Blog yazarları... Gelecek sizin avuçlarınızda...

En son blog yazım, güncel konuluydu. Önemli bir vurdumduymazlığı gammazlamak için tasarlanmıştı. Okuyanların sayısı henüz 45 iken bugün öğlen saatlerinde, yazımı geri çektim...  

Okuyanlar ve yorum yazanlar beni bağışlasınlar...  

Bloğu geri çektim... Artık , o yazıya gerek kalmamıştı...Ta ki yeni bir sorunu taşıyana dek...  

Okurlarım da destek vererek kutsal bir eyleme imza attılar...Tepkili yurttaşlık örneği verdiler...  

Anılan bloğum, önemli bir kentimizdeki, bir resmi dairedeki tehlikeli aymazlığı ortaya çıkarmak için yazılmıştı... 

İsim benzerliği yüzünden , genç bir tanıdığım, haksız yere , vergi, adalet, emniyet vs...gibi konularda çok sıkıntıya girmişti...  

Ve telaşla yanıma gelip durumunu bana anlatmıştı.  

Mağdurun, bankalardaki tüm paralarına da el konmuştu... Konuyu incelediğimde korkunç bir ihmalin olduğunun farkına varmıştım.  

Gerçek suçlunun, TC kimlik numarasına bile bakılmamış; birbirine benzeyen binlerce isim arasında tombala çeker gibi bizim garibanın sırtına yüklenmişti ...Devlet Babayı temsil eden;ama babalık gösteremeyenler yüzünden...  

Olayı, hemen soruşturmuştum...  

İlgili kurumun sorumsuz ve cahil elemanlarının tavırları da çok ilginçti...TC kimlik nosu bile uymayan ;sadece adı benzeyen mağdura, : -Cezanı öde kurtul... Karrrdeşim... gibi vurdumduymaz ve kabaca tavırlar cereyan etmişti.  

-Kızım sana söylüyorum ;gelinim sen anla- mukabilinden olan bir blogla, ilgilileri ve okurlarımızı uyarmaya çalışmıştım.  

MBdeki yazımda, olayda aymazlık gösteren kişilerin kimlikleri, mağdurun kim olduğu ;olay yeri tarafımdan açıklanmamıştı.  

İlgili kurumun amirini arayıp net bir dille ikaz etmem yetmişti..  

MBde hukuksuzluğun dile getirileceğini de anlayan sorumlular, sorunu kısa sürede çözdüler...  

Amirin haberi bile yoktu olaydan... Bir cahil memurun umursamaz tavrı nelere mal olacaktı kimbilir...  

Ve gariban yurttaş da derin bir oooohhh çekti...  

Şimdi soruyorum... Mağdur, durumunu bana anlatmasaydı...Hali niceydi acep...Kapı , kapı süründüreceklerdi adamı...  

Üstelik beş kuruşsuz bırakılmıştı...  

Bu sorunları sık sık yaşayan yurdum insanı, derdini yeterince anlatamazsa hiç sahibi yok...  

İnsanın kedi kadar değeri var mı... Soruyorum...  

Mağdurun, mağduriyetinin yanı sıra, yediği kazık da yanına kazanç olarak kalacaktı...  

MB de, kendi çapımda yazdığım ikaz yazılarından birçoğu havada kalırken, çözebildiğim 3. olaydı bu...İyi de oldu...  

Bir deniz yıldızının daha hayatını kurtarmıştım... Onun için çok şey farketmişti... 

Mağduriyete neden olan kurumun amirine söz verdiğimden anılan bloğumu kaldırdım... Müdür Bey ayrıca çok kibar davranmıştı...  

Bugün kanayan bir yaraya merhem olduğuma inandım...  

* * * * * * * * * * * * * * * * * *  

Bilişim dünyası liderlerin korkulu rüyası oldu...  

Demokrasiyi çıkarları uğrunda yozlaştıranlar; insan hakları havariliğine soyunup da insan hakkı ortaya geldiğinde kıvırtan sahte demokratlar, korkuyorlar artık...  

Wiki belgeleri sinsice çalışmaya devam ediyor... Bundan sonra senede bir kez de olsa, Wiki açıklamalarıyla dünya sallanacak...  

Kirli kafa;yağlı beden ;kafası ve karnı pislik dolu olan politikacıların foyaları ortaya çıkacak bir...bir...  

5 yıl sonra seçim sistemlerinde de önemli değişimlere gidilecek...  

Siyaset, artık herkesin soyunup da dalacağı bir derya olamayacak...  

Tabi devrin adamı, olan dönekler, liboşlar, takıyyeciler yine dans edecekler... Ama lider olarak değil, liderlerin ayakkabı boyacıları olarak...  

Bloglarda yazmanın gücü, tüm dünya tarafından kabullenildi artık...  

Paylaşım siteleri sayesinde, dünyanın en ücra köşelerinde neler olup bittiğinin farkında artık insanoğlu...  

Birçok paylaşım sitesi, diktatörlükle yönetilen ülkelerdeki işsizliği, zulmü ve baskıyı gün yüzüne çıkarmıştır...  

Perçem düşmüş; artık kel görünmüştür.  

Devekuşlarının kafası kumda ;fakat, koca gövdeleri dışarda...O koca gövdelerin etinden, sütünden, budundan faydalananlar bugün şeffafça görülebiliyor.  

Bir zamanlar, halkı açlıktan ölürken, sarayında aslanlarını sütle , taze etle besleyen ;altın kaplama helalarında rehavete geçen ;Aslanlar Aslanı lakaplı:1.59 boyundaki, Cüce Kral Haile Selasiyenin 44 yıllık krallığı yok olunca ülkesi Etyopya -Habeşistan- da biraz nefes almıştı. Halk ayaklanmasıyla yarım asırlık saltanat buharlaşıvermişti...O yıllarda internet bu kadar yaygın olsaydı, zalimin zulmü 44 yıl süremezdi...  

Paylaşım siteleri, Tunus ve Mısır Halkını da uyarmaya başlamıştı... İşte şimdi sonuçları alınıyor...  

İnşallah emperyalizmin kucağına düşmezler...  

Blogların gücü adına...yazalım...Bölüşelim...  

MB geleceğimizdir...Dayanışmayı elden bırakmayalım...  

Ülkede bunca dert, sıkıntı ;diplomalı İŞSİZLİK varken ;köy meclisinde yağlı -ballı yemeklerini yedikten sonra ;şişkin cüzdanlarına el bastırarak birbiriyle küfürleşen politikacılar da bizleri okumaya başladılar...  

Hayatında bilgisayar klavyesini kullanamayanlar da çok aralarında...Yazma gücü olanlar kısıtlı...  

Blogların gücü adına onlara sesleniyorum...Biz sizi takip ediyoruz...Sizi çok seviyoruz; ama kendimizi ve ülkemizi daha çok seviyoruz.