- Kategori
- Kitap
Ben neden tarih okudum?
İlköğretim hayatım boyunce neredeyse 7 yıllık bir süredir kitap okumak bana cazip gelmezdi. Hiç sevmezdim. Muhtemelen sevdiğim bir kitapla karşılaşamadığımdan ve eğitim sistemimizin kitap okumaya, anlamaya ve düşünmeye yönelik bireyler ortaya çıkarma gibi bir misyonu olmadığından olsa gerek. Neyse başkalarını suçlamaya veya bütün yükü siteme ve hocalara atmak değil niyetim. (illaki onların da kabahati...)
Bana alınan ilk kitap tarih ile ilgili bir çizgi romandı ve çok severek okumuştum. Hatta yıllarca evde durmuştu fakat sonra o kitaba ne oldu hatırlamıyorum. Hatırladığım tek şey 1. sınıfta bana verdiği mutluluktu. Daha sonra 7. sınıfta olduğum bir dönem annem Olgunlar Sokak'ta bir kitapçıdan benim için bir roman almıştı. Kadere bakım ki o kitap da geçmiş zamanı anlatıyordu. Gerçi yakın geçmişti ama olsun. O zaman fark ettim ki ben geçmişe merak duyuyorum. Hayali romanlar okumak değil yaşanmış gerçek hikayeler, gerçek insanlardı benim ilgimi çeken.
8. sınıf yıllarım benim için dönüm noktası oldu. Hani derler ya insanın en büyük şansı iyi bir öğretmene sahip olmaktır diye. İşte ben iyi bir öğretmenle karşılaştım Zaten içinde geçmişe dönük bir sevginin olduğunu fark ettiğim o yıllarda T.C. iNKILAP Tarihi ve Atatürkçülük dersi hocam bende müthiş bir sevginin parlamasına vesile oldu. İşte o yıl tamam dedim ben tarihçi olmalıyım. Bu kararımdam sonra okuduğum kitapların neredeyse tamamı tarih ile ilgili oldu. Asla yolumdan dönmedim. Hep okudum.
Lisede de karşıma çok iyi tarih hocalarım çıktı. İyi ki çıktılar. Elimden tutup beni destekleyen, teşvik eden harika insan. Özellikle birisinin yeri aypayrıdır Kıymetli hocamın yaptıklarını sizlere başka zaman yazarım.
Sevgiyle kalın.