Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Kasım '18

 
Kategori
TV Programları
 

Beni Affet'in Kader'i Ceren Yalazoğlu Karakoç ile Dolu Dolu

Beni Affet'in Kader'i Ceren Yalazoğlu Karakoç ile Dolu Dolu
 

Bir yıl... İki yıl tanışabilmek için geçen süre, bir yıl ise röportajı tamamlayabilmek için geçen süre... Evet işte Ceren'le buluşma hikayemiz bu. :)

Zaman göreceli bir kavramdır dünyada. Herkesin zamanı kendinedir ve zaman aslında yoktur. İnsanın yarattığı bir kavramdır zaman. Yaşları, dakikaları, saatleri, yılları insan yaratır. İşte o yüzden zaman yoktur, her şey anda olup biter. Tıpkı 8 sezondur başarıyla devam eden Beni Affet'in zamana meydan okuyuşu gibi...

İnsanları da birbirine bağlayan döngüler vardır zamanın zamansızlığında... İşte Ceren bana bunu hissettirenlerden. Çocukluğumun Ankara'sı'nda Tunalı Hilmi Caddesi'nin ılık bir sonbahar akşamıyla nefes aldığı bir akşamında, Elizin Pastanesi'nde Gökberk. Cansın ve Ceren'le buluştuğumda, zaman hiç geçmemiş, annem bu dünyadan hiç gitmemiş, çocukluğum hiç bitmemiş gibi hissederken, sıcacık sohbetlerinde hayat buldum yeniden. 

Bu sezon Beni Affet'te Kader ve Murat aşkının ön plana çıkmasına kendimizi çok hazırlamıştık. Yani sizi bilmem ama ben hazırlamıştım. O nedenle Yılmaz ve Müjgan aşkının taçlandırılmasıyla biraz hayal kırıklığına uğradım. O ikilinin de değeri ve hikayesi büyük, ama Kader ve Murat senaryolarının biraz daha canlı hale gelmesini izleyici olarak herkes bekliyor. Buradan herkes adına senaryo ekibine açık çağrıda bulunuyorum. Ve lafı çok uzatmadan, sevgili Ceren'le röportajımıza geçiyorum.

İyi ki tandıım!

Ceren Yalazoğlu Karakoç’un Kader karakteri ile benzer ve farklı yanları var mı?
Varsa neler? Bize biraz Kader karakterini anlatır mısın?

Bunu istersen antik Yunan’a bağlayarak anlatalım :) Enerjimiz, yüksek enerji olmamız benziyor.

Benzemeyen ne… Ya aslında çok evrildi ya karakter, daha önceden haksızlıklara karşı durabilen bir karakterdi… Öfke… Öfkemiz benzemiyor. O kadar yüksek öfkem yoktur benim hayatta, daha durağanımdır.

Kader’de değişmesini istediğin yönler var mı? Varsa neler?
Eskiye dönmesi biraz daha ya… Ses çıkarması… Şu anda bir yerde mahsur tutuluyor. Bu korkusunun geçmesi, onu bastıran şeyin üstüne çıkabilmesi…

Ceren Yalazoğlu Karakoç’un en büyük hayali nedir?
Şu aralar, çok iyi paralar kazanıp hayvanlar için bir barınak yapmak.

Ceren Yalazoğlu Karakoç’un en büyük korkusu nedir?
Ölüm. Ölümle bir türlü anlaşamadım ben, ondan herhalde…

Ceren Yalazoğlu Karakoç’un en sevdiği kitap?
Tanrılar Okulu. Ama hayatımda bir kalıntısı olan, yer eden bir kitaptır.

Ceren Yalazoğlu Karakoç’un bir hobisi var mı?
Yoga. Bu ara yogayla çok ilgiliyim.

Ceren Yalazoğlu Karakoç’un dizide kendisine en yakın bulduğu karakter hangisi? Neden? (Dizi karakterlerine göre)
Çok yine biraz megaloman bir tavır olabilir ama Kader yani. Bizde şimdi iyi karakterler var, kötü karakterler var. Kahramanlar, anti kahramanlar var. Ve kötüler var. Kader biraz hepsinden alan bir karakter ya, çok daha insani olduğu için onu kendime biraz daha yakın görüyorum. Kadın karakterler arasından…

Dizi setinde unutamadığın bir anı var mı? Paylaşır mısın?
Kendi başıma değil de, İlkay ablanın başına gelen bir olay var. Dizide annem rolündeki İlkay ablanın yaşadığı bir olay… Bir beyin ameliyatı geçirdi, beyninde tümör var diye. Kıbrısköy’den, bizim o çekim yerimizden, çok severiz orayı ve insanlarını, Kıbrısköy halkımızdan, komşularımızdan biri gelip “Kadeeer, senin anan iyileşti mi?” dedi. “Geçmiş olsuna gelicez” dedi. Ben onu unutmam yani. Herhalde hepimizin başına gelmiştir, gerçek gibi algılamaları. Hem hoşuma gidiyor, hem zaman zaman korkutuyor.

Ceren bir renk olsa hangisi olurdu?
Turuncu olurdum. Çünkü ben güneşle beslenen bir insanım. Belki ondan…

Ceren bir şarkı olsa hangisi olurdu?
Bir müzik ezgisi olsaydım Yunan müzikleri, Yunan ezgileri olurdum.

Murat-Kader ikilisi ve Murat-Güzel ikilisi desem? Bu ikililer için ne düşünüyorsun?
Murat ve Kader bizim hepimizin klişesi olan ve belki hep söylenen kavuşamayan aşk. Aşk olur ve biter. Belki olduğu zaman biticektir, tadı kalmayacaktır. Bu tarafı besleyen o kavuşamama, tutku. Murat ve Güzel ise… Sevgi ya... Bir insanı sevmek. Onların aralarında sevgi var ama bir tutku, bir aşk değil bu. Hani bazı çiftler vardır ya birbirleriyle büyür, aşk falan yaşamamıştır hayatında ve doğru onun için odur. Sevgiyi görürsün, ya sevgi, arkadaşlık, dostluk, her şeydir o. Ama bazı durumlar vardır, büyüklerimiz anlatır, ah benim bir aşkım vardı, ben ona kavuşamadım diye. Murat ve Kader, o aşk işte. Yıllar sonra birbirlerini gördüklerinde yine aynı heyecan, ama aşkı yaşayamama hali… Ben öyle görüyorum.

Ceren Yalazoğlu Karakoç’un en çok oynamak istediği karakter/rol nasıl bir karakterdir? (Bundan sonrası için)
Çok şey olabilir, klişedir belki ama… Gerçek bir hayat kadınını oynamak isterdim. Ama dibine kadar bir hayat kadınından, kötü bir hayat kadınından bahsediyorum.

Ceren Yalazoğlu Karakoç’u 3 kelime ile anlatırsan?
Çok çok çok yüksek enerji, sakinlik, zaman zaman kırılgan.

Beni Affet fanlarına bir mesaj vermeni rica etsem...
En kısa zamanda iyi olup kurtulucam, beni merak etmeyin. Sizi seviyorum :)

Beni Affet'in yönetmenlerine bir mesaj  vermeni rica etsem...
Ah ya… Seviyorum onları ya, onlarla çalışmak keyifli. Yani hep bayanlarla çalışıyorum. Bayanlarla çalışmak zordur ama onlarla çalışmak keyifli. 8 yıldır güzel gidiyor her şey.

Eşine, sevgili Osman Karakoç’a bir mesaj vermeni rica etsem…
“İyikim”…

 
Toplam blog
: 34
: 999
Kayıt tarihi
: 22.03.18
 
 

18 Haziran 1985 İzmir doğumludur. İlkokul,ortaokul ve lise öğrenimini Özel Çakabey Koleji'nde tam..