Bizce futbol başladığı an biten şey midir?

Çok değil, milenyumdan önceki yıllarda her futbol takımının kendisine has oyuncuları ve taktik anlayışları vardı. Brezilyalı samba yapar, Hollandalı total futbolunu oynar, Almanı tam saha pres yapar ve Yugoslavı ise hiçbir şeyi yoksa bile hırçın forvetleriyle dünyaya model olurdu.

Dahası bir Beckham vardı; soldan ya da sağdan bir orta yapar ve maraton, şeref tribünü ya da kale arkası hiç fark etmez bir futbol maçında ve tam saha görüntüsü içerisinde herkesin tam olarak rahatlıkla görebileceği o tek meşin yuvarlak görüntüsünü verirdi seyirciye ve dünyaya. Bir de Gattuso vardı, çıkan kramponunun ipini bağlarken, hangi maç olduğu çok önemli değil, surat ifadesinden beş dakika içerisinde kırmızı kart görüp sahayı yine sinirli bir şekilde terk edeceğini bilirdik. Artık bunlar yok! Dahası artık futbol yok. Çünkü eskiden takımların kendilerine özgü futbol karakterleri vardı. Peki şimdi ne var? Şimdi ise endüstriyel futbolumuz, mekanik futbol takımlarımız, iflas eden Premier Lig takımlarımız, hırs küpü kulüp başkanlarımız, en başarılıları ve meşhurları olmalarına rağmen devamlı kovulan teknik direktörlerimiz ve de Barcelona futbol takımından dolayısıyla İspanya Milli takımından kopyalanıp yapıştırılan bir dünya futbolumuz var. Ha unutmadan söyleyeyim bir Mourinho’muz bir de 4-3-3’ümüz var. İyi de adama sormazlar mı, elde kaç var?..

Dünya’da futbolun keyif değil bahis işi olduğunu, show değil show bussiness olduğunu, maçların aslında başladığı an bitmiş olduğunu ben değil, önce Yunanistan daha sonra ise 2010 dünya kupasında katı oyun disiplini üzerine kurgulanmış bir Hollanda milli takımının, mazide samba olarak hatırladığımız ama aslında alakasının bile kalmadığı Brezilya’yı eleyiş şekli zaten ispatladı. Hatırlamak lazım; Brezilya Milli takımı maçlarını oynarken sipiker ve maç yorumcusu şöyle söylüyordu: “Brezilya artık Avrupa futbolunu gayet iyi uyguluyor, değil mi Sayın…..?” “Evet. Dunga iyi hazırlanmış…” İşte ispatı… Futbol bu cümlelerin kurulduğu anlarda elimizden kayıp gitmiştir. Artık bütün mekanikler bizim. Peki ama bozulduğu zaman ne yapacağız? Teknik direktörümü kovalım yoksa futbolun içini mi açalım?

Saygılar. Bir Fenerbahçe taraftarı.

Emre Karataş