Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Nisan '09

 
Kategori
Doğal Hayat
 

Bir nefes ege ve Kozbeyli

Bir nefes ege ve Kozbeyli
 

Taş duvarda yaşama tutunan Aslanağzı


Orası, Ege denizinin mavi sularını, çook eski tarihlerden beri, sırtını dayadığı yamaçtan seyreden bir Rum köyü… Hani, alıp başımı gitmek istiyordum ya, çok uzaklara gidemedim ama İzmir’ in şirin ilçesi Foça yolunda küçücük bir köy keşfetmiştik yıllar önce, iç sesimiz bizi oraya çağırdı. KOZBEYLİ köyüne..

Buram, buram Egenin ılık serinliğinde soluk almak istedik, ruhumuzun ve bedenimizin en kuytu köşelerine kadar.

Zeytin, badem, incir, dut ne ararsan hepsi var, köye giden dar yol da. Bahar bir başka gelmiş buraya, leylak ve akasya kokusu sarmış har yanı ve benim için çok özel olan mor salkımlar ve zarif gül goncaları bir başka açmış buralarda, doğa papatyalardan bir halı yaymış çimlerin üzerine, kuş sesleriyle birleşen güzellikler bahar senfonisi gibi insanı büyülüyor.

Öyle güzel ve insanın ruhuna huzur veren bir yanı var ki, defalarca gitmekten bıkılmıyor. Tarihi taş evler, zamana var güçleriyle dayanmaya çalışıyorlar. Ne fırtınalara göğüs germişler kim bilir? Mübadele de eski sahiplerini göndermiş, yeni konuklarını beklemişler, ne sırlar saklamışlar ve ne sevdalara tanıklık etmişler kim bilir? Kıyıların da köşelerin de ne anılar saklamışlar, evde olsa, onlar bile hüzünlenmişler bu gidişe. Gidenler, geri döneriz ümidiyle gitmişler ve bir daha dönememişler. Köyün o hüzünlü yanı belki de insanı içine çeken.

Hani derler ya bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı var, işte kahveci Şakir de öyle güzel pişiriyor ki o meşhur dibek kahvesini, sırf Şakir beyin hoş sohbeti, güler yüzü ve köyü hakkında anlattıklarını dinlemek için bile gidilir. Kahveci Şakir’den izin an aldım resim çekip sizlerle paylaşmak için, o dibeğin başına daha bir şevkle geçti, başladı kahve dövmeye poz verirken. Şakir in kahvesin de çayınızı kahvenizi yudumlarken, Nemrut körfezinin seyrine doyum olmaz. İnsanı içine çeken dar sokaklar da gezerken, pencereler önündeki ve balkonlarda ki teneke saksılarda renk, renk çiçekler, hele taş duvarlarda kendine yaşam bulmuş aslanağızların renk cümbüşü görülmeye değer. Pazar günleri meydanda pazar kuruluyor, köylü evin de yaptığı ekmeği, yufkayı, erişteyi, özenerek yaptığı tarhanayı , reçeli, allı pullu yemenileri satışa sunuyor, mahcup ve utangaç. Taze sebze ve meyvenin yanı sıra, şifalı otların bulunduğu Pazar tezgâhlarında ev yapımı zeytinyağı da başköşede yerini almış.

Çaylar, kahveler içilip, otantik köy yemekleri yenilip, mis gibi imbat esintisiyle serinledikten sonra, bizler gözümüz, karnımız ve ruhumuz doymuş, güneşi de seyrine doyulmaz bir şölenle uğurladıktan sonra, gönlümüzün bir parçasını orada bırakıp veda ettik bir dahaki buluşmaya dek o güzel insanlara.

Mutlaka gidin, yaşanmış anılarınıza bir yenisini katmak ve gönlünüze bir sevda daha yüklemek için gidin, bir fincan kahvenin sırf dostluklarda değil, mekânlarda da kırk yıl hatırı olduğunu göreceksiniz.

NOT: ‘Galerilerim’ de sizlerle çok güzel resimler paylaştım.

 
Toplam blog
: 11
: 629
Kayıt tarihi
: 09.02.09
 
 

1960 Erzurum doğumluyum. Yaklaşık 46 yıldır İzmir' in ömre bedel ilçesi Karşıyaka -Bostanlı' da yaşı..