Bir kanal öyküsü de benden

Kanal projesi bizim paşaya ait. Ta 2007 yılında açtı kanalı. Her ne kadar kurdelesini kesmek kendilerine nasip olmadıysa da… 

Bizim paşa fena halde kanala takmıştı. Önce duvar yıkma girişiminde bulundu. Düşman kuvvetler tarafından bu taarruzu geri püskürtüldü. 

Paşa bu durur mu? Öğrenciliğinden beri strateji konusunda çok bilgilendirildiğini her yerde söyleyip duruyordu. Haklı düşmanın bir stratejisi varsa onun sonsuz stratejisi vardı. 

Hemen karargâhına çekildi kurmaylarını topladı. Yuvarlak, höttürüdük, sinsimatik. Kafa kafaya verdiler. Yeni stratejilerini oluşturdular. Ordular hedef KANAL dediler. Kazmalarını küreklerini aldılar hücuma geçtiler. Bir kış günüydü, yağmurda çamurda zor oldu kanal kazdırmak ama yuvarlağın gözetiminde kanal kazıldı. Şimdi kanalın etrafına yapılacak müştemilata sıra gelmişti. Dört kafadar yeniden kafa kafaya verdiler, paşam en büyük fikrini ortaya attı; “Kanal boyunca beton bloklar döşenecek” dedi. Diğerleri hemen onayladılar. Hep birlikte kalıp hazırlayıp beton blokları döktürdüler. Hepsi aynı hizada olsun diye ip tuttular. İpin bir ucunu paşa diğer ucunu höttürüdük tuttu. Sinsimatik ile yuvarlak da beton blokların döşenmesine nezaret ettiler. Sonra dördü birden eserlerine baktılar, gözyaşlarına boğuldular. Şimdi sıra kurdele kesmeye gelmişti 

Düşman kuvvetleri de boş durmadı paşanın ve şürekâsının gözünün içine baka baka söktürdü beton kalıpları, kanala da boru döşedi, üstünü kapattı. 

Paşa da strateji çok. Kolluk kuvvetlerini yığdı kanalın etrafına kanal içindeki boruya zarar vermeden boruyu çıkarttırdı. Bu düşman yaman çıkmıştı, paşanın tüm saldırılarını geri püskürtüp duruyordu. 

Çok sinirlendiler. Sinsimatikle, yuvarlak düşmanı amirlere şikâyet ettiler, hapse atsınlar diye. Amirler bütün kanun kitaplarına baktılar öyle bir şey yok… 

Paşa çok kızdı. Bu arada paşanın ayağını kaydırdılar. Paşa onlara da çok kızdı. Öfkesinden yerinde duramayan paşa bir kez daha şikâyet etti. Bu düşman çok yaman çıkmıştı. Paşanın karşısında el pençe durmuyordu. “Başüstüne komutanım” demiyordu. 

Nasıl sinirlenmezdi? 

Paşa bin bir emekle kazdığı kanalın yok olup gitmesini bir türlü içine sindiremedi… 

Düşmanı mahkemeye verdi. Allem etti kalem etti paşa her yolu denedi davayı kazandı. Düşmanın hakkından geldi. 

Şimdi düşman kuzu kuzu duvarları kırdı, kanlı açtı, beton blokları döşedi. 

Paşa mutlu, kanal sonunda açıldı. Şimdi tek kurdele kesmek kaldı. 

Paşanın tören hazırlıkları rüyalarına giriyor ama bir türlü nasıl yapacağını bilmiyor. 

Anlayacağınız kanal açma projesi çok önceden düşünülüp uygulamaya bile konulmuştu. 

Hem ayıp olmuyor mu paşaların projesini yeni bir şeymiş gibi sunmak… 

Valla paşam kırılacak şimdi…