Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Ocak '21

 
Kategori
Üniversitelinin Sesi
 

Bilgınin kirlenmesi

Bilginin Kirlenmesi

Peygamberler neden üniversitede yetişmez

 

İranlı mütefekkir Ali Şeriati, Arap yarımadasının coğrafi kaderiyle kültürel kaderini birbirine benzetir.   Üç tarafıdenizlerle çevrili yarımada sudan mahrum olduğu gibi, kuşatılmış olduğu İran, Yunan ve İbrani medeniyet havzasının tesirinden de uzaktı.  Yarımadanın coğrafi yapısı bu etkileşime müsaade etmedi.  

 

Hz. Peygamber böyle bir yarımadada dünyaya geldi. Doğduğu coğrafya gibi O’nun da hayatı görünürde mahrumiyetlerle kuşatılmış, doğmadan önce babasını,  altı yaşında annesini kaybetmişti. Mekke’de doğan çocuklar iki yıl sütannenin yanında kalırken, salgın bir hastalık yüzünden Peygamberimiz için bu süre neredeyse çölde beş yıla uzadı. Sonuçta anne şefkatini soluduğu süre neredeyse bir seneyle sınırlı kaldı. 

Daha sonra gençliğe adım attığı yıllarda ilahi kader bir kez daha O’nu çöle çekti. Böylece şehir kültürünün kalıplarından uzak bir ortamda gelişiyordu. Koyun çobanlığı ve ardından Hiradaki inziva hayatı.   İlahi takdir sanki O’nu, insanın kişiliğini oluşturan sırasıyla anne, baba, okul, çevre-toplum gibi etmenlerden uzak tutmaya özen gösteriyordu.    Öyle ya,  yaşadığı çağın bütün batıl kalıplarını kıracak ve insanlığın en büyük devrimini gerçekleştirecek birisinin kişiliği  bu batıl kalıplar içinde şekillenemezdi. Allah O’nun ne Yunan modelli bir filozof ne de İran moddeli bir tabib olmasını murad etmiyordu. Bunun için O’nu, çağının insanları basmakalıp şekillendiren bütün teamüllerinden,   her türlü beşer müdahalesinden uzak tuttu, bizzat kendi eğitti. O’nun büyük ruhunu hiçbir medeniyetin ve dinin eğitimiyle zedelemedi. Yukarıda sözünü ettiğimiz mahrumiyetler, aslında tarihte en büyük rolü üstlenecek bu kişiye sağlanmış bir ayrıcalık ve üstünlüktü.

 

Özünde iyiliği ve kötülüğü barındıran insanoğlunun oluşturduğu bütün beşeri yapılar tarihi süreçte bozulur, kirlenir ve artık kurtarıcısını kendi içinden çıkaramaz. Merhametiyle varlığı kuşatan Allah, bu noktada tarihe müdahale eder. İnsan eliyle oluşan kayıt ve kalıplardan korunmuş Peygamberleri vasıtasıyla toplumu, zihinleri ve bilgiyi arındırır-temizler.

 

Bu sebeble Peygamberler okullarda-üniversitelerde yetişmez. Çünkü onların misyonu, kirlenen toplumları, kurumları olduğu kadar, kirlenen bilgiyi de arındırmak-temizlemektir. Onlar bozulan toplumların oluşturduğu bütün kalıpları kırmak ve insanlığı kurtuluşa ulaştırmak için gönderilmiştir. Peygamberimizin ümmi olmasının sırrını da burada aramak gerekir.

 

Hz. Muhammedden sonra peygamber gelmeyecektir. O’nun insanlığa bıraktığı teminat, kıyamete kadar Allah’ın korumasında olan Kur’an’dır. Kur’an’ı kılavuz edinen İslam ümmetinin alimleri  hata üzerinde birleşmez. Sarsıntılı dönemlerde kurtuluş, ümmetin alimlerinin ittifak ettiği görüşlere aranmalıdır.  

 
Toplam blog
: 57
: 83
Kayıt tarihi
: 10.09.20
 
 

Bilimsel olarak yaklaşan, Tarihte ve günümüzde yaşananları kanaatine ve vicdanına uyarak yorumlayan..