Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Mart '10

 
Kategori
Futbol
 

Bir Leo Franco ve Cüneyt Çakır klasiği...

Bir Leo Franco ve Cüneyt Çakır klasiği...
 

Bu sezonun en önemli karşılaşmasına saatler kaldı. Bursaspor'un sürpriz puan kaybı ve Beşiktaş'ın Eskişehirspor engelini zorlanarak aşması sonucunda zirve âdeta ateşler içinde kaldı.

Galatasaray cephesinden bakacak olursak; Arda'nın 18'lik kadroya dahil edilmesi, Adnan Polat'ın başkanlık seçimini göğüslemesi teknik kadroyu ve yönetimi rahatlatmış görünüyor. Ancak gene de rakibin Fenerbahçe olması zihinlerdeki soru işaretini belirginleştiriyor. Bu tedirginlik sorununu aşmak için kızışan zirve hesaplarında sinirlerine hakim olmak adına Galatasaray kurmaylarına önemli görevler düşüyor. Ezeli rekabette Fenerbahçe'nin yaklaşık on yıldır belirgin bir üstünlük sağlaması her derbi öncesinde Galatasaray'ı olumsuz etkiliyor.

Fenerbahçe cephesinde ise Emre Belözoğlu'nun oynamayacağı kesinleşti gibi. Emre Belözoğlu her ne kadar Fenerbahçe'yi ateşleyecek bir güç gibi görünüyor olsa bile maçta olası bir gerilimi tetikleyecek futbolculardan biri... Bu nedenle kadroda olmaması maçın genel gidişatı adına oldukça önemli bir gelişme gibi görünüyor.

Gerek Ali Sami Yen'de gerek Kadıköy'de oynanan maçların büyük çoğunluğunda kırmızı kartların havalarda uçuştuğunu henüz unutmadık. Bu nedenle (özellikle yerli basın tarafından) Dünya Derbisi olarak lanse edilmeye çalışan ezeli rekabette artık sadece ve sadece "futbol" izlemek istiyoruz. Bu bizim en doğal hakkımız olsa gerek.

Maça gelecek olursak Galatasaray'ın karşılaşmaya; Leo Franco-Sabri-Neil-Servet-Caner-Keita-Mustafa Sarp-Mehmet Topal-Elano-Santos-Jo onbiriyle çıkması bekleniyor. Derbinin şifresi oynarsa Arda Turan ve gününde olursa Keita üzerine kurulu gibi...İlk yarım saatte yemeden atılacak bir gol saha ve seyirci avantajına sahip Galatasaray cephesinde gerilimi azaltırken rakip Fenerbahçe'de ise stresi tırmandıracaktır.

<ımg alt="" src="http://www.hurriyet.com.tr/_np/3757/10233757.jpg" border="0"><ımg height="200" alt="" src="http://www.ajansspor.com/galeri/resimler/63695F61645F6361626151626A6B65666B61649C7B989F89.jpg" width="356" border="0">

Önce de belirttiğim gibi Galatasaray'ın tedirginliği maç boyunca kendini belli etti. Bunaltıcı baskı ve agresif futbol yerine kontrollü olmayı tercih ettiler. 70. dakikada Selçuk Şahin'in orta saha önlerinden savurduğu şut bir Leo Franco klasiği olarak ağlarla buluştu. Leo Franco "asla bir Türkcell Super Lig kalecisi değil". Simoviç, Taffarel ve Mondragon kuşaklarının kalitesini gördükten sonra Galatasaray doğru bir kaleci transferini bir türlü yapamadı.

Maçın kaderini iki takım arasındaki kaleci farkı ve Cüneyt Çakır'ın eyyamcı tutumu belirledi. Leo Franco çok basit bir gol yedi, Volkan Demirel ise uzatmalarda Keita'nın çok zor bir şutunu mükemmel çıkardı. Cüneyt Çakır'a gelecek olursak maçın başlarında Mehmet Topal'a göstermiş olduğu ucuz (!) sarı kartını, uzatmalarda ceza sahası içinde Santos'u sol omuzundan çok net bir şekilde çekerek yere düşüren Lugano'ya gösterip penaltı düdüğünü çalamadı.

Tatsız, tuzsuz bir derbinin ardından merhum Özhan Başkana yapılan sevgi ve saygı gösterileri ile Marco Van Basten, Pierre Van Hooijdonk, Zoran Simoviç gibi ünlü isimlerin konuk olmaları akıllarda kaldı.

Bu blog Canlı Maç Anlatımı sayfamızda da yayınlanmaktadır

 
Toplam blog
: 262
: 1569
Kayıt tarihi
: 27.09.07
 
 

Anadolu'nun doğusunda sonradan ismi değiştirilen köylerden birinde zemheri zamanına denk gelen bi..