Benim "bozkurt"larım sınırlarımızı bekler diyen Devlet Bahçeli'ye soru: Hangi bozkurtlar!?

MHP lideri Devlet Bahçeli, Başbakan Erdoğan'a hitaben; Sen teröristlerinle bekle, ben bozkurtlarımla sınırlarımızı beklerim" demiş...

Adı "Devlet" oldu diye kendini devlet sanan Sayın Bahçeli, barış sürecinde milliyetçi tepkileri devşirerek büyüdüğünü sanıyor. Bu şişkinliği aslında gaz olduğunun farkında bile değil...

Ben sınırlarımızı bozkurtlarımla beklerim, diyen Sayın Bahçeliye sormak lazım: Hangi bozkurtlarınla??

Bahçeli, sanki yetmişli yıllardaymışız gibi hala biz "bozkurt" varlığından söz ediyor. O günlerin anarşi ortamından doğan "bozkurt" varlığının hala sürdüğü illizyonunu yaratmaya çalışıyor.

Elbette, bu ülkenin sınırları sadece Devlet Bahçeli'nin sorumluluğunda değildir. Sayın Bahçeli'nin iddiası ancak ve ancak siyasi bir söylemdir.

Ne var ki, bu söylemin bugün siyasi olarak bile değeri yoktur. Ülkenin sınırlarını koruyacak olanlar sadece "bozkurtlar" olmayacak da zaten ortada Bahçeli'nin iddia ettiği kadar bozkurt da kalmadı.

Ülkücü gençlik, bugün elli yaşın üzerinde insanlardan oluşuyor... Bunların çoğu da çoktan Bahçeli'nin yanından ayrıldı; ya başka partiler kurdular (Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu gibi) ya AK Partili oldular ya da kuşe-i uzletlerine çekildiler.

Şimdi kaç yerde kaç "bozkurt" var da Sayın Bahçeli sanki bir "ordusu" varmış edalarına giriyor. Bizim anadoluda bir söz vardır hani: Sen karnındaki gazı  yağ mı sanıyorsun, derler...

Sayın Bahçeli'nin devlet içinde "devlet" edaları da biraz böyle oluyor, söz meclisten dışarı...

Bırakın bu boş söylemleri de Türkiye'nin geleceğine katkı sunacak olumlu bir kaç söz edin... Hiç değilse gelecekte tutunacağınız bir dalınız olsun.

Biraz tutarlı, akıllı ve sorumlu politikalar yürütürseniz  millet size devletin bir ucundan tutma imkanı ve fırsatı verir belki... (Gerçi iktidarın bir ucundan tuttuğunuz günleri de gördük ya...)

Böyle giderseniz, "devlet" sadece adınız da kalacak Sayın Bahçeli... Siz, komik matematik hesaplarıyla iktidar arayan, her ağzından öfke ve nefretten başka bir şey çıkmayan, milletin ayranını kabartarak barış sürecine zarar veren "yavru muhalefet" olarak unutulup gideceksiniz..

Ama Türkiye yaşamaya devam edecek!