Bir işi kız gibi yapmak, karı gibi davranmak ne demek?

Çok sık duyarsınız şu deyimleri: Biri, “kız gibi“ öbürü, “karı gibi“ olmak/yapmak/davranmak…

“Karı gibi dır dır etme lan!“ derler adama. Ya da “kız gibi oynamayın lan!“ diye fırçalar koç, takımını. “Beyler, burası karılar hamamı değil, erkek gibi oynayın topunuzu!“ diye köpürür antrenör. “Şu işin ucundan kız gibi tutmasana oğlum, adam gibi yap işini!“ diye bağıran, ya patronudur ya ortağı kişinin.

Öte yandan; bütün çevreci eylemleri kadınlar yapar. HES’lere karşı çıkan da, zeytin ağaçları kesilirken ayağa kalkanlar da kadın. PKK’ya evladını geri versin diye bayrak açanlar kadındı, yıllardır kayıp evladı için Beyoğlu İstiklal Caddesi’nde Oturma eylemi yapan Cumartesi anneleri de... Kurtuluş savaşının; Kara Fatmaları, Nene Hatunları da onlardı; erkekler değil…

Kumarbaz kocanın yuvasını, aslan yürekli kadın bekler. Alemin dışladığı hayırsız evladı, bir tek anası sahiplenir. Herif hapse düştüğünde, evin reisi, kadındır; kocası değil. Babasız kalmış öksüze, ne dayısı ne amcası, bir tek anası bakar; başkası değil…

Çocuğunun canını annesi dokuz ay karnında taşır. Veli toplantısına da, kız bakmaya da önce analar gider. Başı darda erkeği, ilk annesi dinler. Düşmüş adamı, ya karısı ya anası ayağa kaldırır.

İlkokul öğretmenleri kadındır genelde. Doktora, hemşire yardım eder. “Yuvayı dişi kuş yapar.” Hem de on binlerce yıldır. Evi kadın ayakta tutar, adam değil.

Karnı acıkanı annesi doyurur. Evin yemeğini yapan da, evladına kazak ören de kadındır; şu ihtiyar amca değil. Bebeğin de, yatalak hastanın da altını onlar temizler. Ebeveynine en çok sahip çıkan; kız evladıdır, oğlan değil. Erkeğin vefasızlığına inat, sahiplenicidir kız çocuğu. Kol kanat gerer büyüğüne; el kapısında huzuru varsa. Erkek bencil, kız sorumlu yetiştirilir çünkü. Aynen evcilik oyunlarındaki gibi.

Ama yine de, “Kız gibi“der angut! İşine gelmeyeni, “karı gibi“ diye niteler deyyus! Erkekliği, önünde sallanan sanır andaval! Adamlığın, insanlığın, akıldan, yürekten başladığını ne bilsin nasipsiz?

Dava yürekli olmaksa, cinsiyeti fark etmez kişinin… Cesaret, kalpten gelir, bacak arasından değil…

Savaşta şehit düşen askerle, doğumda ölen ananın ne farkı var ki? Biri can verir vatana, öbürü evladını için kendinden geçer.

Yani, işi insan yapar, cinsiyeti değil. Başarılı olmak, hayatın hakkından gelmek, akıl işi, başka şey değil.

Kadınlar, çoğu zaman daha yüreklidir erkeklerden… Hatta, sevgiliden ayrılırken de...

İşine gelmez erkeğin tüm bunlar. Yapıştırıverir etiketi anında, “karı gibi, kız gibi oğlan/adam!“ diyerek.

Hadi lan ordan, git işine! Erkek olamayanların, adamlıktan bihaberlerin sözüdür söylediklerin... Seni doğuran kim, onu de hele?! Belki de babandır haa?!! Bu kadar kadın düşmanı olduğuna göre!..

Not 1: HES; “Hidro elektrik santrali“ ifadesinin, kısaltılarak yazılmasıdır.

Not 2: Yazıda kullanılan görsel internetten alınmıştır.