Bilgi toplumu kızları geliyor

Atatürk' ümüzün yazı tahtası önünde bir kız çocuğuna yazmayı öğretirken bir resmi kalmıştır zihinlerimizin bir yanında.. Kurtuluşumuzun lideri ne mesaj vermek istemiştir bu resim ile?

Kız çocuklarımızı okutalım, hayatı paylaşmak daha kolay olsun! Sorunlarımızı çözmede çabukluklarımız olsun! Erkeğin kulu, kölesi ve hizmetçisi olmasın, dayak yemesin! Bakabilecği kadar çocuk sahibi olsun! Görüşleri, fikirleri ve anlatabilecekleri olsun! herşeyden önemlisi bir mesleği olsun!

Bunları uzatmak mümkün.

Genç Cumhuriyetimiz Batı'da yüzde 4'lerde olan öğretim üyesi oranını kat be kat aşarak başarılı oldu bu alanda.. Bir çok sivil toplum kuruluşunun lideri de hanım. Ancak yönetimlerde yok! neden? Siz bu sorunun yanıtını düşünedurun; 10 kasım gecesi bir sivil toplum kuruluşunun hanım liderinin söylediklerine kulak verdim. Bir TV progarmında anlattıklarını dikkatlice dinledim..(Haber Türk, 10.11. 2006)

Başta söylemeliyim; ülke kalkınması sivil toplum kuruluşlarının öncülüğünde ürettikleri projelerin hayata geçmesi ile gerçekleşmekte..Ve bu projelerin mimarlarının çok büyük gayretlerine, hamlelerine, o yılmaz azimlerine ihtiyacımız var. Azmini, bigisini, hayatını ve çalışmalarını ortaya koymuş Çağdaş Yaşamı Destekleme Dreneği Başkanı Türkan Saylan Hocamız.. Karacehaletin üzerine yaptığı hamlelerden elbette çok şeyler öğreneceğiz.

Neler söyledi, neler söylemedi ki?

Bir milyon kız çocuğuna henüz ulaşılamamış. Bu nedemek? bu çocuklar okul yüzü henüz görmemişler. 12 bin kız çocuğuna ulaşılmış. İnternet sitesinden öğrencilerin kaldıkları yurtları inceledim. Beş yıldızlı otel konforu ne ise o yaratılmış. Projeler o kadar çok ki; çoğu uygulanmakta, hangisinden bahsedeceğimi bilemiyorum. Benim dikkatimi Bilgi Toplumu kızları Projesi çekiyor. Teknik okullarda ve üniversitelerde öğretim gören kız çocuklarına bir firmanın desteği ile ulaşılmaya çalışılmakta..

Hedefte 100 bin kız öğrencisine ulaşmak var. 12 bin kız çocuğuna hizmet veren potansiyelden 8 tane daha..

O kadar kolay mı?

Sevgi, sorumluluk ve iletişim gibi olguları sinerjiye dönüştürüldüğü vakit başarı kaçınılmaz olacaktır. Zaten Türkan Saylan Hocamızın kendisini görmek bile sinerji demek..

Bize düşen desteğin devam etmesindeki katkılarımız. Bazen bir kitap almak, bazen bir cep telefono mesajı..

Bilgi toplumunu kızları geliyor.. Hiç kuşkumuz yok.