Bir başarı hikayesi!!!

Bir gazete düşünün ki, yaptığı haberlerin tamamı taraflı olsun ve bunu tarafsızlık adına yaptığını iddia etsin. Bel altı vuranlara kızsın, yumruklarını evirsin çevirsin hep bel altına denk getirsin. "bu nasıl bir gazetecilik kardeşim, hep mi dini duyguların üzerine çizikler atılmaya çalışılır?" dersin, cevap daha önce yazılmış iki satır yazı olur.

Başörtüsüne sallayanlar gibi "benim de babaannem başörtülü" itirazının yan figürleri devreye sokulur. "Liberaliz kardeşim, siz dünyaya at gözlüğüyle bakıyorsunuz" eleştirleri hep hazırdır. Halk arasında ahlaksızlık olarak kabul gören herşey "bireysel özgürlük" başlığı altında yutturulmaya çalışılırken, "evrensel ahlak yoktur, sen kendi ahlakını dikta ediyorsun" eleştirlerini de yapmaktan geri kalmazlar, lakin oluşturdukları "geniş mezhepli" ahlak anlayışını evrensel ahlak diye önümüze koyarlar. Dün göz attığım gazetelerden birinde, Afganlı bir kızın Almaya'ya gittikten sonra top model olması bir "başarı" hikayesi olarak önümüze konmakta. Bir de iki bölüme ayrılmış "öncesi" - "sonrası" tarzında model olmayı "başaran" kızın çarşaflı ve neredeyse anadan üryan haldeki bir resmi, altında da kısa bir hayat hikayesi ya da "başarı hikayesi".

Her fırsatta toplumsal ahlaka aykırı davranışları ve davrananları koruyup kollayan bir tarzda gazetecilik yapan ve "onların da duygu, düşünce ve inançlarına saygı gösterilmeli" diyen bu gazeteler konu dindarların hassasiyetlerine gelince aynı dikkati asla göstermemekte oldukça kararlılar. Ötekileştirenlere haklı olarak en ağır eleştirileri yaparken, bunu yapanları en net biçimde ötekileştirmekten de geri kalmıyorlar. Dindarların hassasiyetleri mevzu bahis olunca üç maymunu oynamak en neşeli oyun haline geliyor. "Dindalarla ne alıp veremediğiniz var" diye sorulunca da kendilerinden gayet emin bir şekilde, arşivden çıkartılan birkaç yazıyı referans olarak önünüze sürüyorlar. Binlerce haber içerisinden çıkartılan bu göstermelik yazılar neticesinde "bak! biz onları da savunuyoruz" pişkinliğinden de geri kalmıyorlar.  

Afganlı kızın top model olma "başarısı" bu gazetecilerin gözünde çok değerli olabilir. Eyvallah! haber değeri de taşıyabilir. Ancak kimse o resimlerin sebebini "masumane" biçimde açıklayamaz. Haberin okuyanda uyandırmaya çalıştığı algı çok açık; "çarşafı çıkardı ve başardı, kadının özgürleşmesi". Peki nerde kaldı bu liberallerin diğerlerini de anlama ve saygı duyma ilkeleri? Söz konusu dindalar ve onların hassasiyetleri olunca ilkeler ne de çabuk unutuluyormuş meğer... 

Afganistan'dan çıkıp Almaya'ya giden kızın sözde medeniyetle tanışması ve artık daha medeni bir hayat tarzı benimsediğini kısacık haberde (alttan alta demeyi çok isterdim) resimlerle de destekleyerek çok açık bir biçimde vermeye çalışan sevgili gazetelere ve yöneticilerine Mehmet Akif'ten güzel bir cevap:" Medeniyet soymaksa bedeni, desene hayvanlar bizden daha medeni"...

Saygılarımla...