Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Aralık '09

 
Kategori
Kitap
 

Bir Kitap ''Babıali Sohbetleri'', Ustalar Anlatıyor

Bir Kitap ''Babıali Sohbetleri'', Ustalar Anlatıyor
 

Gazeteciler Sosyal Yardımlaşma Vakfı'nın hazırladığı, ''Babıali Sohbetleri, Ustalar, Ustalarını ve Anılarını Anlatıyor'' adlı kitapta, 1965 yılı öncesinde mesleğe başlamış olan 58 usta bu kitapta hem ustalarını hemde çalıştıkları gazetelerle Babıalide yaşadkları acı tatlı anılarını anlatıyorlar. 176 yıllık Türk Basınının ve Osmanlı Devletinin idari merkezi olmuş Babıali, 1990 yıllarına kadar matbuaların bulunduğu, gazete ve derğilerin basıldığı yer olmaktan çıkmış, buğün Bağcılar ve Güneşli'ye taşınmıştır.

Bugün, yandaş medya, karşı medya suçlamalarının yapıldığı, bazı gazetelerin ve yazarlarının gazetecilik ilkelerine itibar etmediği, tek taraflı haberler yapmakta bir sakınca görmediği, adeta bir nevi tetikçilik yaptığı zamanda, bu kitaptan öğrenecekleri çok şey olduğuna inanıyorum.

Gazeteciliğin ne kadar meşakkatli bir iş olduğunu, ne kadar saygıdeğer bir meslek olduğunu, yazar olabilmek için ne denli zor yollardan geçildiğini ve mesleğe olan saygıyı bu ustaların anılarından öğreniyoruz.

Burada kısa bir iki anıyı aktarmak isterim; Halit Kıvanç'tan, ''rahmetli Abdi İpekçi'yi anacağım.Bir basın toplantısı. Dedi ki Halit, buna sen git, bu adam çok önemli bir şeyler söyleyebilir. Yani ben arkadaşları küçümsemek için söylemiyorum. Yazı işleri müdürü yardımcısı durumundayım, muhabir arkadaşım ile beraber sen yaz dedi.Ben gittim, döndüm, geldim. Yazıyı yazdım. Dedi ki Abdi, ''Adam çok büyük suçlamalarda bulunmuş, çok ağır. Peki suçlamalarda bulunduğu adam nerde? Aşağıya söyle vasıtalar şefine, ö zaman vasıtalar şefi vardı. Araba temin etsin, git onunda demecini al dedi. Atladık gittik. Abdi bir şey deyince onu sonuna kadar yaptırırdı, ne olursa olsun. Gittik, geldik, yazdık ve çıktı. Aradan 10-15 gün geçti, ve bir celp geldi, 11 gazete mahkemeye verilmiştik. 10 gazete mahkum oldu, bir bizim gazete beraat etti. Nedeni suçlanan kişiye de savunma hakkı tanıyıp, onun da demecini vermemizdi''.

- Ne acıdır ki, bugün yargısız infazların kol gezdiği bir anlayış içinde bazı medya kuruluşları.

İlhan Banguoğlu; Şimdi gazetecilik bir sanayi kolu oldu. Şimdi galiba bütün gazetelerin sahipleri iş adamları. Şimdi ki gazeteler bu işadamlarının vurucu gücü. Bizim zamanımızda habere imza bile, çok önemli haberse konurdu. Bu bir lutuftu muhabire. Şimdi bakıyorum altı satır haber, kocaman bir imza.

Altan Öymen; Gazetecilik yaşantısına Ulus gazetesinde adım attığını, Siyasal Bilgiler 2.sınıf öğrencisiyken gazeteciliğin kendi mesleği değilde hayatının bir parçası olması gerektiğini ifade ederek '' Zamanın önemli gazetelerinden Ulus gazetesi Genel Müdürü'nün kapısına dayandım.Bir kere değil, belki 5-6 kere gittim. Genel Müdür her defasında ay sonu uğramamı söylediğinde yılmadım. 5. kez gittiğimde zannederim benden bıktılar ve beni işe aldılar''.

Öymen, ''eskiden Babıali'nin iki kapılı bir han olduğunu anımsatarak, becerinin ve saygının bu hanın içinde kaldığını söylemekte''.

- Haksızda sayılmaz herhalde...

 
Toplam blog
: 465
: 1550
Kayıt tarihi
: 03.12.07
 
 

Çevreye saygı, insanlık görevi olarak algılanmalıdır. Bankacılık ve finans yöneticiliği  uğraşım ..