Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Mayıs '12

 
Kategori
Blog
 

Bir Başkadır Milliyet Blog Toplantıları...

Bir Başkadır Milliyet Blog Toplantıları...
 

İşte böyle güzellikler yaşanır MB toplantılarında...


 

Evet bir başkadır Milliyet Blog toplantıları bir başka yaşanır, doyumsuzdur, tekrarı istenir bitiminde. Arzular hep aynıdır en kısa zamanda tekrarlanmasıdır... Geçtiğimiz Cumartesi Pazar Ağva gezimizi gerçekleştirdik.  Yaşadığımız güzellikleri yazıya dökmek öyle zor ki… Hani hep söyleriz ya anlatılmaz yaşanır diye…  Toplantılara bir kez katıldıktan sonra arkası geliyor zaten bir bakmışsınız ki müdavimi olmuşsunuz… Buna son örnek de sevgili Şennur Köseli’nin eşi (hemşerim olur) Eser bey. Beyoğlu toplantımıza ayaküstü uğrayıp Şennur’u bırakıp gitmişti. Bu toplantı için son ana kadar Şennur’la telefonla irtibattaydım. Çünkü Şennur çok gelmek istiyordu, eşi de gelirse daha mutlu olacaktı. Ve nihayet Eser beyimiz teşrif ettiler. Birbirimizi öyle sevdik öyle kaynaştık ki, bundan böyle de hep birlikte olma sözü verdik birbirimize. Hadiye Kaptan’ın eşi Hızır bey zaten müdavimlerimizden olmuştu, kendisini de grup olarak çok seviyoruz. Çiçeklerin arasında böcek olmak da hoştur ya. Demek istediğim şu ki toplantılara “Ama ben kimseyi tanımıyorum” diye düşünmeden gelmeliyiz. Kimse birbirini tanımıyordu ki, ilk adımı atıp gelmek önemli… Ayşen'cim taa İzmir'lerden kalkıp geldi onu yaşamak çok keyifli (Perşembeye kadar bende)  birlikte hoş vakitler geçiriyoruz... 

Son iki gezimde araç kiralama kararı almam çok isabetli oldu. Hele bir de Vahap bey gibi birisi olursa işin içinde, gezi sorunsuz ve keyifli oluyor. Her istediğimiz yere götürdü, suratını hiç ekşitmeden her istediğimizi yaptı. Bundan böyle araçla gidilecek yerlerde bizimle birlikte olacak inşallah…

İlk olarak önceki yazımda da bahsettiğim gibi Kilimli koyuna gittiğimizde bir doğa harikası ile karşılaştık. Zümrüt yeşili bir doğa, dibi görünen çarşaf gibi (ki Karadeniz genelde dalgalı olur) bir deniz bizi çağırdı çağırmasına da giremediğimiz için dövünüp durduk. Hazırlıksız gelmiştik oysa güneş de deniz de bizi davet ediyordu.   Kesinlikle en kısa zamanda tekrar gitmeye karar verdik.

Mints Otele geldiğimizde herkesin durumdan, mekandan hoşnut olduğunu görmek beni pek mutlu etti.  Göksu deresi kıyısına bakan bahçesinde oturup dinlenerek sohbet ettik. Akşamında ise hazırlanıp kurulduk masalarımıza. Yemekler yenildi, içkiler içildi, sohbetler edildi, kurtlar döküldü, kahkahalar atıldı. Müzisyenimizin hastalanıp gelememesiyle uzun çabalarla aranıp bulunan (Elif’e yürekten teşekkürler) biraz geç de olsa gelen fasıl ekibi de eğlencenin dibine vurmamızı sağladı. Mints otele Ersin bey, Elif ve Ali Osman'a verdikleri hizmetten dolayı ayrıca teşekkür ediyorum. 

Pazar günü keyifle yaptığımız kahvaltının ardından bu kez Kadırga koyunu keşfe yöneldik.  Vardığımızda gördüğümüz manzara karşısında neredeyse küçük dilimizi yutacaktık. Kartpostallık bir görünüm vardı karşımızda. Denizin mavisi, arada turkuaza dönüşen tonlamalar inanılmaz güzellikteydi. Etrafındaki kaya oluşumu ise görülmeye değerdi. Her iki koyda da öyle güzelliklerle karşılaştık ki sürekli ağızlarımızdan beğeni nidaları çıkıp durdu.

Hıdırellez kutlamaları yapılan bir köye gitmek için yola koyulduk. Uzunca aramalardan kutlamanın yapıldığı yeri bulduk bulmasına da arabaların yolu tıkamasından dolayı bölgeye varamadan geri dönmek zorunda kaldık.

Bir şeyler yemek amacıyla salaş bir mekanda mola verelim kararıyla dönüş yoluna koyulduk. Tesadüfen bulduğumuz Ateşim Gözleme adındaki mekan olur da bu kadar olur dedirten cinsten mutluluk verdi bize. İnekler caddede salına salına gezinirken bizler de yine etrafı beğeniyle seyredip sohbet ediyorduk. Tahta masalar, yerlerdeki doğal otlar, çiçekler, ötüşen kuşlar, kadınların gözümüzün önünde yaptıkları gözlemeler, mantılar, özlediğimiz doğa görüntüleriydi…  

Zaman akıp giderken anılarımıza keyifli anlar, hoş sohbetler eklendi. Katılan tüm arkadaşlarıma (hep tek tek isim yazarım ama iş geldi çalışmam lazım özürler diliyorum) teşekkür ediyorum, sen varsan biz her şeye varız tavrıyla, sorgu sual etmeden geldiler, en ufak bir uyumsuzluk yaşamadan, gönül gönüle yaşadık bu iki günü.

Her zamanki söylemimle iyi ki varsın Milliyet Blog yaşamımdaki bu kesişmelere sebep olduğun için her daim adını minnetle anacağım…

Dip not: Yirmi üç yıldır yaşamımı eşsiz olarak, kendi çalışmamla, alın terimle kazandıklarımla sürdürmekteyim. Çalışmadığım, aralarda boşluk olan dönemler üç beş günü geçmez. Hele son yıllarda öyle yoğun bir çalışma temposu ki günde 3-4 saat uykuyla, bazen 48 saat uyumadan, Cumartesi Pazar demeden çalışıp durdum. Çok yorucu bir tempo olsa da arada bir sızlanmalarım dışında pek de şikayetçi değilim. Şükürler olsun ki kimseye el açmadan bugünlere geldim. Bir ya da iki kez sıkıştığım dönemde ailemden borç alıp 1-2 gün içinde hemen ödemiştim. Allahıma hep dua etmişimdir beni başkasına muhtaç etme diye, benim için en zor şey birisinden borç para istemektir. Bu yüzden de köpekler gibi çalışıp beyler gibi de harcarım. Bu yoğun çalışma stresimi ancak böyle gezmelerde arkadaşlarımla birlikte hoş vakitler geçirerek atıyorum. Sırtımı birilerine dayayarak (bayan olmanın da avantajıyla) yaşamak daha da kolay olabilirdi. Jest mest adı altında paralar da kabul etseydim bu kadar yoğun tempoda çalışmazdım daha rahat yaşardım. Ama bu benim hem yaşam tarzıma uymazdı hem de onurum zedelenirdi, kendime asla yakıştıramam benim raconuma uymaz. Hayvanların yaşamımda çok önemli yeri vardır. Elimde değil yardım deyince önce onlar geliyor aklıma, korunmasızlar çünkü. Ağızları var dilleri yok, biz verirsek yaşayacaklar, hastalandıklarında biz ilgilenirsek iyileşecekler. Bu anlamda cebimdeki son kuruşu (ilaçlara, veterinerlere) onlara harcadığım günler oldu. Ayrıca göstermelik yardımlar da benim tarzım değil, yapılan iyilikler yazılmamalı, konuşulmamalı. Yoksa bu yapılanlar reklama girer. Her nedense (!) bunları sizlerle üleşmek (Ümit’e sevgiler, selamlar) geldi içimden. Bilmem anlatabildim mi?...

 
Toplam blog
: 203
: 2037
Kayıt tarihi
: 23.10.06
 
 

İnsanların yapmaktan mutlu oldukları hobileri vardır. Benim de en severek yaptığım, hayatımda yen..