Bizim Hikaye Türkleşir!

Tam yeni bir konu yazacak oluyorum ki karşıma cevap niteliğinde yazacak bir konu çıkmasın! Bugünün gündemi Hazal Kaya’nın oynayacağı “Bizim Hikaye” adlı dizi:

Efendim Amerikan dizileri ahlaki kirliliği yüzünden bizim aile kültürümüze uydurulamazmış! Uygulamak mümkün değilmiş! Neden, ilk defa mı böyle bir deneme yapılacak? Ben hemen hafızalarınızı tazeleyeyim:

Beren Saat, Engin Hepileri ile gündeme oturan “İntikam” dizisi sizce sütten çıkmış ak kaşık mıydı? Bu dizinin orijinalini inceleyen köşe yazarları aman da aman ne söylendiler, yok uyuşturucu varmış, homoseksüel ilişki içindelermiş, aldatma….

Ne oldu?

Ekrana yatak sahnesi geldiğinde, orijinal dizide aslında erkek olan, homoseksüel olduğu için iki erkeğin yatak sahnesi olduğunu kim anladı? Senaristler küçümsenecek insanlar değil! Hop hop hop, değiş bebeğim dediler ve taaa bölümler öncesinden bu sahne için hazırdılar bile. Erkek hemen kız yapılır, ailenin evlatlığı yerine ailenin dostunun yetim kalan kızı olur ve seyirci çok da yadırgamaz! Ne de olsa yetişkin erkek-kadın ilişkisini özümsemiştir izleyenler.

O kadar da değil!

Sihirli dokunuş falan da değil, sadece toplumun nabzını tutmak bu değişikliği öngörebilmek için yeterlidir!

Serenay Sarıkaya-Çağatay Ulusoy’un oynadığı Medcer’in yayını esnasında iki kız karakterinin seksüel yaklaşımına şahit oldunuz mu? Mira ile Eylül’ü uygunsuz halde yatakta yakalayanınız oldu mu? Tabi ki hayır! Oysa orijinalinde bu iki kız seksüel olarak birbirlerine pek bir yakınlar. Biz de ise birbirine sırdaş iki kız arkadaştırlar ve seyirci bu iki karakteri birbirinden çok sevdi.

Daha derin örnekler verirdim de bu iki dizi için vazgeçtim! Meraklısı oturup orijinalini de seyretsin ve ne demek istediğimi kendi gözleri ile görsün.

Şimdi Bizim Hikaye’nin nasıl olur da Türkleşmeyeceğini düşünürsünüz! Sanki Türkiye’de alkolik baba yok, canım orijinalde babamız uyuşturucu da satıyormuş verin arkadaş eline kumar oynayacak birkaç nesne alsana dönüşüm!

Arkadaşlar geçin bunları! Siz de biliyorsunuz bunları yazarken ama olsun “ben gene de yazayım” diyorsunuz.

Şimdi sektörel olarak bakarsak: Amerika’nın tek rakibi Türkiye! Onlarda bunu biliyor ve Balkanlar ile Arap ülkelerine girebilmek için bazı projeleri kendileri getirip “ haydi bunun tıpkısını ama sizinmiş gibi yap” diyor. Sonuç ne mi oluyor? Giremediği bütün ülkelere satışı rekor seviyede oluyor ve bunu zevkle teşhir de ediyor, örnek de veriyorlar! Bak şekil bir a “Medcezir”, orijinalinden fazla piyasa da alıcı buluyor.

O kadar çok örnek verebilirim ki aklınız almaz, hemen hızlısından Umutsuz Ev Kadınları, Kayıp, Cinayet, Galip Derviş…. Say say bitmez!

Siz sıkmayın canınızı, senaristlere güvenin, güç onların beyninde!

Hayatta gücün beynimizde olması dileği ile….

www.televizyongazetesi.com

http://blog.milliyet.com.tr/eceer

eceer6@gmail.com

https://twitter.com/eceer6

https://facebook.com/pages/Ece-Er