Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Ocak '07

 
Kategori
Haber
 

Belediye başkanı alırken mülakatta ne sorulur?

Belediye başkanı alırken mülakatta ne sorulur?
 

Şirketler çalışan alırken ince ince süzgeçlerden geçiriyor. Güvenlik, ahçı, garson, komi dahil buna. Biz de Satış ekiplerimize, Halkla ilişkiler bölümüne benzer yerlere personel alırken hassas olmaya gayret gösteriyoruz. Birinci mülakat, ikinci mülakat ve sorular , sorular. O insanın dünyaya, kendisine, çevresine bakışını anlamaya çalışıyoruz. Niye ? Hata yapmasın. Yaparsa az olsun. En iyisi olsun, katkıda bulunsun.

Bugün en prestijli yöneticilik pozisyonlarından birisi ''Belediye başkanlığıdır.'' Hem siyasi maratonun önemli bir bölümünü içerdiğinden , koşulları ve avantajları gayet iyi olduğundan, yetkileri geniş olduğundan, toplumsal gücü yüksek olduğundan. Neticede saymakla bitmez.

Gelin görün ki ; kapıcı alırken babasının çocukluğuna kadar araştıran bizler, şirkete aldığımız en kıytırık pozisyonlar için bile kılı kırk yaran sizler Belediye başkanını, Milletvekilini bilmeden, görmeden, duymadan seçiyoruz. Böyle oluncada en donanımsız, duygusal zekadan yoksun, insani hasletleri zayıf, kapitalizmin ve paranın rüzgarında nefesi şekillenmiş kişiler gelip tepemize oturuyor.

Haberi okumuşsunuzdur Milliyet'te. Bayramda Kuşadasında köpekler açlıktan birbirini parçalamış. Hem de hayvan barınağında. Niye? Çünkü Belediye oraya gidip yiyecek koymamış.???????? Hayvanlarda hayırsız adaya atılan köpekler gibi birbirini parçalamış.

O köpekelr birbirini parçalarken bayramda. Millet önünü ilikleye ilikleye el öpmeye, tokalaşmaya gitmiştir o adama. O adam ağzında purosu, bardakta viskisi davudi ses tonuyla konuşmuştur belki hepsiyle. Belki çocukları Amerikada, paraları bankada uykudadır. Ama köpekler parçalıyor birbirini.

Son dönemde Blogta yazı yazmayıp sıra savanlar peyda oldu. Seviyeli tartışma istiyorum diyenler. Biraz daha düzey diyenler. Hepimiz kardeşiz diyenler.

Ana kuzuları hala askere kınalı gidiyor. O Kınalı kuzular, kendileri Türk aslanını görünce korktuğu için , mayın döşeyen şerefsizler yüzünden ölüyor. İstanbul'da üç yüz kişi otobüse binip evine gidiyor. Evine hem de cebi boş gidiyor. Hayvanlara ekmek koymuyor belediyeler. Siz de ''seviyeli yazılar'' bekleyin hayattan.

Bekleyin de... Hayat bize ne verir bilemem..

 
Toplam blog
: 187
: 1260
Kayıt tarihi
: 02.10.06
 
 

İyiye ve güzele götürmeliyiz Dünyayı. Sürekli daha çok kazanmak, daha yukarıdan bakmaya çalışmak,..