Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Mart '07

 
Kategori
Tiyatro
 

Bir Efes masalı

Bir Efes masalı
 

‘Ben Herostratus. Artemis Tapınağını ben yaktım. Benim adım çağlar boyunca anılacak ama sen Kleon, Efes kentinin baş yargıcı. Seni kim hatırlayacak? Hayır, sen de beni yargıladığın için anılacaksın.’

İ.Ö. 356 yılında 21 Temmuz çılgın bir esnafın Artemis Tapınağı’nı yakması Grigory Gorin’e (oyunun yazarı) ilham vermiş ve ortaya bu oyun çıkmış. Artemis’in yakılması bir esnafın işi der bazı tarihçiler. Bazıları ise tapınakta biriken adak hediye gibi değerli eşyaların paylaşılması için tapınak rahiplerinin yaptığını ileri sürer.

Oyunumuzda, ‘tarihsel gerçek’ bir araç olarak kullanılmış. Tapınağın yakılması, sonrasında gelişen olaylar araç olarak kullanılıyor ve yazar Gorin “hukuk-devlet” sorunsalına el atıyor. Hukukun üstünlüğü, bağımsızlığı, adaletin gecikmesi, linç, öç, kin, dini inançların toplum ve hukuk sistemi üzerindeki baskısı, etkisi yazarın değindiği konular arasında yer alıyor. Ve hatta tarih tarih için midir, olaylar mı sonuçları mı önemlidir, tarihin yorumlanması, tarihin yazılışı gibi soru ve konulara da dikkat çekiyor.

Yönetmen Bülent Arın ve Dramaturg Haluk Işık’ın sohbeti aslında oyunu çok iyi özetliyor.

Sömürge valisi Tsafernes’in Efes üzerindeki baskısı, dışarıdan atanan bir valinin devletin iç işlerine karışması, bağımsız devlet anlayışı sorununa örnek teşkil ediyor. Bağımsız olmayan bir devlette hukukun üstünlüğünden ya da bağımsızlığından bahsetmek ne kadar komik olur. İşte Artemis’in yakılmasının ertesinde Herastatus’un cezasının gecikmesi, bağımsız olmayan hukuk siteminin oturmadığı ya da uygulanabilirliğinin kalmadığı bir devlet özelinde, hukuk-devlet sorunsalı ele alınmış.

Adaletin gecikmesi ile isyan eden halk, en kısa zamanda infaz isterken, bir taraftan hukukun üstünlüğünü hiçe sayarak, öç, kin, linç isteği gibi duygularına yenik düşüyor. Günümüz Irak-ABD ilişkilerini yazdığımı düşünmeyin, sadece “Bir Efes Masalı” adlı oyundan bahsediyorum.

Gorin’in tarihe farklı bakışı günümüz resmi tarihçileri tarafından kabul edilebilir bir davranış mıdır? Hiç sanmıyorum. Yazarın tarihi farklı yorumlayarak, sorgulayarak, günümüzün ciddi sorunlarına ışık tutması, resmi tarih tarafından pek kabul görmez sanırım. Zaten Gorin de bunun farkında olacak ki, oyunda iki tane saray tarihçisinin diyalogları ile bizi bu konuda düşünmeye sevk ediyor. Devlet büyüklerinin oturup kalkmasını, yemesini içmesini kayda geçiren bir tarihçinin karşına; bu saçmalıkların tarihin akışını değiştirmeyecek kadar önemsiz olduğunu, bu yüzden tarihsel olay olmadığını ve kayda değer bulmadığını söyleyen başka bir tarihçi koyup, ikisinin tartışmaları ile bize tarihin nasıl olması gerektiğini, ne için olduğunu gösteriyor bir bakıma.

Lidyalı’ların parayı bulmalarının ardından yozlaşmalar başlayan toplumda, zengin daha zengin, fakir daha fakir hale geliyor. Günümüz Türkiye’sinin gelir dağılımında adaletsizliğinden ya da değer yargılarının para yüzünden nasıl değiştiğinden, paranın kültürümüzü nasıl da yozlaştırdığından bahsettiğimi düşünmeyin sakın. Sadece ‘Bir Efes Masalı’ adlı oyundan bahsediyorum. Paranın bulunması, toplumsal yozlaşmaların artması, ekonomik dengesizlik gibi sebepler devlet içinde otorite boşluğuna neden oluyor. Bu da dışa bağımlı olma sürecini hızlandırıyor.

Herostratus gibi, sistemin zayıf noktalarını, açığını, yöneticilerin ve halkın zaaflarını bilen biri de çıkıp bu durumda adını tarihe yazdırmak istiyor. Kokuşmuş, bozulmaya yüz tutmuş bir sistemde çok da zor olmasa gerek bu adamın yapmaya çalıştıkları.

Yönetmenin dediği gibi; ‘gerçek çağrışımı yüksek plastik dekor’ kullanılmış, ışık ile sadece mekân ve zaman geçişleri yapılmış ki başarılı geçişler bunlar, kıyafet ve oyunculukta döneme bağlı kalınmamış ve başarılı bir ortaya çıkmış.

Artemis Tapınağı’nın yakılması ve sonrasındaki olaylar çevresinde gelişen, günümüze atıflarda bulunan bu oyun, tarihten günümüze bir hediye olmalı. “Bir Efes Masalı” anlayana ders, anlamayana gerçekten ‘masal’.

 
Toplam blog
: 12
: 1504
Kayıt tarihi
: 26.01.07
 
 

İzmir, 1983 doğumluyum. İstanbulda lisans eğitimimi tamamladıktan sonra İzmir'e döndüm. Hedeflerim d..