Ben zır cahilim... (Danışmanlar zır cahil olmaz...)

Bugün bir ara eski dostlarla sezona veda amaçlı “halı saha” maçımız vardı. Yaşlandık artık futbola ara vermenin zamanı geldi oğlum dedi, Doktor Cenap…
Kanımıza işlemiş bir kere öyle şak diye vazgeçilmiyor, her yanımız sarkmış saçlara "kar yağmış" olsa bile...
Dedim ki yorgunum bugün erken yatayım, ne televizyon ne cep telefonum açık kalmasın:
Televizyonu kapattım, aldım elime bir kitap, Robin Sharman’nın “Unvansız lider” isimli kitabı, tavsiye ederim!
Cep telefonumu kapatmak için tam uzandım “dit” bir mesaj geldi; aynen şöyle…

***

Başbakan Erdoğan'ın Başdanışmanı Yalçın Akdoğan; Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hakkında haksız eleştirilerin olduğunu ifade ederek, "Biraz ağır olacak ama burada zır cahil bir yazar takımı var. Yani tamamen cahilce hareket eden bir yazar takımı var.”
Bu konuda benim söylediklerim çok belli. Benim yazdıklarımı söylediklerimi okumamış, dinlememiş gazete başlıklarına bakıp yazı yazıyorlar.
Burada mesele Başbakanımızın siyasi üslubuna değil. Siyasi varlığına tahammül edemeyen bir kesim var. “Yol yap, köprü yap ama İmam Hatip yapma… “
Sayın Başbakanımızın bir karakteri var. Bu bilinmeyen bir karakter mi? Bu karakter birilerinin işine gelmiyor. Dünyada bir takım güçler uluslararası güçler bu lider tipolojisinden rahatsızlık duyuyor" dedi…

***

Yazarlara “zır cahil” demek bir danışmana hiç yakışmıyor bir kere onu söylemek lazım. Haklısınız Başbakanı her daim savunmak zorundasınız bunun için oradasınız ve “tonla” para alıyorsunuz…
Ayrılın oradan sizin yüzünüze bir Allah'ın kulunun bakmayacağını da adınız gibi biliyorsunuz, hayatın acı gerçeği bu kardeş…

***

Sağa sola saldırmaktan vazgeçin bu zır cahil dediğiniz yazarlar kimin ne mal olduğunu ne düşündüğünü neden korktuğunu gayet iyi biliyor.
Bir kere bakın kendi lafınız içinde bir garip tezat var, onu büyük ve renkli harflerle yazdım; Yol yap, köprü yap ama İmam Hatip yapma…
Bunu kim diyor “Halk”
Sakın ola hangi halk demeye falan kalkmayın; eğer AKP ye oy vermeyenlere “halk” demiyorsanız
Bir; Başbakan her fırsatta ekranlara meydanlara çıkıp biz tüm halkımızı 76 milyonu kucaklıyoruz, demiyor mu?
Bizim bilmediğimiz bir şey mi var; AKP’ye oy atmayanlar, seçmeyenler 76 milyonun içinde yoklar mı?
Eğer hayır, diyorsanız %50 de yani bugün tepki koyanların içindeki kitle de “halk” tır.
İki; Başbakan halkım istediyse ve istediği sürece de ben kim ne derse desin “halkımın istediğini yaparım” demiyor muydu?
Alın size MHP CHP BDP nin içinde bulunduğu halk; Yol yap, cami yap, köprü yap ama İmam Hatip yapma, Topçu Kışlası yapma, diyor Başbakana…

***

Hem söyle misiniz sayın danışman; ne demek başbakanın bir karakteri var, herkes ona uymak onun karakterine saygı duymak önünde düğme ilikleyip eğilmek zorunda mı sizin gibi…
Halkın vatandaşın bir huyu suyu ve karakteri yok mu? Koyun ya da kazık mı vatandaş?

***

Bu ülkeyi idare edenlerin “karakteri” ancak ve ancak halkıyla bütünleştiğinde kucaklaştığında ortaya çıkar. Bugüne kadar vatandaş Başbakanın karakterini karizmasını beğeniyordu ama madalyonun öbür yüzü göründü, şimdi beğenmiyor bu kadar basit.

***

Yani ülkeyi yönetenler kendi kafasına bazı yandaşlarının istek ve çıkarlarına göre değil halkın istek ve sevgisine göre karakter sahibi olmak zorundadırlar…

***

İşte halk; sizin de itirazınızda ve bundan önce yaptığınız birbirinden garip yazılı ve sözlü görsel açıklamalardaki bu karakter diretmesine "ben yaptım yapacağım ben istedim olacak" anlayışına itiraz ediyor.
Ne yazık ki siz bunu varlığınızı çıkarınızı ve akan para musluğunuzu kapanmaması için yapamıyorsunuz.

***

Şimdi gecenin bu saatinde herkesi elini vicdanına koyup cevaplamasını rica ediyorum;
Başbakanın artık ayyuka çıkan baskılarını diretmelerini yasaklamalarını görmezden gelip kendi kafasında bazı savunma taktikleri geliştiren “Başdanışman” Yalçın Akdoğan mı zır cahil,
Yoksa gün gibi ortalıkta olan “eylemlerin” sebeplerini korkmadan çarptırmadan sakin bir üslup ve kafayla (ayyaş iken de olabilir)açıkça ortaya koymaya çalışan yazar ve televizyoncular mı?

***

Bir kere “yazarlara, sanatçılara, ressamlara, heykeltıraşlara “zır cahil” demek sizin boyunuzu da aşar, haddinize de düşmez.

Zır cahil bir yazardan aynı zaman da çapulcudan iyi geceler efendim…

Erdoğan ÖZGENÇ