Bir Bekilli görüntüsü
Bekilli Sanat ve Şarap Şenlikleri
''Gidemediğin yer senin değildir.'' - Sivas valilerinden Halil Rifat Paşa.
Günümüzün etkin iletişim kaynağı internetten bilgilendim ve eni konu düşünmem sonrasında Bekilli’de 22-24 Ağustos 2008 tarihinde gerçekleşecek olan ‘8. Bekilli Kültür-Sanat ve Şarap Festivali’ne katılmaya karar verdim.
***
İstanbul-Kütahya-Uşak ve Karahallı yol boyundan güneşin ilk ışıkları yüzümü okşarken Bekilli’de oldum. Şirin bir Anadolu ilçesi özelliğinde. Tepeler ve ağaçlıklar arasında güzel bir yerleşim yeri Bekilli. Ege bölgemizin iç Ege bölümünde. Denizli ile Uşak arasında. Kentsel gelişme ve yapılaşma sürmekte. Üzüm, şarap ve pekmez önemli geçim kaynağı. Sosyo-kültürel anlamda geniş bir yapı var. Yurt dışında çalışanları olduğu ve köylerinde kaliteli mermer yatakları işletildiği belirtildi. Meslek Yüksek Okulu’nun ilçeye canlılık kazandırdığı ayrı bir gerçek.
Bir rastlantı, araçtan inmek üzereyken Mustafa Dilki ile tanıştık. Kardeşi Ali Dilki’yi daha önce tanımıştım. Daha önce iletişimde olduğumuz festival görevlilerinden Tuncer Mankır’ı bulduk. Tanışma sonrasında ilçe dışındaki Kredi Yurtlar Kurumu’nun yurduna götürdü. Yatacak yerlerimizi saptadık.
İlçe merkezine döndük ve meraklı gözlerle gezinmeyi sürdürdük! İlçe merkezinde geniş bir tören alanı var. O sırada festivalle ilgili kimi düzenlemelerin yapıldığı görülüyordu. Gölge bir yerde oturan insanlar vardı. Onları selamlayarak aralarına oturduk. ‘Hoş geldiniz!’ dediler. Orada bulanan belediye başkanı ile tanıştık. Festival gerçekleştirmenin coşkusu ve havanın sıcaklığı ile sürekli terini siliyordu.
Bir süre sonra ilçeye gelen şair, yazar ve sanatçı dostlarla buluşmanın mutluluğu yüreğimizi serinletti! Ülkemizin değişik il ve ilçelerinden 150 civarında şair ve yazarın geleceği belirtilmesine karşın, katılanlar bu sayının yarısı kadardı. Nazilli’den Kerim Özbekler ile uzun süreçli dostluğumuz var. Söyleştik, birlikte fotoğraf çektirdik. Nevzat Çelik, Yılmaz Odabaşı, Dursun Özden, Yaşar Çallı, Hüseyin Avni Cinizoğlu, Kadir–Betül Yatağan, Azime Akbaş Yazıcı, Halil Nihat Yıldız, Münevver Düver, Mansur Ekmekçi, Baki Yıldırım, Pakize Altan, Harika Ufuk, Tuncay Yalın, Cezmi Ersöz, Mehmet Kara, Ramazan Teknikel, Bekir Konçi, Mehmet Uygun, A. Ziya Öğütcen, Ayşegül Dinçbaş, İhsan Topçu, Vahip Aksöz, Hüseyin Zeybek, Ahmet Ünal, Bolat Ünsal, Emine Tarçın, Şerife Çınar, Ahmet Günbaş, Zeliha Demirel, Emine Sonal ve Altay Öktem Bekilli’ye gelen ve belleğimde kalan adlardandı.
Öğretmenler Lokali’nde dinlendiğimiz oldu. Çaylarımızı yudumlarken gazeteleri okuduk. İşletmeci Ahmet bizimle ilgilendi. O sırada Mustafa Dilki, sanatsal çalışma ve tasarılarından söz etti ve güzel yorumu ile etkili şiirlerinden seslendirdi. Anlamlı bulduğum bir şiirinin ilk dörtlüğünü buraya almadan edemedim: ''Şairleri yaralayan / Şiirleri paralayan / İki satır karalayan / Benden başka herkes şair.''
Üç güne sığdırılan yüklü bir programa göz önü edildiğinde ; resim, yontu, çizmece ve fotoğraf sergileri, kimi gösteriler, kitap imzalama, tiyatro oyunları, protokol konuşmaları, halk oyunları gösterileri, şarap stantların gezilmesi, (www.lavaraci.com) sitesinin düzenlemiş olduğu ‘21. yy Hayyamlar Aranıyor’ şiir yarışmasının ödül töreni, konserler, tribün dinletileri, şiir dinletileri, panel ve sunum, gibi etkinliklere yer verilmiştir.
İlk gün açılış ve protokol konuşmalarını ilgiyle izlendi.. ‘Topraktan kadehe...’ sözcükleriyle düşüncelerini açıklayan ilçe kaymakamı Murat çağrı Erdinç, konuklarına ‘hoş geldiniz’ dedi. Sonraki günlerde ilçenin belediye başkanı Yaşar Halil Yiğit, ‘Vizyon kent Denizli’nin vitrin ilçesi Bekilli’ye değgin olumlu düşüncelerini aktardı. Başkanın görüntülü düşünceleri, izleyen günlerde ulusal basında yankı yaptı. Programa göre öteki konuşmalara yer verildi.
Muazzez Abacı, Nurettin Rençber ve Ankaralı Yasemin’in konserleri günlere renk kattı. Çevreden ilçeye akın edenlerin de yoğun katılımıyla ilgiyle ve beğeniyle izlendi! Bekilli’nin aydın ve çağcıl bir halk yapısı, güzel ve cana yakın insanları var. Gecenin geç saatlerine dek ellerindeki şarap kadehleri ile hem içtiler hem de müziğin ritmine ayak uydurdular!
Sonraki günlerde Heykeltıraş ve danışman-pedagog Ahmet Nuray’ın resim-heykel ve özgün baskıdan oluşan yapıtları, izleyenlerin beğenisini kazandı! Nuray, yapıtlarına da yansıdığı gibi, insancıl ve içten...
Etkinliklerde Tuncay Malkır ve özellikle belediye başkanı sekreteri Sorel Eker, sürekli çaba ve çalışma içinde oldular. Konuklarla bir bir ilgilendiler. Her yere yetiştiler.
Böylesi ortamlarda gezer, değişik kimselerle görüşürüm. İlçe halkından kimileri ile tanıştım, konuştum. Stantları ve sergileri gezdim. Türk Hava Kurumu ilçe başkanı ve il genel meclisi üyesi Mahmut Divarcı ve çevresindeki insanlarla söyleştim. İlçede muhasebecilik yapan Divarcı’nın 15 günde bir ‘Bekilli Ses Gazetesi’ yayımladığını da öğrendim.
Gölge bir yerde dinlenirken iki emekli meslektaşımla tanışma şansını yakaladım! Bunlar Aynur Eker ve eşi Metin Eker. Şimdilerde Tekel Bayi işletirler. Arı gibi çalışkanlar. (Soler Eker’in anne-babası) Yaşadıklarının izleri yüzlerinde derin yer eder. Güçlüklere ve haksızlıklara karşı direndikleri hemen belli olur. Hiçbir zaman eğilmediklerinden zaman zaman kırılırlar. Aydın ve çağcıl düşüncelerinden kimi dönemlerde sürülür, kıyılır bu değerli eğitimciler. Ne ki dik ve onurlu durmayı başarırlar! Hele Aynur Öğretmenin neler çektiği yüzündeki derin çizgilerden de belli. Metin Öğretmen, görkemli bir yapıya sahip. Yansıttıkları gülücüklerden belli, mutlu oldukları anlaşılan çift. Beş çocuklarını da en iyi düzeyde yetiştirirler. İkisi üniversitelerde öğretim üyesi, ikisi de liselerde Türk dili ve edebiyatı öğretmeni. Son gün tanıdım, empatik buldum onları. O güzel insanlarla ilçeden ayrılana dek söyleştik ve yeniden buluşmak üzere vedalaştık.
****
Yurdumuzun çoğu il ve ilçelerinde belli aylarda festivaller düzenlenir. Bu etkinliklere çağrılırım, kimilerini basın yayın araçlarından öğrenirim. Elbette başarıyla gerçekleşenler olduğu gibi falsolarla sonuçlananlar da olur. Ne ki ülkemiz genelinde yönetim ve organizasyon boşluğuna rastlanmaktadır.
Toplumu törenler, bireyi müziğin eğittiği gerçeğinden devinimle; gerçekleştirilen çaba, çalışma ve güzelliğe karşın herkesin dile getirdiği; yönetim ve organize eksikliği gözden kaçmadı.! Öteki festivallerdeki olumsuz örnekler mi çekinti yarattı acaba? Nedendir bilmem, şiiri şaraba banmak için gidene ve alışılmış bir beklenti içinde olan şairlerin şiirlerini halka yorumlamaları gerçekleşmedi! Yendi, içildi ne ki şiir aç kaldı ! Doğrusu bu konuda yakınma ve yetkili özürleri de rahatlatmadı. Erken ayrılanlar oldu. Ayrıca aygıtların aşırı gürültüsü ve sanatçıların konuşmaya boğduğu kimi konserler, izleyenleri rahatsız da etti !
Katılanlar konuk edildi. Yöneticiler, karınca kararınca ilgi gösterdiler. Olumlu çabaları ve her güzel çalışmayı alkışlamak gerekir. Teşekkürlerimle başarılarının sürmesini dilerim
Muhsin DURUCAN