- Kategori
- Tiyatro
Bir Tiyatro Oyunu: Mavi Kuş
Şehir Tiyatrolarında yeni sahnelenen oyunlardan biri olan Mavi Kuş adlı oyun için…
…
Hayat bir yolculuktur elbet…
Ve bazı yolculuklar bitmez… Bu bazı dediğimiz yolculukların yolcuları bir âlemdir zira.
Mavi kuş ne bir kuştur bu oyunda ne de kocaman mavi bir uçurtma. Mavi Kuş çok uzak bir kasabanın biricik mavi otobüsüdür.
İster kasaba otobüsü deyin ister köy.
Mavi Kuş bizi iki perdelik bir yolculuğa çıkarıyor. Bir kere şunu söylemem gerekiyor ki, sahnedeki otobüs harikaydı. O otobüse ben de binmek isterdim hele de şoförü Tarık Köksal ise…
İki perdelik oyunu akşamın geç saatlerinde esnemeden izlemek biraz zordur. Bir yerde tıkanırsınız, e insanız! Fakat ilk dakikadan son ana kadar pür dikkat izledim/izledik…
Konusuna gelirsek; dedim ya hayat bir yolculuk diye, bu oyun da hayattan nasibini almış. Otobüste yabancı turistten, köy ağasına, tutuklu mahkûmdan jandarmaya, delisinden dingiline kadar kimi ararsanız var. Dönem oyunu olması da ayrı bir renk…
Hele de oyunda bir ağır çekim sahnesi var ki sanırım o sahneyi izlerken herkes koltuğundan bir o yana bir bu yana savrulduğunu hissetmiştir. Kendimi içinde bulduğum nadir oyunlardandı.
Küçük bir alan, çok oyuncu, kısa ve zengin konular silsilesi.
Dünü, bugünü ve yarını anlatan, komediyi ve dramı aynı anda hissettiren bir oyun.
İşin sonuna gelirsek ki tabi ki sonunu anlatmayacağım… Son son değil zira… Bu güzel oyunun sonu başı demek.
Bu oyunun sonu yok. Sonunda başlangıç var ve öyle böyle değil.
Ha merak mı ettiniz? Paşa paşa gider izlersiniz bana da teşekkür edersiniz ve dahi başta Tarık Köksal olmak üzere tüm oyunculara. E ağaya da buradan selamlar olsun o da çok şekerdi ve çok gerçekti. Yok mu böyle tipler? Var böyle tipler. Her oyun bize bir ayna bizler oyunlara konu…
Hayat bir yolculuktur elbet…
Mustafa Kutlu’nun dimağına, oyuncuların ellerine, gönüllerine sağlık.
Not: İşiniz bitince o mavi otobüsü bana verin : )
BtLÂşK