Bodrum Paşası Fatih Ürek?

Hafta sonu Bodrum’daydım ve programımda olmadığı halde son anda bir karar alıp Fatih Ürek’in ekibiyle birlikte sahne aldığı Chakra’ya gittim. Ürek ve özellikle müzik yapan saz arkadaşları beklentilerimi çok geride bırakan bir performans sergiledi. Nil Hanım olarak aklımda kalan bayanın çaldığı keman, insan olanın kayıtsız kalamayacağı namelerle izleyicileri en baştan havaya soktu. Arkasından Fatih Ürek, sık sık şampanya gönderimleri ile kesilen programına geçti.

Uzun süredir canlı müzik dinlemediğim için de olabilir ama tekrarlar içeren program bana çok güzel göründü. Hele aradan sonra Nil Hanım Kaybolan Yıllar tadında üç parçayı arka arkaya keman solo çekerken “bu kadın bizi ağlatmadan bırakmayacak” diye geçti aklımdan.

Esprinin de gırla gittiği toplantıda, bir ara Fatih Ürek’in Bodrum Paşası tartışmasına Serdar Ortaç için “Çeşme’de göbek atarak Bodrum’a paşa olunmaz” diyerek yaptığı katkı bile bana çok sevimli göründü. Oysa ki, televizyondaki magazin programlarındaki atışmaları her zaman insan zekasını aşağılar ve tiksindirici bulmuşumdur.

Ama Merve ile birlikte yürüttükleri paşalık tartışması, Zeki Müren’in payesini konu almaya başlayınca duygularım hafifçe değişti. Müren’in sesi ve en acemice görünen filmlerine bile yansıyan elektriği, onu tahtına oturtmuştur. Basındaki magazin öncesi bu işleri takip eden istihbarat servisli gedikli arkadaşlarımdan dinlediklerim de bu tespiti pekiştirmekte.

Yanılmıyorsam Çakıl Gazinosu’na geleceği haber alındığında içeri girerken onun sevdiği şarkının çalmaya başlamasına kadar bulunduğu yere damgasını vurması, Zeki Müren’i farklı kılan özelliklerden sadece biri. “Deh Deh Düldül”ü siyah beyaz izlemek bile hala çok büyük bir zevk; bahçevan yine gelsin dememek mümkün değil.

Güzel Türkçe konuşmasına falan girecek değilim; adamda karizma var deyip geçiyorum. Ona neden paşa dedikleri sorusuna verdiği söylenen yanıtın fıkralaşmış hali de Fatih-Zeki ayrımlarından. Hala anlamadıysanız Zeki Müren albümlerinden herhangi birini alıp dinleyin, ne dediğimi anlarsınız.

O yüzden Merve ile Fatih’in, Merve’yi İstanbul’da iyi yerlerde görme-Fatih’in Zeki Müren’in varisliğini en fazla hak eden kişi olması düeti, bence Erman Toroğlu’nun paşa yorumu kadar yakışıksız oldu. İki nedenden dolayı: birincisi Zeki Müren hep Bodrum’un paşası olarak kalacaktır, yani boşluk yoktur; ikincisi bu ülkede krallığı hak eden kişi kamu vicdanında en mega yere “bana şu unvanı verin” demesine gerek bırakılmadan getirilip oturtulur.