Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Kasım '11

 
Kategori
Güncel
 

Ben dersimi aldım ya siz?

Ben dersimi aldım ya siz?
 

Tarihini bilmeyen bir millet yok olmaya mahkumdur - Atatürk


Canım ülkemde hayatımız pinpon maçına döndü. Başımızı bir o yana bir bu yana çevirmekten, ne olayları takip edebiliyoruz ne de maçın skorunu biliyoruz. Adeta sersemlemiş bir haldeyiz...

Birileri eline sazı almış sürekli bir nota basma telaşında. Dinleyiciler kimsenin umurunda değil...

Ana muhalefet partisi yine gündemi meşgul etmedeki becerisini ortaya yeni bir konu atarak gösterdi.Kemal bey ekranlara çıkarak her zamanki üslubuyla:

- "Hükümet açıklasın" dedi.

Ardından hükümet bu konuda bir açıklama yaptı. Ama yetmedi.

- "Hükümet özür dilemeli" dedi.

Başbakan kameralar karşısına çıktı ve:

- "Devlet adına özür dilemek gerekiyorsa ben özür dilerim" dedi.

Elbette bu da yetmedi. Konu gündemden düşmemeliydi:

- "O zaman topraklar iade edilsin" dedi.

Anlaşılan o ki, bu konu öyle iki kamera karşısına çıkaracak bitecek konu değildi. Kendisinin yaptığı araştırmacı gazetecilik ödülü almaya aday, elinde belgelerle ekranlarda keyifle izliyor ve tebrik ediyorum. İşte muhalefet budur.!

Biraz geçmişe gidelim...

Avrupada'dan gelen bir  istek:

- Ermenilere soy kırım yapmışsınız.

- Hayır yapmadık.

- Yapmışsınız kabul edin.

- Hayır etmiyoruz, tarihi arşivlere bakın.

- Tarihi belgelere gerek yok, biz yaptığınızı kabul ediyoruz.

- Biz de bunu tanımayız.

- Yasa çıkarttık, aksini söylerseniz tutuklarız.

- Ya tarih?

- Bırakın şimdi tarihi.

- Sizi inandırmak için ne yapalım?

- Hemen tazminat ödeyin...

İşte Avrupa'nın kendi doğrusundan başkasını tanımayan adalet anlayışı...

Yakın geçmişe gidip pkk konusundaki istekleri de yazmak istedim fakat o isteklere bir anlam vermek maalesef mümkün değil. Malum doğu ve güneydoğuda bağımsızlık, ana dilde eğitim, apoya lcd ekran televizyon, olmadı ev hapsi. O kadar çok istek var ki, saymakla bitmez.

- Sizden apoya ev hapsi istiyoruz.

- Tamam nasıl isterseniz?

- Evinde hapsolsun, cezasını o şekilde çeksin.

- Neden?

- İmralı'dan örgütü yönetmesi zor oluyor.

- Adres?

- Kandil.

Görüldüğü gibi pkk istekleri için bir komisyon kurularak, anlamsız olanlar iptal edilse, akla uygun bir tek istek olmayacağı gün gibi ortada.

Biraz daha geriye gidelim...

Başta Rumlar olmak üzere, Kıbrıs'tan da bazı talepler olur.

- Kıbrıs rumlarındır.

- Hayır orada Türkler de var.

- Biz baskı, zulüm, işkence ile Kıbrıs'ı ele geçiririz.

- Türkiye olarak buna izin vermeyiz.

O sırada başka bir yerde hazırlıklar tamamlanmıştır:

- Ayşecim hazır mısın?

- Evet hazırım.

- Hadi canım "ayşe tatile çıksın"

Ardından Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin kurulur. Ancak yine de rumların istekleri vardır:

- Kuzey Kıbrıs zorla zaptedildi.

- Sizin yaptığınız neydi peki?

- Biz barış için...

- Biz de.!

- Hadi o zaman güney Kıbrıs'a tazminat ödeyin.

- Yoksa?

- Ortalığı karıştırmak için başka ülkelerle anlaşır, olmadık işler yaparız...

Acaba ülke olarak bizim bilmediğimiz bir takım zengin kaynaklarımız mı var? O kaynakları işletip ekonomimizi güçlendirerek parasal açıdan güçlü duruma mı geçeceğimizden korkuluyor. Baksanıza her taraftan tazminat ve isteklerin arkası kesilmiyor...

En iyisi kasedi biraz daha hızlı geri saralım da daha geriye gidelim. Herşey Anadolu'ya ilk geldiğimiz zaman Malazgirt zaferiyle başladı. Anadolu'nun ilk sahipleri de yakında ortaya çıkıp, kendilerini buradan sürdüğümüz için yakında televizyon karşısına geçip, bu toprakları geri isterler mi acaba?

Kim bilir...

Çevremizde bu kadar talep varken, biz de birkaç talep sıralayalım o halde:

- En başta pkk denen illetin aldığı 30 binden fazla insanı geri isteyebiliriz mesela.

- Ya da biraz geriye gidip Kurtuluş Savaşı öncesi ülkemizi kağıt üzerinde paylaşıp, tüm yurtta katliam yapanlardan yaptıklarının karşılığını ve savaşta şehit düşenlerin hakkını isteyebiliriz.

- Adımızı dünyada karalamaya çalışanlardan, tarih önünde hesap vermelerini de isteyebiliriz.

- Hatta biraz ileri gidip, Osmanlı İmparatorluğu sınırları dahilindeki ülkeleri geri isteyebiliriz.

- Ülkede birşeyler yolunda giderken kriz lafını ortaya atanlardan bunun hesabını sorabiliriz.

- Hala piyasada çalışanları krizi bahane ederek sömürenlerden, çalışanların alın terinin karşılığını isteyebiliriz.

- Gündemi değiştirmek ve halkı aldatmak adına haber diye servis edilenlerin hesabını sorabiliriz.

Gördüğünüz gibi bizden anlamsız istekler ve sözde olaylarla birşeyler talep edenlere, hesabını soracak o kadar çok şey var ki, burada yazmaya satırlar yetmez. O yüzden bu istekleri fazla uzatmaya gerek yok.

...

Ülkenin menfaatini düşünenler, kendi çıkarları veya hesapları uğruna ülkemize ve milletimize zarar vermeyi bırakıp. Önce kendilerine çeki düzen vermeli, ardından işlerini layıkıyla yapmalılar. Bizim oylarımızla meclisi işgal edenlerin, aldıkları oylar neticesinde yükümlülükleri vardır. Yaptıkları ve söyledikleriyle, ülkeye zarar vereceklerine, önce onları yerine getirsinler...

...

Memleketin geldiği şu anki noktada, işsizlik oranları, dış borçlar, cari açık ve ekonomik olarak yaşadığımız tüm bu sıkıntıları düşünüyorum. Tarih önünde geldiğimiz bu nokta memleket olarak tüm hesabı fazlasıyla ödediğimizi, aksine alacağımız olduğunu düşünüyorum...

Haksız mıyım?

BirDost

 
Toplam blog
: 36
: 8702
Kayıt tarihi
: 08.04.11
 
 

2000 yılına 30 kala İstanbul'da doğmuştur. Liseden sonra her ne kadar üniversite okumaya yeltense..