Bizi de tatmin edin

YGS sınavının yapıldığı 26 Mart 2011 tarihinden bu yana sınava giren, girmeyen bütün gençler ayakta. 

ÖSYM’nin, sınavın hemen ertesinde gündeme gelen şifre ile ilgili iddialar konusunda yaptığı açıklamalar ve bu açıklamaları “Ben tatmin oldum” anlamına gelen cümlelerle onaylayan, Cumhurbaşkanı, Başbakan, Meclis Başkanı, Milli Eğitim Bakanı ve diğer AKP yöneticileri ile milletvekilleri, sınav sürecini içinden çıkılmaz hale getirdi. 

Şifre iddialarının kamuoyu gündemine geldiği günden bu yana çorap söküğü gibi ortaya saçılan şifre iddiaları, sonunda “Şifre var, ancak bu şifre kimseye verilmedi” noktasına kadar ulaştı. 

Bu noktadan sonra artık gençleri “Tatmin etmek” mümkün değil. 

Zaten gençlerde ülke çapında yaptıkları yaratıcı eylem ve sloganlarla ikna olmayacaklarını, tatmin olmalarının mümkün olmadığını ortaya koydular. 

Gençler, Cumhurbaşkanı’nın, Başbakan’ın, Meclis Başkanı’nın, Milli Eğitim Bakanı’nın ve diğer AKP yöneticileri ile milletvekillerinin, nasıl tatmin olduklarını merak ediyorlar. 

Gençler, adaletsiz eğitim sitemine itiraz ediyorlar! 

Gençler, polis koleji sınavlarında yapılan haksızlıklara itiraz ediyorlar! 

Gençler, KPSS sınavında açığa çıkan kopya skandalına itiraz ediyorlar! 

Gençler, YGS sınavında ortaya saçılan şifre iddialarına itiraz ediyorlar! 

Nihayet gençler, eğitim sisteminin üzerine adeta bir ahtapot gibi çöreklenen “Cemaat”in varlığına itiraz ediyorlar! 

Yıllardan beri bilinçli ve örgütlü bir şekilde eğitim sistemini sarıp sarmalayarak varlığını hissettiren “Cemaat”, son yıllarda sınav adaletini de bir yana bırakarak, zaten bozuk olan “Fırsat Eşitliği”ni” daha da kötüye götürecek eylemlere yöneldi. Bin bir türlü zorluğu aşarak üniversite kapılarında, kamu kurumlarında geleceklerini arayan gençlere, adaletsizliğin en çirkini uygulanıyor. AKP’den önceki hükümetler döneminde bir nebze olsun objektif kriterlere dayanan KPSS ve kamu sektöründeki “Görevde Yükselme Sınavları” tamamen iktidarın güdümünde uygulanan sınavlara dönüştürüldü. Bu durum artık kanıksanmaya başlamışken daha önce kopya vb. iddiaların gündeme gelmeyen ve az da olsa güvenirliliğini koruyan ÖSYM, bu yıl yapılan YGS sınavı ile birlikte, kamuoyu önündeki güvenirliliğini sıfırladı. 

Ülke çapında bilimsel ve objektif sınavlar yapmakla görevli bir kamu kurumu olan ve güvenirliliğinin tartışılmaması gereken ÖSYM’nin geldiği nokta, bu ülke gençlerinin “Kamu Kurumları”na” ve “Devlet”e olan güvenlerini de zedeleyecek noktaya ulaştı. Bu nokta gelecekte tarifi olanaksız yaralar açmaya aday bir durumdur. 

Zaman geçirmede gençleri “Tatmin” edecek adımlar atılmalıdır. 

Bu adımların ilki de Milli Eğitim Bakanı ve ÖSYM Başkanı’nın istifa etmesi ve akabinde YGS sınavının yenilenmesidir. Ancak yenilenecek sınavın şu an görevde olan ÖSYM elemanları tarafından değil; yeniden oluşturulacak tarafsız bir bilim kurulu tarafından yapılması şartıyla. 

Gençler, ancak bu durumda “Tatmin” olur.