Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Aralık '12

 
Kategori
Blog
 

Blog yazarlığı ve editörlüğü

Blog yazarlığı ve editörlüğü
 

Yazar; yazdığı yazıdan sorumludur.

Bu sorumluluk;

1.Türkçe yazım kuralları yönünden ki, en çok üzerinde durduğum şeydir.

2.Konu yönünden öğretici, öğrenici, gerekli, yararlı, doğru, uyarıcı olmalıdır ki, yazılarım bu yöndedir.

3.Yücelsel, dinsel, bilgisel, bilimsel, insansal, evrensel değerlere sevgi ve saygı çerçevesinde değiniyorum.

4.Doğru bildiğimiz yanlışların düzeltilmecesini ve bilgi kirliliğinin önüne geçilmecesini sağlamacaya çalışıyorum.

5.Doğruları yanlış yönde değiştirmeceye de karşıyım. Ancak yanlışlar doğruya çevrilmelidir.

6.Şer gördüğümüz (kötü, yanlış) hayırdır (iyi, doğru); hayır gördüğümüz ise şerdir.

 7.Doğru bilgi, doğru Türkçe; benim için bir paroladır, bir erektir. İnsanların buna erişmecesini arzu ediyorum. Bunun için de değişik tarzlar deniyorum.

Yazım yanlışları nedir?

Daha önceden bazı yazılarımda buna değinmiştim.

Yazar, bir yazı yazdığın da Türkçe Yazım Kuralları’na dikkat etmelidir. Benim de üzerinde durduğum konu budur.

Yazımı yazıyorum, fakat bir kişi tarafından bu yazı ya kopyalamaca veya tekrar yazmaca yoluyla herhangi bir blog’a gönderiliyor.

Yazar; sözceler yanlış yazmış olabilir, noktalamaca işaretlerini yanlış koymuş olabilir.

Neden?

.Türkçe Dil Bilgisi’ni tam bilmediğinden ötürü. Benim ise böyle bir sorunum yok!

.Bilgisayar programından veya klavyeden bazı yanlışlıklar ileri gelebilir. Çünkü bazı işaretler veya Türkçe karakterler burada yoktur. Bunun önüne her zaman geçmem mümkün değil.

Yanlışlıkla yanlış yapabilirim. Fakat doğru Türkçe Dil Bilgisi’ne sahip olucu okuyucu bunu anlar. Çünkü aynı yanlışlık sürekli olmaz. Bu; bu konuda bilgisizlerin yapacağı şeydir.

Bir sözceyi yanlış yazmışsan; aynı sözcenin diğer tümcelerde muhakkak doğrusu vardır.

.Bazı sözceleri bile bile yanlış yazmış olabilirim. Neden? Çünkü kişilerin dikkatini çeksin, diye. Bir şeyleri fark etsin diye, sorsun, sorgulasın, yargılasın, diye. Yani körü körüne okumasın diye.

Benim yazımı;

1.Göndermek için görev verdiğim kişi değiştirirse,

2.Editör değiştirirse

Bu yazı benim mi oluyor? Oysa doğru veya yanlış olsun, yazı benim olsun, çünkü yazının altında benim ismim, benim imzam, benim bilgim, benim ereğim, benim niyetim, benim kişiliğim, benim karakterim, benim zihniyetim var.

Okuyucumun beni yanlış tanımacasını istemem.

Bu yanlışlığın nereden ileri geldiğini okuyucu bilmez ki. Yazar böyle yazmıştır, diye düşünür. Üstelik yanlış yazmışsam veya doğru yazmışsam onu benimseyebilir, körü körüne.

Başkalarının yapmış olduğu yanlışlar yüzünden okuyucularım beni niçin yanlış bilsin, niçin yanlış bilgilere sahip olsun, niçin benim için önyargılara, zanlara kapılsın?

Ben benim, eserim de benim olmalıdır; doğru veya yanlış.

Kişiler; başkaları yüzünden beni yanlış yere niye suçlasın ki?

Editörlerin, yazılarımı –özellikle şiirlerimi- değiştirmemecesini arz ve rica ediyorum. Unutulmasın ki, ben de yazarım, şairim, editörüm.

Kısaca başkalarının yanlışları yüzünden okuyucular beni yanlış anlamasınlar istiyorum.

Neyin yanlış, neyin doğru olduğu da kısa bir zaman sonra ortaya çıkacaktır.

Yazar yazdığı yazıdan sorumludur, bu sorumluluk için yazı başkaları tarafından herhangi bir biçimde değiştirilmemelidir ki, cevap hakkım da hakkıyla olsun.

Ramazan GÜLSEN 

 
Toplam blog
: 205
: 266
Kayıt tarihi
: 10.06.12
 
 

Tekirdağ, 02.01.1961 doğumluyum. İstanbul'da yaşıyorum. Evli, 3 çocuk bâbâcânıyım. Türkçeci, muha..