Birkaç Başkanın ölümü üzerine

Yıllardan tam da bugün yanlış hatırlamıyorsam ki, yine bir hafta sonuydu ve Türkiye’deki kırılma noktalarından biri yaşandı. Televizyonlar naklen yayına geçti ve İsmail Güneş isimli “İha” muhabiri içinde Muhsin Yazıcıoğlu’nun da oldu helikopterde olduklarını ve helikopterin karlarla kaplı bir yere düştüğünü ve yanındakilerin ölüp ölmediklerini bilemediğini kıpırdayamadığını anlatıyordu.

Allah uzun ömürler versin, Türkiye’de siyasetçiler uzun yıllar yaşarlar ve tekerlekli sandalyede hatta ölüm döşeğinde bile partilerine liderlik ederler. İsmet İnönü, Ecevit, Erbakan, Türkeş, gibi Türk siyasetine damga vurmuş olan liderler çok uzunca bir hayat yaşadılar ve aktif siyasete devam eden birçok siyasetçi de halen Türk halkına göre yaşlı sayılabilecek bir yaşta ülkemizi yönetmeye devam ediyorlar. Yaşlı yöneticiler; 3. Dünya ülkelerinde pek revaçtayken, dünyanın kaderine hükmeden ülkelerde seçilme kriterleri yaşa göre değil, bilgiye, eğitime dayandığından biz yaşlı yöneticiler tarafından ülkeler kategorisindeyiz. Bu sadece siyasete mahsus bir şey değil. Ama Allah var, bizim siyasetçilerimiz de çok bakımlı, kendilerine ne ile bakarlar, ne yerler bilmek mümkün olmasa da sıradan insanın çöktüğü yaşlarda onlar hala dinç kalabiliyorlar. Tabi herkesin aynı olması mümkün değil. Bazıları tıpkı halk gibi erken yaşlarda kazaya uğrayıp bir anda ölebiliyor. Adnan Kahveci aniden kamyon kazasına uğramıştı, Recep Yazıcıoğlu otomobil kazası Muhsin Yazıcıoğlu da helikopter kazası ile aramızdan ayrıldı. Türk siyasetinde erken ölümlere insan oldukça üzülüyor.

Huyum değildir, yazarken bilmediğim konularda kesin konuşamam. Özellikle Muhsin Yazıcıoğlu’nun ölümü ile ilgili olarak benim gibi çok sayıda üzülen oldu. Muhsin Yazıcıoğlu’nun ölümü naklen gerçekleşti. Dolayısıyla gerçekten üzücü bir kaza görünümlü suikast izlenimi veren hatta hemen hemen kimsenin tatmin olmadığı olamadığı kazalardan biriydi. Yukarıda sayılan kazalar da onlardan farklı değildi. Çünkü bu kişiler; Adnan Kahveci, Recep Yazıcıoğlu, Muhsin Yazıcıoğlu her üçü de saygı uyandıran şahsiyetler ve liderlik özellikleri olan yolunda giden kişilerdi. Yol açma ihtimalleri olan kişilerdi, yol açtılar belki de çok yollar açacaklardı.  Ama olmadı, olamadı.

Muhsin Yazıcıoğlu büyük bir lider miydi? Büyüklük oy oranına göre açıklanıyorsa büyük bir lider olamadı. Ama gerçekte bir lider nedir ki? Oy oranı şayet gerçek bir ölçü değilse bu üç lider de son derce güven veren liderlerdi. 

Muhsin Yazıcıoğlu geçmişinde bazı grupların etkisinde kalmış ve suç da işlemiş olabilir ama suçluya hukuk devletinde suçun zamanında verilmesi o devletin devlet olabilmesinin ön koşuludur.

Liderler övülürken ya da yerilirken herkes sevdiğini görgüsünce sever, dilince konuşur. Herkesin sevgiden anladığı farklı şeylerdir. Köylerde muhtar seçiminde dahi halk kişinin çoğunlukla ahlakına ve niteliğine bakmaksızın aynı kabile, aynı cemaat, akrabalık hatta sadece bu dünyaya dair anlık günlük menfaatlere göre seçim yapabiliyorsa küçüklerin ve büyüklerin ölçüsü ne derece gerçeğe yakın şeyleri yansıtabilir ki?

Bugün önemli bir gün ve Musin Yazıcıoğlu’nun ölümü trajik bir olaydı. Muhsin Yazıcıoğlu ile birlikte Recep Yazıcıoğlu ve Adnan Kahveci de kaza sonucu ölümlerine son derece üzüldüğüm kişilerdi. Allah hepsine rahmet eylesin…

 (1) https://tr.wikipedia.org/wiki/Muhsin_Yaz%C4%B1c%C4%B1o%C4%9Flu 

(2) https://tr.wikipedia.org/wiki/Adnan_Kahveci (

3) https://tr.wikipedia.org/wiki/Recep_Yaz%C4%B1c%C4%B1o%C4%9Flu