Bilgisayar kullanmayan Başkomutan İlker Başbuğ, tablet bilgisayarlı ilkokul öğrencileri!

İlker Başbuğ'un odasında bilgisayar yokmuş. İnanılır gibi değil! Dünyanın en kalabalık 9. ordusunun başındaki insanın odasında bilgisayar yok.
Bugün Hürriyet'ten Nurettin Kurt'un yaptığı haberde İlker Başbuğ'un 24 sayfalık ifadesinden bölümler yayınlanmış.
Bu ifadeye göre Başbuğ, "Bana bu sitelerin içerikleriyle ilgili herhangi bir bilgi ve teklif de gelmedi. Benim görev yaptığım dönemde hiyerarşik olarak bana herhangi bir bilgi aktarımı yapılmadı, aleyhte beyanlara katılmıyorum. Ben o dönemde internete dahi girmedim, odamda bilgisayar bile yoktu" demiş.
Yaklaşık 750 bin kişilik bir ordu ve başındaki komutanın bilgisayarı-interneti yok.
Bence bu ifade Türk Ordusunun derhal yapılanma içine girmesinin zorunlu olduğunun belgesidir.
5 yaşındaki çocukların bile internetsiz, bilgisayarsız yapamadığı bir dönemde başkomutan kendini, bilgisayarı olmamakla savunuyor...

Bu kabus olmalı

İnternet Andıcı soruşturması kapsamında 6 Ocak'ta tutuklanan eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ'un tutuklanmasının yanlış olduğunu yazmıştım. Bir şüphe varsa tutuksuz yargılanmalıydı.
Tutuklu yargılanması eski başkomutan da olsa ordunun gücüne zarar vereceğini düşünüyorum.
Netekim savunmada ortaya çıkanlar ordunun yönetim tarzını gözler önüne sererek düşüncemi boşa çıkarmadı.
Edindiğim bilgilere göre başkomutanın odasında gerçekten bilgisayar yokmuş. Odasının hemen yanında 4 sekreteri varmış ve o sekreterler aracılığıyla bilgisayardaki işlerini çözermiş.
Bir mail bile atamayan bir başkomutan...
Tüm bunlara inanmak istemiyorum. Birisi beni bu kabustan uyandırsın...

ŞİMDİ TABLETLİ OLDUK SINIFLARI DOLDURDUK

Başbakan Tayyip Erdoğan büyük bir mutlulukla bir kısım öğrencileri tablet sahibi yaptı. Başkomutanın bilgisayarsız, ilkokul öğrencilerinin tablet bilgisayarlı olduğu canım ülkem...
Tabletleri başbakan sevinçle dağıtırken birden aklıma Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Politika Forumu tarafından yapılan "Devlet ilköğretim okullarında ücretsiz öğle yemeği sağlamak mümkün mü?" araştırması geldi.
Bu araştırmaya göre çok düşük bir maliyetle çocuklarımıza öğle yemeği sağlayabilir, sonucunda da sağlıklı nesilller yetirtirebiliriz.

Aç nesil

Araştırma sonucu, Türkiye’de sekiz yıl olan zorunlu eğitim döneminde toplam öğrenci nüfusunun yüzde 97.4’üne yani 10 milyon 308 bin 927’sine hizmet veren devlet okullarında öğle yemeği verilmesini öneriliyor.
Neden mi? Çünkü yoksul ailelerin bir kısmı çocuklarına yemek alamadıkları için okula göndermeyip çalıştırıyorlar.
7-14 yaş grubundaki çocukların yaşadıkları hastalıklar yetersiz beslenmeden kaynaklanıyor.
Yani geleceğimiz olan çocuklar, hastalıklı bir nesil olarak yetişiyor.

Araştırma birebir öğrenci ve öğretmenlerle konuşarak yapılmış.
'Hiç olmazsa çocuğun çantasına 1 süt koyun' diyen öğretmene veli "Hocam param olsa koymazmıyım" cevabını veriyor. Bazı yoksul çocuklar arkadaşlarının yiyeceklerini çalıyormuş...
Geleceğimiz çocuklarımıza tablet bilgisayar verelim ama önce karınlarını doyursak daha iyi değil mi?