- Kategori
- Şiir
Ben onu sevdim.

Gözleri mavi, saçları altın sarışı
Ben onu sevdim.
Gözleri mavi,
Saçları altın sarısı.
Ondan vazgeçemem ve unutamam.
Unutturmak isteseler bile
Kalbimden attıramazlar onun sevgisini.
O bir doktor misali:
Önümüze reçeler sundu.
Eğer, basımız sıkışıp zor kalacağımız an,
Nutkundan bize ne yapacağımızı söyledi.
Bugünler zor günler!
Çünkü onun sevgisini,
İçimizden atmak isteyen,
Bazı mihrak odaklar var.
Hatta "Dindarım" diyen kişiler var.
Dindarlık.
Ona bir diyeceğim yok.
İnsan dindar olabilir.
Ama "Dindarım" diye de,
İsteğin yaşam biçimine başkalarına dayatamazsın.
Dindarlık bu değildir.
Namaz kılıp dua etmek hiç değildir.
Ramazan ayında oruç tutup da iftarda tıkabasa yemek hiç de değildir.
Hatta Kuran'ı anlamadan Arapçasını okumak, okutmak ve öğretmek;
Bu değildir.
Dindarlık demek bunlar demek değildir.
Dindarlık demek
Kendini sevmek, İnsanları sevmek demektir.
Ayrımcılık yapmamak demektir.
Ne olursan ol tüm insanlığı kabulenmek demektir.
İnsan olabilmek demektir.
İnsanlığını sergilemek demektir.
Kendini kendinden silip,
İnsanlığa hizmet etmek demektir.
Ben onu sevdim.
Gözleri mavi,
Saçları altın sarısı.
O kendini kendinden silip
İnsanlığa hizmet etmiş biri.
O önüne düşman bayrağı serildiğinde
"O bir milletin timsalini çiğnemekle hata etmiş, ben o hatayı tekrar edemem"
Diyerek o olgunluğu sergilemiş
Düşmana nasıl bağrına basabileceğini
İnsanlara göstermiştir.
Ben onu sevdim.
Gözleri mavi,
Saçları altın sarısı.
Ondan vazgeçemem ve unutamam.
Unutturmak isteseler bile
Kalbimden attıramazlar onun sevgisini.