Biraz ayıp olmuyor mu, Sayın Baykal!

Anayasa değişikliği paketi, Türkiye siyaseti ve entellektüelitesi için bir turnusol kağıdı oldu. Kim gerçek demokrat, kim gerçekten halkçı ortaya çıkmaya başladı. Gizlenen yüzler görünür oldu; saklanan ikinci kimlikler su yüzüne çıkmaya başladı. Herkesin ortak derdi gibi gözüken "darbe anayasasının" aslında öyle olmadığı, bazılarının temel dayanağı olduğu anlaşılır hale geldi.

CHP lideri Sayın Baykal, AKP'nin anayasa değişikliği girişimi için diyor ki; "Bunlar gelecekte yargılanacakları Yüce Divanı şimdiden oluşturmak istiyorlar"...Demek ki, Sayın Baykal AK Parti'lilerin bir mutlaka Yargı önüne çıkacağını düşünüyor. Bu nedenle de, şimdiden kendi yargıçlarını ayarlamak istediklerini iddia ediyor...

Buna "el-insaf" demek lazım... Sayın Baykal bu sözleriyle kimi ilzam ediyor; İktidar partisini mi yoksa, yargıçları mı?

Demek ki, Sayın Baykal'a göre, bugünkü yargı CHP'lidir ve AK Partiyi yargılamak için can atmaktadır; ama yine aynı Yargının içerisinde AK Partili olanlar da vardır. Hükümet de bu kendinden olanları iki bine yakın yargıç içerisinden bulup oralara getirecektir!!!

Bu düşünce iki yönden sakat: Birincisi, kendisi de darbe dönemlerinin sıkıntısını yaşamış, yargılamalara muhatap olmuş bir deneyimli siyasetçi iken Sayın Baykal'ın, şimdiden siyasetçi meslektaşlarına Yargı yolunu işaret etmesidir. Demek, elinizde imkan olsa, bugün Yassıada mahkemelerine benzer mahkemeler kuracaksınız... Hatta, AB'nin hatırı için, kendi elceğizinizle kaldırdığınız "idam cezasını" da geri getirirsiniz belki...Ya da şöyle bir "hukuki" çalışma yaparsınız; "bundan böyle idam cezaları sadece "siyasetçilere" uygulanacaktır; teröristlere uygulanmayacaktır; Türkiyenin özel şartları dolasıyla!!!"... Böylece, rakiplerinizi ipe çektikten sonra, sosyal-demokrat Avrupada gerine gerine gezmeye devam edersiniz...

İkinci sakatlık da şudur ki; yukarda söylediğim gibi, Sayın Baykal, Yargıçların "siyasallaştığını" önkabul olarak benimsemiş... Eğer yargıçlar, bugünki "kast sistemi" içerisinde seçilmezse, kesin AKP'li yargıçlar yüksek yargıyı ele geçirir... Bu yaklaşım, aynı zamanda, bugünki yargının kendi ellerinde olduğunu da itiraf etmek değil midir?

Sayın Baykal, ciddi ve tutarlı bir muhalefet lideri olamıyor. Van gezisinde protesto edilmesini, Vanlıların "omlet" ve "menemen" ikramını da AKP'ye yüklüyor...Oysa, Ankara-İzmir hattına kilintlenmiş siyaseti ile Sayın Baykal, Doğu illerinden hangisine gitse aynı "ikramlarla" karşılanacak... Bunu kendisi bilmiyor olabilir mi? Bir şeyler yapıp, yalnış siyasetlerini düzeltmek yerine, bu "ikramları" bana AKP'lire sundu, diye şikayetleniyor...

TEKEL çalışanları aylardır AK Parti iktidarını protesto eylemleri yaparken, siz protestocuların parti binanıza davet ediyor; çay ikram ediyordunuz...Güya onlara sahip çıkıyordunuz... Olabilir elbette... Ama, bu ülkede protestolar sadece İktidarlara mı yapılır; muhalefet yanlış politikalarından dolayı, ülkenin önünü tıkama çalışmalarından dolayı protesto edilemez mi, halk tarafından... Yumurta ve domatesler başkasına atılınca iyi; size atılınca mı kötü oluyor?

Bu yollar yol değil Sayın Baykal; bu gidişler gidiş değil... Siz ki, yetmişi aşkın yaşınızla bu ülkenin en deneyimli siyasetçisisiniz; bu ülkeye verecek ve bu ülkenin tarihine geçecek bir şeyler yapmalısınız... İlerde torunlarınızın, torunlarınızın çocuklarının, "atamız ülkenin demokratikleşmesi için katkılar yapmış bir politakacıydı" demesini ve sizinle gurur duymasını istemez misiniz?

Ayıp ediyorsunuz, Sayın Baykal... Bu türlü ucuz muhalefet anlayışı, ne sizin yetmişi geçmiş yaşınıza, ne elli yıllık siyaset birikimi olan başınıza, ne de son günlerde yaptırdığınız delikanlı traşınıza yakışıyor!..

Siz, bu ülkenin duayen politakcılarındansınız- öyle olmanızı umuyoruz- lütfen şu ülkenin yolunu açacak çalışmalar yapın.. Biz de sizi alkışlayalım!!