- Kategori
- Aşk - Evlilik
Bir aşkın anatomisi

...
Kendimi bir örümceğin ağına düşmüş ya da bir kapana kısılmış gibi hissediyorum senin kollarında. Hem sonsuzluğa kanatlanmak istiyorum hem de sonsuza kadar kollarında kalmak… Sonra gözlerine bakıyorum, gözlerinin sonsuzluğunda kayboluyorum ama hep yalnızım. Gözlerin sonsuzluğum, sözlerin yol arkadaşım oluyor, duygu yoksunluğunda. Kalbine girip kendimi arıyorum uçuşan olayların, anlık sevinçlerin, küçük üzüntülerin içinde. Kendimi bulduğumda küçücük bir bebek oluyorum gönlünde. Hiç büyümeyen, hiç üzülmeyen, hiçbir şeyi anlamayan minicik bir bebek. Sonrasında sana ait her şeyi bir bebeğin annesinin elini tuttuğu gibi kavrıyorum. Sıkı sıkı, asla kaybetmeyecek gibi…
Neden biliyor musun bu tutkum ve bu arayışım?
Varlığın bu dünyada nefes aldığı için…