Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Temmuz '15

 
Kategori
Güncel
 

Besle Kargayı

Besle Kargayı
 

Paralel yapı” adını verdikleri hayali bir örgütle amansız bir mücadeleye giren ve bütün mesaisini bu yolda harcayan AKP iktidarı. “Çözüm süreci” safsatası ile asker ve emniyete PKK’nın eylemlerine müdahale etmeyin talimatını verirken. Emniyetin peşine düştüğü “Selam Tevhit Örgütü”nü yok sayıyor, IŞİD’e katılımları ve dolaylı olarak yapılan destekleri de ortaya çıkan delillere rağmen inkâr ediyordu.

Türkiye’de inkâr edilen IŞİD varlığı;

Türkiye’deki IŞİD tehlikesi ile ilk resmi tespit Hatay valisi Celalettin Lekesiz tarafından gündeme getirilmişti. (Lekesiz’in 15 Mart 2013 de IŞİD militanlarının Türkiye’ye sızdığını ve bu konuda acil önlem alınması konusunda iç işleri bakanlığına detaylı bir rapor yazdığı raporun sumen altı olduğu iddia ediliyor. (Kaynak: Bugün Gazetesi))

Geçtiğimiz yıl “IŞİD gerçeği ve hedef saptırma” ile “IŞİD’in Türkiye’de ayak sesleri” adlı yazılarımda Türkiye’deki İŞİD yapılanmasına dikkat çekmiştim.

Tarih : 28 Temmuz 2014 Yer: İstanbul (Ramazan ayı) İstanbul’da IŞİD’e kamp yeri tahsis edildiği iddiaları gündeme gelmiş, akabinde Ramazan bayramında İŞİD’in Türkiye uzantısı olduğu iddia edilen bir grup İstanbul’da açık alanda bayramlaşma adı altında kadın ve erkekli her yaştan insanların bulunduğu büyük bir kalabalık toplanmış,  burada bayram namazı kılınarak bayramlaşmanın ardından toplantı bir mitinge dönüşmüş ve Cihad çağrısı yapıldığına dair görüntüler basında genişçe yer almıştı.

Bu olay hakkında CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, IŞİD terör örgütünün Türkiye uzantısı olduğu iddia edilen gruba İstanbul'da kamp yeri veya yerleri tahsis edildiği iddialarını Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine taşımış ve soru önergesi vermişti.

Ancak ne iktidar, ne İstanbul valiliği, nede emniyet tarafından konu ile ilgili bir açıklama yapılmamıştı.

Türkiye’deki IŞİD varlığı ve IŞİD’e katılımlara iktidar kanadından yapılan tek açıklama ise, başbakan yardımcısı Bülent Arınç’ın IŞİD’e katılmak üzere Türkiye’den yaklaşık bin kişinin Irak’a gittiğinin bilindiği yönündedir. Bu rakamında aslında Arınç’ın dediği gibi bin kişi değil beş ila yedi bin arasında olduğudur.

IŞİD komutan ve militanları Türkiye’de tedavi oluyor;

Irak ve Suriye’de yaralanan IŞİD komutanları ve militanlarının  özel araç ve ambulanslar ile tedavi için Türkiye’ye getirildiği haber ve görüntüleri basında yer almış, görüntülere rağmen yalanlanmıştı.

Bütün bu yalanlamalara karşı geçtiğimiz mart ayında IŞİD örgütünde komutan olduğu ve Kobani'de, YPG ile girilen çatışmada yaralandığı belirtilen Emrah Ç.'nin, Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde tedavi edildiği iddiaları ortaya çıkmış, olay Denizli Valiliği tarafından da doğrulanmıştı.

İş ayyuka çıkınca;

Önce 5 Haziran’da HDP Diyarbakır mitingi öncesi 4 kişinin ölümüne 200 kişinin yaralanmasına neden olan patlamanın ardından. Ramazan bayramı sonrası Suruç’ta 32 kişinin ölümü 104 kişinin yaralandığı canlı bomba olayı, Suriye’den Kilis’e yapılan ve bir astsubayımızın şehit edildiği IŞİD saldırısı ile Türkiye’de artık inkâr edilemez boyuta ulaşan IŞİD tehdidi. Nihayet AKP iktidarını harekete geçirmiş ve ABD’nin de desteği (izni) ile IŞİD’e karşı hava harekâtı başlatarak IŞİD unsurları bombalanmaya başlamiştır.Bununla birlikte Türkiye içerisinde de IŞİD, PKK ve DHKP-C ‘ye karşı eş zamanlı operasyonlar düzenleyerek bu terör örgütlerine mensup yüzlerce militanı gözaltına alınıyor.

Burada şunu sormadan edemiyorum. Bu bilinen terör örgütlerine Türkiye içerisindeki operasyonları yapmak için Diyarbakır’da, Suruç’ta, Kilis’te, Adıyaman’da, Ceylanpınar’da vb. yerlerde illaki vatandaşlarımızın ölmesi mi? gerekiyordu. Zaten DHKP-C olmak üzere bu örgütlerin mensuplarının, hücre evlerinin isim ve adres bilgileri istihbarat ve emniyet birimlerinde mevcuttu.

AKP iktidarının terör örgütü olarak tanımlamasına rağmen IŞİD’in Irak ve Suriye’deki eylemleri Musul’daki rehine krizi ve şaibeli kurtarma macerası, Türkiye’deki IŞİD varlığı ile IŞİD’de yapılan yardım iddiaları hususunda akıl almaz inkârcı tutumu neticesinde gelinen nokta da artık Türkiye’de IŞİD’in tehdidi inkâr edilemez olmuştur.

Terör örgütleri bir ideal ve ideoloji ile ortaya çıkarılır, sonrasında efendileri ve çıkarları doğrultusunda faaliyet göstermeye devam ederler. Kimin aracına binerse onun kornasını çalar, menfaati çakışınca yoldaşlarını dahi gözünün yaşına bakmadan harcarlar.

Ne kadar inkâr edilse de ortaya sürülen bilgi ve belgeler Türkiye’nin direk veya dolaylı olarak IŞİD terör örgütüne esnek davrandığı yönündedir. IŞİD’in Kobani de PYD ile mücadelesi döneminde Türkiye’nin K.Iraklı peşmergelerin Türkiye üzerinden Kobani’ye geçişi üzerine IŞİD Türkiye’yi de hedefleri arasına almıştır.

Atalarımız, büyük devlet adamlarımız ileriyi iyi gören ve yerinde tespit eden kişilermiş. Bu cennet vatan ile bu bayrak ve toprakları korumak, insanca, adaletli ve barış, çerisinde yaşayabilmemiz için bizlere yaşadıklarıyla, tecrübeleriyle veciz sözlerle nasihatlerde bulunmuşlar. Bunlardan bir tanesi de “besle kargayı oysun gözünü” dür….

İbrahim Halil SİPAHİ

25.07.2015/adana

 
Toplam blog
: 100
: 1366
Kayıt tarihi
: 12.08.14
 
 

Adana'da doğdu. İlk ve orta öğrenimini Adana'da Yüksek öğrenimini Konya Selçuk Üniversitesi Eğiti..