Birleşmiş Milletler ve demokrasi

Filistin'in devlet olarak tanınmasının gündemde olduğu bu dönemde aynı zamanda Akdeniz'i çevreleyen arap devletlerinin anti demokratik yönetimlerinin birer birer çöküşünü izlerken (aslında isminin Birleşmiş Devletler olması gereken) Birleşmiş Milletler Örgütünün var oluş mantığını da düşünmemek mümkün mü? 

Dünya; demokrasi ile yönetilen ve anti demokratik yönetimleri olan devletler olarak temelde ikiye ayrılırken 'Birleşmiş Milletlerin' her iki kategorideki devletlerin buluştuğu bir dünya teşkilatı olma özelliği öne çıkmamaktadır.

Aslında 'Birleşmiş Milletler Örgütü' var oluş misyonunu çok net bir şekilde ortaya koyması gerekirken bunu sorgulayanda sanırım yoktur. Birleşmiş Milletler yönetimi ne olursa olsun devletlerin temsil edildiği bir merkez midir? Yoksa dünya düzenine insani boyutta katkı sağlama misyonu olan bir merkez mi olmalıdır?

Birleşmiş Milletler tescili kabul edilmiş devletlerin yönetim tarzına dair bir prensip oluşturmadığı sürece dünyadaki anti demokratik yönetimlerin sona ermesi mümkün müdür? Eğer böyle bir prensip olmazsa diktatörlüğe ve dikatörlük benzeri yönetimlerin devamına çanak tutuluyor olmaz mı? Anti-demokratik devlet yönetimleri sadece vatandaşları için değil, diğer devletler içinde sorun değil midir?

21 inci yüzyılda dünya (yaşamın akışıyla veya zorlamalarla) yeniden şekillenirken Birleşmiş Miletlerinde dünya demokrasisine katkı sağlayacak prensipler oluşturması gerekir ama bu daimi temsilcilerin işine gelir mi?

Tüm devletlerin demokratik yönetildiği bir dünya dileğiyle...