Blog’u bloklaştırma üzerine hezeyanlar…

Bloklaşma, taraflaşma, taraf olma, tarafını seçme, ahkam kesme, fişleme, puanlama, top list uzmanlığına soyunma, iktidara giyinme, yargılama, çemkirme….vs, vs, vs.

Olumlama, destekleme, teşvik etme, içindeki iyiyi arama… ama bıkmadan ve yorulmadan, özgün’e destek verme, umut aşılama….vs, vs, vs.

Niye yazdım bunları? Şunun için;

Yazılanların bizlerde oluşturduğu yukarıdaki olumlu ve olumsuz duygulardır aynadaki yansımamızın aslı, insanı yazdığı yazılar değil, yaptığı eleştiriler daha çok ele veriyor bence… Sizce de öyle mi?

Bu blog ülkesinde kimsenin yüz yüze tanışmasına gerek yok insanların birbirini anlaması için, burada iktidar yok… Olmamalı, burada muhalefet yok… Olmamalı, burada yarış yok… Olmamalı, burada juri yok… Olmamalı, bunlar yok diye de kimsede boşluk doldurmaya yeltenmemeli diye düşünüyorum.

Oyunun kuralları bellidir, siz yazarsınız, editör yayınlamaya değer bulmuşsa yayınlar, okur okunmaya değer bulmuşsa okur, yorumlamaya değer bulmuşsa yorumlar. Bu kadar basittir oyunun kuralı, puanlama, top liste yayınlama gayretkeşliğinin içine düşmüşseniz, bu kadar basit kuralları olan bir oyunu bile doğru algılamamışsınız demektir, siz bırakın yazmayı, siz bırakın ülke kurtarmayı, siz bırakın yazar tavsiye etmeyi… En baştan başlayın ama şu soruyu sorarak kendinize, ben niçin çok basit kuralları olan bir oyunu bile doğru dürüst oynamayı beceremiyorum?.... Tabi canımmmmmm, biliyorum, var sizin herşeye bir cevabınız.

Ben kendi adıma sadece sağaltım yapıyorum burada… Bu kadar basittir meselem... Ve ahkam kesmeden yazan iddialı blog yazarı! arkadaşlarıda çok büyük keyifle okuyor ve bir sürü şey öğreniyorum… Ve güzel yazan, özgün yazan arkadaşların emeklerine saygılarımı sunuyorum, şimdilik tatmin edici düzeyde yazmadıklarını düşünen arkadaşlara da çabalarından vaçgeçmemelerini öneriyorum.

Hiç unutmayalım... Güneş her sabah yeniden doğuyor… Her sabahta geri kalan hayatımızın ilk günü… Ve her sabah yeni bir başlangıç'tır diyorum...

Sağlıcakla kalın.

Ünal Türkmen