Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Aralık '09

 
Kategori
Güncel
 

Bende hoşgörü kalmadı artık!

Bende hoşgörü kalmadı artık!
 

İzmir'de yakılan belediye otobüsü


Şu açılım söylentilerinden bir süre önce doğuda uzunca bir süre dolaşma imkanım olmuştu. Bölge insanı ile yakın ilişkiler kurdum, bolca sohbet ettim. Yaşadıklarını, geçmişlerini, gelecekten beklentilerini, devlete, vatandaşa, ülkeye, bayrağa, teröre, soruna bakışlarını anlamaya, algılamaya çalıştım. Kürtler hakkında birçok önyargım olduğu fark ettim. Oldukça yararlı oldu bu doğu seyahati bana.

Sebepsiz yere çektikleri eziyetleri dinledikçe nasıl böyle olaylar yaşanır diye kendi kendime sordum. Aynı ülkede bunca farklılık bir arada nasıl olur? Nasıl bizler batıda duymayız bunca yaşananları?

Kürtleri ve bölge halkının duyarlı olduğu her şeyi az çok anladım. Hak da verdim hepsine… Bende yaşasaydım sizlerle buralarda, bende sizin gibi düşünürdüm. Bende aynı baskıyı hissetseydim bende isyan ederdim dedim her seferinde. Anlatılanlardan, duyduklarımdan çıkardım bunları her seferinde…

Doğudan dönüşümle beraber ezbere söylenen ve “Kürtler” ibaresi ile başlayan tüm cümlelere karşı çıktım. “Bir dakika durun” dedim. “Bende gittim, gördüm, konuştum, dinledim. Genelleme yapmayalım. Ezbere konuşmayalım…”

Batıda kulaktan duyma bilgilerle ezbere konuşmak kolay. Her seferinde görmek istediğimiz kadarını görmüyor muyuz, duymak istediğimiz gibi duymuyor muyuz zaten?

***

Açılımın ardından ülkeye dönen ve eli kana karışmadığı iddia eden grubun karşılanma merasimi beni oldukça sinir etti. Tamam, seviniyorsunuz, akrabalarınıza kavuşuyorsunuz da nedir bu gövde gösterisi?

Ardından başlayan ve tekrarlanan “Sayın Öcalan” söylemleri.

Tansiyon gitgide yükselirken tamam diyerek yine hoş görmeye çalıştım. En insani özelliklerimle. 10 Kasım törenlerinde İstiklal Marşı okuyan DTP’lileri görünce bir şeyler değişiyor galiba dedim kendimce…

Ben böyle masumane düşünürken PKK’nin kuruluş yıldönümünün coşkulu (!) kutlamaları esnasında yurdun dört bir yanında meydana gelen olayları izlemeye koyuldum.

Kutlamalardan bir süre önce İstanbul’da üniversite sınavına hazırlanan bir öğrenciye atılan molotof kokteyli ve gencecik kızın bedeninde oluşan tahribat yüreğimi burktu. Bu nasıl insanlık bu nasıl vicdan diyerek yapanların duygularını anlamaya çalıştım.

Ardından kutlama bahaneleri ile İstanbul’un orta yerlerinde İETT otobüslerini yaktılar.

Bu ülkede herkesin emeği ile satın alınmış, kamu malına zarar vermek ne derece insanlık, ne derece haysiyetli insanların yapabileceği iş şaştım kaldım. Bazı semtlere hava kararınca otobüs gönderilmemesinin sebebi de buymuş zaten. PKK paniği!

Mersin’de, Hakkari’de, İstanbul’da PKK sempatizanlarının savaş alanına çevirdiği sokaklar…

Ve son…

İzmir’de belediye otobüsü önce taşlandı, hemen ardından molotof kokteyli atılarak yakıldı.

Ben de pes ettim artık. Sizlere bu kadar hoşgörü, insanlık yeter. Kürtlerin genelini temsil etmediğinizi sizlerde biliyorsunuz, Kürtlük, barış, demokrasi adına bu tip eylemler yapılmaz. Haddinizi bilin, kendinize gelin!

Ahmet Buğra TOKMAKOĞLU

Abtokmakoglu@gmail.com

 
Toplam blog
: 430
: 2186
Kayıt tarihi
: 18.06.07
 
 

20 Nisan 1989'da İzmir'de doğdu. İlköğretim ve lise öğrenimini Karşıyaka'da tamamladı. 20..