- Kategori
- Sağlıklı Yaşam
Biyokozmetikler
YAYIN HAKLARI KOZMER'E AİTTİR.
Evren insan öykülerinden oluşmuştur diyeceğim yazıma başlamadan önce.
Benim öykümün de yolu da nasıl Kimyaya çıktı, oradan devamla ağırlıklı olarak Klinik Biyokimyaya ve son yıllarda da,Kozmetik ürünlere kadar nasıl seyahat ettiğimi özetlemeye çalışacağım birkaç cümle ile.
Bugün geriye dönüp akademik geçmişime baktığımda eğitimlerine katkıda bulunmuş olmayı umduğum yüzlerce Lisans öğrencisi, 20 Y.L / Dr danışmanlığı, onlarca yayın, yüzü aşkın bildiri, kitap çevirileri, ödüller ve 30 civarında proje içeren bir süreç görüyorum. 3 oğlum ise, benim yaşam enerjimin saç ayakları.
İnsan nasıl ki belli bir yaşa gelince, tüm hayatını kritik ediyor aynı şeyi bilimsel bir olgunluğa eriştiğiniz zamanda yapıyorsunuz. En azından ben yaptım. Kapınızda asılı unvanlar sonuç da kendinizden ziyade ülkeniz, kendi insanınız ve aslında tüm insanlar için evrensel bir yarar saplamanızla ilgili aslında.
Yolumun Kozmetik Ürünlere çıkışına gelince, çiçeklerin Biyokimyasına ilgi duymam çok eski ama bunun ne kadar önemli olduğunu anlamam sanırım on yıl kadar öncesine dayalı.
Kozmetik Ürünlerin kimyası hem bir akademisyen olarak, hem de bir tüketici olarak ilgimi çekmesinin yanısıra ülkemizin hemen hiç söz sahibi olmadığı bir alan olarak da ilgimi çekti.
Bugün akıl almaz bir noktaya hatta bir çılgınlık düzeyine ulaşmış ve hatta bazı tüketicilerde bağımlılık düzeyine ulaşmış kozmetik ürün sektörü dünyanın en büyük 3. Endüstrisi olma özelliği taşımasının yanı sıra doğrudan insan yaşamının kalitesini, insanın genel sağlığını ilgilendirdiğinden bu konu ayrıca önem taşıyor.
Kimyager yaşamın analizini atom düzeyinde yapan, bir çeşit bilimsel sihirbazlık gibi algılanan bir meslek ve insanlık tarihi kadar eski.
Canlı kimyası anlamına gelen Biyokimyaya gelince, o bilimsel Büyücülüğün neredeyse moleküler düzeye taşındığı alana hükmeden, ölümsüzlüğün sırlarını çözmeyi vaat eden sıra dışı bir alan görünümünde.
Bu akademik yolculuk ustalık dönemim de beni Kozmetik Ürünlere çıkardı ve bu birikimlerimin sonucunda bende yeni kavram algısı oluşturdu; ‘’’BİYOKOZMETİKLER’’’’
BİYOKOZMETİK NEDİR?
Bu sorunun cevabı bence hem çok basit, hem de çok karmaşık.
Basit, çünkü kozmetik ürün kavramının temelinde sizin dış görünüşünüzde sağlığınıza zarar vermeyen, temizliğinize ve kendinizi daha iyi hissetmenize yardım eden, bir çeşit yer çekimine direnen, küçük kusurlarımızı bazı renkli ürünlerle ört bas eden masum bir ürün gurubu olmalı en basit algı ile.
Ama bugün bu algı adeta ‘’’’KOZMETİK ÜRÜNLER, BENİ BAŞTAN YARAT’’’ noktasına vardırılmış, Kozmetik Ürünlere neredeyse bir TANRI algısı yüklenmesi noktasına vardırılmış ki bu son derece tehlikeli ve yanlıştır. Doğru da değildir üstelik.
İnsan iki kelime ile özetlenebilir.
Nasıl mı?? Doğum & Ölüm.
O halde kozmetik ürünler veya herhangi bir ilaç ya da bir büyülü formül yoktur ki sizi tanımlayacak yeni bir ikinci kelime olsun.
Sonuç da insan ölümlü ve bu mevcut yaşamın sürmesi için bir zaruret üsrelik.
O halde Kozmetik Ürünler bunun neresinde sorusuna basit bir cevap bulmamız lazım.
Kozmetik Ürünler mevcut güzelliğimizi, hijyenimizi, dolaylı da olsa sağlığımızı koruması gereken bir ürün gurubunun adı olmalı. Yaşam kalitemizi iyileştirmeli.
Onlardan bizi ölümsüz yapması beklenmemeli, bunun yanı sıra 60 yaşındayken 20 yaşında görünmek gibi gerçekçi olmayan bir düşe aracılık etmeleri de mümkün değil maalesef. Bilemediniz 5 zorlamayla 10 ama daha ötesi mümkün değil bunu en baştan kabul etmeli. Etmeyen 60 yaşını da bir yalanla kaçırır ve sonra bunun üzüntüsünü yaşar ki bu da kozmetik ürünler açısından tam bir ironi anlamına gelir.
BİYOKOZMETİK benim tanımladığım bir kavram, o bakımdan alfabesinin ilk harfi anlamına gelen ilk ürününü de benim tanımlamam gerekiyor sanırım.
O büyülü BİYOKOZMETİK nedir derseniz; Su diyeceğim.
Ve BİYOKOZMETİK, kozmetik ürün kavramının doğal olanla, sağlımıza zarar vermeden, bütçemizi yerle bir etmeden, bizi bağımlılık noktasına taşımadan sağlayan ürünlerdir özetle.
Şunu unutmamak gerekir ki, ‘’Güzellik içten, içten güzellikse doğallıktan ve BİYOKOZMETİK’lerden gelir.
Devam edecek…
Saygılarımla…
Prof. Dr. Nazan Apaydın Demir
Muğla