Bir nesil veda ediyor...

1950 jenerasyonundan başlar, 1990 gençliğine dayanır hikayesi. Müslüm Akbaş. Nam-ı diğer Müslüm Gürses. Soyadı gibi, gürses. Bugünün futbol fanatikliğini 70'li yıllarda müzik fanatikliğine uyarlayın, 4 büyüklerden birinin adı olsun Müslüm Gürses.

Bugün herkes nasıl takım tutuyorsa o günlerde hemen hemen herkes bir sanatçı tutardı. Müslüm Gürses, Orhan Gencebay, Ümit Besen, Ferdi Tayfur, İbrahim Tatlıses ve Cengiz Kurtoğlu. Varsa unuttuğum, affola.

1970 sonrası insanlığın lise döneminden başlayıp hayatının belli dönemlerine hitap edip, yaş alanların dolu dolu anlattığı bir isim. 

Bir nesil veda ediyor...

Neşet Ertaş'ı kaybettik yakın tarihte. Şimdide Müslüm Gürses. Her insan gibi onlarda yaşlanıyorlar. Ve hepimiz gibi bir gün onlarda veda edecekler hayata. Ama arkalarında öyle izler bırakmış olacaklar ki, daha kaç nesil taşıyacak deyim yerindeyse emanetlerini. "90'ların sonunda bomba gibi patlamıştı şimdi ortalıklarda yok" deniliyor birçokları için. Bırakın ortadan kaybolmayı, ölüm bile kaybedemeyecek Müslüm Gürses ve nicelerini...

Her şey insanlar üzerinde iz bırakmak, hafızalarında yer oluşturmakla alakalı birşey. Sadece birkaç gün öldü diye konuşacağız. Belki birkaç hafta. O kadar çok eseri var ki her biri farklı farklı yaşatacak Baba'yı. Ölmemiş gibi, hiç gitmemiş gibi. Başından sonuna kaybetmediği sesini kaybetmeyeceğiz bizde. Her ne kadar sosyal medyada bir şarkısını paylaşıp üzerine veda sözleri yazsakta.

Bir nesil veda ediyor...

Hepimiz için yaşayacak Müslüm Baba ama Muhterem Nur yalnız kaldı. Allah sabır versin. İnanın en zor O'na. Hasret rüzgarları en çok ona erken esti. 

Sesinle yaşa Müslüm Baba. Uğurlar olsun...

Buğra Ayan/İstanbul