Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Mart '16

 
Kategori
Blog
 

Beni siz delirttiniz

Beni siz delirttiniz
 

Hayat, cümbüşlü bir oyundur be, Culduz!


Kim yazmıştır bu oyunun senaryosunu,


Ve ne zaman  iner o mahut perde, bilinmez!


Bu garip oyunun yıldızı olacaksan eğer, milyarlardan biri olma...


Şavkın şimalden yansısın mesela.


Yol göster okyanus gecelerinde denizcilere,


Kuzey Yıldızı ol!


Ya da ne bileyim, bin yılda bir görünen,


Kuyruklu Yıldız ol!


Sen süzüldükçe o sonsuzlukta,


Parlak tozların da gelsin peşinden.


***


Kuş olacaksan kartal ol!


Uç erişilmez yüksekliklerden.


Lale olma, sümbül olma, çabucak soluveren gül olma!     (O huzur bahçelerinde.)


Olacaksan kardelen ol, baharı ilk sen müjdele.     ( Boş durma.)


Toprağa minnet etmeyen nilüfer ol!     ( O durgun göllerde.)


Kaktüs ol benim salak oğlum, kaktüs ol,


Uçsuz bucaksız çöllerde.


***
Hayat, bitmek tükenmek bilmeyen bir kavgadır be, Culduz.


Kim yazmıştır bu kavganın senaryosunu,


Ve ne zaman iner o rezil perde, bilinmez!


Bu kavgada yumruğu ilk yiyen sen ol!


Ama akrep olma, çiyan olma,


Sinsi engerek olma.


Pıstığın yerden fırsatını kollama!


"Dur bir tane de ben ekleştireyim," deyip,


Kimseleri de sokma!


Kır kalemini ama satma! (Bir sayfayı da aşma.)


Şairin dediği gibi;


Koy postanı, gör bütün restleri,


İsteyen getirsin üstünü! (Nah getirirler üstünü.)


Düşersen ağlama, halinden de yakınma,


Varsa bir haksızlık, ilk itiraz eden sen ol!


Ön saflarda isyan,


İsyanlarda bayrak ol!


İnsan ol ulan Culduz, insan ol!


***


Ve şunu da sakın unutma;


Şu orostopol dünyada en sinsi çelmeler,


Ve en zalim darbeler,


Hayatı seyredenlerden gelir.


Yaşama layık olma çabalarının,


Toprağa minnet etmeyen bir nilüfer olmanın,


Ve erişilmez ufuklarda kartallar gibi uçmanın,


Ödenmesi gereken bir bedeli vardır.


Bu bedel;


Yalnızlığa ışınlanmakla ödenir.


Oysa, yanında kimse olmadığı için değildir yalnızlığın.


Yazgındır artık benim güzel çocuğum, yazgın!           ( Yanık yanık türkü ol!)


Işıklı caddelerde tek başına yürür,           ( Yürek yürek şarkı ol.)


Tek başına seyredersin ışıklı vitrinleri.           ( Nihavent ol, hüzzam ol.)


Sağından solundan canlı kadavralar geçer!           ( Olacaksan deli ol!)


Onlar ki yaşayan ölüler!                      ( Beni siz delirttiniz.)


O ölüler ki koro halinde kafanı ütüler.                 (Siz beni delirttiniz.)


Sigarandan yakarsın sigaranı sen,                   (Beni siz delirttiniz.)


Aynaların şerefine kaldırırsın kadehini,             ( Delirttiniz, delirttiniz.)


Zıkkımlanırken.                 ( Deliyim ben, deliyim ben, deliyim ben.)


***
Ama aldırmamak gerekir,


Seçenekler fazla değil evladım, fazla değil!


Ya seyredeceksin kıyı kenar bir yerden bu orostopol hayatı,


Ya da;


Milyonlarca ışık yılı uzaklıktaki yıldızları yakalayacağım diye,


Zıplayıp duracaksın!


Böyledir bu hayat,


Culduz evladım!

 
Toplam blog
: 312
: 1658
Kayıt tarihi
: 10.02.07
 
 

Önceleri konuşurdu insanlar, "yazmak", sonraların işi... Duygu ve düşüncelerimizin yanı sıra gözl..