- Kategori
- Spor
Bir Yaz Günü Geçtik Pekin'den Kafilelerle

"Türkiye'yi Afrika ülkesi sanıyorlar, daha yerini bile bilmiyorlar."
22 Ağustos'ta, televizyonun başına geçip Pekin 2008'in 5,000 metre finalini izleyen ve coğrafya bilgisi zayıf olan birinin Türkiye'yi Afrika'da bir ülke olarak düşünmesi şaşırtıcı olmazdı. Finaldeydik ve üstelik iki atletimiz vardı. Atletizm finalinde temsil edilmek, hele hele iki sporcumuzu birden yarıışırken görmek bizi için de alışık olmadığımız bir durum. Elvan Abeylegesse ve Alemitu Bekele 5,000 metre finalinde koştular ve Elvan yarışta ikinci gelerek Türkiye'nin aldığı toplam 8 madalyadan ikisini kazandıran isim oldu. Türkiye'yle ilgili bilgi sahibi olmadan finali izleyen birinin, sporcularımıza bakarak ülkeyi "olsa olsa Afrıka'dadır" diye düşünmesini normal karşılamak gerekir.
Pekin'de toplam 958 madalya dağıtıldı ve Türkiye bu madalyalardan 8'ini alarak oyunları bitirdi. Biraz daha anlaşılır şekilde gözünüzde canlanması için rakamları yuvarlıyorum: "Ortadaki 100 madalyadan sadece biri bizim hesabımıza düştü." Bu sonucu başarısız bulanlar var. Adil bir eleştiri için, "daha önce başarılı mıydık?" sorusuna yanıt aramak lazım.
Türkiye bu yıl 19. defa olimpiyat oyunlarına katılmış. Ve Pekin'dekiler de dahil olmak üzere şu ana kadar 82 madalya kazanmış. Yani olimpiyat başına 4,3 madalya... Ortalama başarımızı ikiye katladığımızı iddia eden bile çıkabilir. Şaşırmamak lazım. Aslında rakamları karşılaştırırsanız Pekin 2008'de başarısız olanın güreş takımımız olduğunu daha açık ggörebilirsiniz...
Şimdiye dek alınan 82 madalyadan 56 tanesini güreşten kazanmışız. Yani neredeyse her 10 madalyamızdan 7'si güreş minderinden gelmiş. Bu yılın, ülkemiz adına sönük geçmesinin nedeni, lokomotif konumundaki güreşten sadece 1 madalyayı, Dağıstanlı Ramazan Şahin sayesinde almış olmamızdır. Yoksa diğer dallarda ortalamamızın altına düşmüş değiliz. "Ortalama sıfıra yakın olursa elbette altına düşülmez" diyebilirsiniz. Bunu sizin söylemenizin pek anlamı olmaz, Milli Olimpiyat Komitesi adı altında çalışanların farkediyor olması gerekir.
Bildiğiniz gibi 2008 oyunları için Pekin ve İstanbul birbirine rakipti. Çok istiyorduk olimpiyat oyunlarını İstanbul'a taşımayı. Olmadı, sonuçta Pekin kazandı. İstanbul rüyamız gerçekleşmiş olsaydı organizasyonu iyi yapabilme ihtimalimiz vardı... Ama ev sahibi Çin'in kazandığı 51 altın, 21 gümüş ve 28 bronz, toplam 100 madalyayı bizim de İstanbul'da alabilmemiz gerçek bir hayaldi.
"Şapkamızı önümüze koyup, düşünmemiz lazım" demiyorum. O "şapka"nın, düşünmesi gereken kişilerin doğal bir uzvu olduğunu ve gelenin, gideni sürekli arattığını artık kabul ediyorum. Bir gün, laf üretme ve hayal pazarlama olimpiyatları düzenlenirse, ortalığı kasıp kavuracağımıza emin olarak, o günün gelmesini bekliyorum.
Evet, bir yaz günü geçtik Pekin'den kafilelerle. Bu yıl olmadı, hedef 2012 Londra... Herkes çayır çimene çıkıp, güreş tutsun. Londra'dan 8 değil, 10 madalyayla dönelim.