Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Ocak '09

 
Kategori
Doğa Sporları
 

Bisiklet kullanımı hakkında düşüncelerim!

Bisiklet kullanımı hakkında düşüncelerim!
 

Amsterdam'dan görünüş


Bisikleti Türkiye’de kullanmak çok zordur. Bunu en büyük nedeni Türk milletinin bisiklete bakış açısı. Bisikleti Türk milleti hiç sevmiyor. Öyle ki evimiz de bile popo muzu yerinde kaldırmayıp suyumuzu bir başkasından isteyecek kadar tembeliz. Bu bizim ne kadar rahata düşkün olduğumuzu gösterir. Böyle insandan ne bekleyebilirsiniz?

Pekiyi ben burada ne yapıyorum. Blog yazıyorum. Doğa sporları kategorisinde. Bu kategori de doğa sporların bir parçası olan bisikleti anlatıyorum. Bisikletin insanlar üzerinde ki etkilerini, faydalarını ve neden Avrupa ülkelerinde bisiklete önem verdiklerini. Bisikleti kullananların doğa ve çevre aşkının taşıdığını vs.vs.

Efendim 18 Mayıs 1996 tarihi benim bisiklet aldığım tarih ve o günden bu yana bisikletimle İzmir’in belirli noktalarına ulaştım. Hatta çevre ilçelerine Torbalı, Kuşadası, Salihli, Kula, Ödemiş, Foça, Manisa gibi yerlere gittim. Günde en fazla 100 ya da 150 km bisikletinizle gidebilirsiniz. İnanın bisiklete binmekle çok mutlu oluyorum. Daha imkânım olsa daha nelere gideceğim bir bilseniz.

Evet, bisiklete binmek biraz cesaret ister. Cesaretli olamayan insan trafikte bisiklete binemez.

Bisiklete binerken halen tabi bazı zorluklarla karşılaşıyorum. İlk önce vatandaşlarımız insanlara karşı saygı denilen olguyu gösteremediklerinden arabayı sürerken beni gördüklerinde şimdi bu nereden çıktı dediklerini sezinliyorum. Sanki “yol hakkı benim” der gibi. Hâlbuki Avrupa’da olduğu gibi bisiklet yolları olsa ve bu yollarda yalnızca bisikletliler geçse ve herkes bisiklete binse hem trafik azalır hem de kazalar.

Şehir de araba kullanmak çok büyük eziyet. Dur kalk, dur kalk. Harcanılan benzin ve egzozdan çıkan karbon monoksit gazların çevreyi kirletmeleri ve aynı zamanda şehirde yaşanmayı da zorlaştırıyor.

Tabi bu durum karşısında böyle büyük şehirde yaşıyorsanız bisiklete başlamanız gerçekten de zordur. Bisiklete binmeye başladığım ilk gün benim çok zor günümdü. Altımda “0” km bir bisiklet beni mutlu ettiği kadar sürmenin zorluğu vardı. Arabalar bir yandan sıkıştırıyor kamyonlar bir yandan “Booom” diye kornalarını çalıyorlar. İçimden de patladın mı diye sesleniyorum.

Paris şu anda dünya’nın en kalabalık şehirlerinden biridir. Paris diyorum Avrupa’nın gelişiminde en başı çeken şehri olduğu için. Dolayısıyla Paris insan kalabalığın olduğu kadar binek otomobillerin de bol olduğu bir şehir. Otomobillerin bolluğu trafik bu şehri bazı önlemler almaya itmiş. Birde bunun yanında Fransızların bisiklet sporuna verdiği önemi Fransa Bisiklet Turundan anlayabiliyoruz. Böyle olunca hem yakıtsız hem de az masrafla elde edilen bir bisikletle bu işin üstesinden gelebileceği hesaplanınca halkın rahatlıkla bisiklete binebilecek yollar inşa edilmiş. Keza Amsterdam da öyle. Kendine başlı başına bir yol olan bisiklet yolu öyle bir yol ki yayaların bile yürümesi yasak. Surat arabaların ki gibi olmayınca ölümcül bir kaza olması riski taşımıyor bu yollar. Ve bisikletle seyahat için bu yollar son derece güvenli.

Bunları Türkiye’de bulmak mümkün mü?

Hayır.

Birde Türkiye’de bisikletin Trafikte ki yeri nedir. Şimdi ona bakalım.

2918 sayılı TCK KARAYOLLARI Trafik kanununda Bisiklet için;
Madde 3 c (10) bendi: Bisiklet motorsuz bir Taşıttır.
Madde 37 Sürücü için Ehliyet ve Taşıt için Plaka gerekmez.
Madde 46 Karayolunda en sağ şeridi kullanır ve diğer taşıtlar ile aynı sorumlulukla hareket eder.
Madde 66 Bisiklet yolu olan yerlerde karayolunda sürülemez.
Madde 66 a) bendi Karayolunda ikiden fazla bisiklet yan yana sürülmez.
Madde 66 b) İşaret verme dışında, çift elle sürülmesi ve genel kurallara uyulması zorunludur.
Madde 66 c) Yük ve eşya taşınamaz.
Madde 67 Bisikleti karayolunda sürmek için 11 yaşını bitirmiş olmak yeterlidir.

Türkiye’de bisikleti kullanmak bu kadar basit ve ucuz olmamalı. Trafikte sürebilmek için 11 yaşını bitirmiş olmak yeterli olmamalı. Zaten 11 yaş çocuk denilecek bir yaşta. Bununla birlikte kask kullanmak tıpkı emniyet kemeri gibi bize gereklidir. Her düşmeye karşı başımızı yere çarpma ihtimalinin çok kuvvetli olması nedeniyle kasksız yola kesinlikle çıkılmaması gerekir. Bisikleti rahat sürebilmek için de dizayn edilmiş tayt şortlarla sürmek gerekir. Eğer bol paçalarla sürüldüğünde paçaların zincire dolanması neticesinde zincir hareket edemaz hale gelir. Bu da kazaya sebep olur. Bisiklet sürerken bacakların hafif olması gerekir. Bacak hareket halinde iken terler ve dolayısıyla pantolon ağırlaşr. Ağrlaşan pantolonla bisikleti sürmek daha da zorlaşır. Aynı zaman da paçalar zincirden akan yağların bulaşması pantolonu kirletir.

Eldiven sayesinde de elimizi nasır olmaktan korunur.

Gözlük rüzgârdan gelebilecek toz parçaların gözümüze girmesini önlediği gibi gözlerimizi korur.

Bunların hepsi daha sağlıklı bisiklet sürmesi için gereklidir.

Bununla birlikte bisiklete devamlı bakımını yapmak gerekir. Zincir zamanla tozlanıp yağla karışır. Zincirin üzerinde ki yağı temizlemek ve tekrar temiz yağ sürmek gerekir. Bunu sık, sık tekrarlamamız gerekir. Buda zincirin ömrünü artırır.

Bunların hepsi bizim trafikte daha sağlıklı bisiklet sürmemiz içindir.

İlk önce milletin bilinçlenmesi gerekir. Elbette bisiklete binen bir kesim var. Onlarla konuştuğum zaman bana hiç olumsuz bir yönünü söylediğini duymadım. Neden acaba? Ama sigara içen elbette rahatsızlılığını söyleyecektir. Başım ağrıyor, nefes alamıyorum gibi. Bununda sigaradan olduğunu bile bile sigara içmesini sürdürür.

Ben sigara içmeyen ile spor yapanın arasında bir bağ olduğunu düşünüyorum. Çünkü spor yapan kolay kolay sigara içmez.

İnsanlar devamlı kullandığını herkese tavsiyelerde bulunur. Ben memnunum sen de kullan diye. Birinin memnun olmadığı bir şeyi tavsiye etiğini duydunuz mu? Elbette cevabınız hayır olacaktır. Ben de size bisiklet kullanmanız için tavsiyeler de bulunuyorum. Kötü mü ediyorum yoksa.

Herkes bir birine tavsiyelerde bulunursa bisiklete binenlerin sayısı çığ gibi büyüyecektir. Dolayısıyla bilinçli bir toplum ve bunun paralelinde sağlıklı bir toplum oluşturulacaktır. Bundan eminim. Bu böyle oluşursa bisiklet yolları artacaktır.

Bisiklete binen insanlara daha saygılı davranır. Çünkü temiz hava yaratır. Sağlığını düşünür ve insanları çok sever. Bisiklete binen bir birey olarak da ben de insanlarımızı çok seviyorum. İnsanlara olan ilişkilerim de saygılı çerçeve içersinde olmaktadır.

Benim bu konu da yazdığım tüm yazılar hep bunu içindir.

Şimdi size galeri olarak oluşturduğum Armsterdam şehrinden görüntüler sunacağım. Belki inanmayacaksınız ama gerçek. Hem de Türkiye'den daha kuzeyde soğuk bir ülkeden. Bunları izlediğiniz de bana hak vereceksiniz.

Sevgi ve saygılarımla.

 
Toplam blog
: 540
: 3176
Kayıt tarihi
: 02.01.07
 
 

Hiç bir motorlu araca binmeyi sevemedim. Daha doğrusu sevdiremediler. Onun yerine iki tekerlekli ..