Boğaziçi 2010, Yüzme yarışında komite komiklikleri!..

''Değerli genç yüzücümüz Ediz Yıldırımer'in, ''800 Metre Serbest'' dalında kazandığı Avrupa Şampiyonluğu 'ndan gurur duyuyor, şampiyonu içtenlikle kutluyoruz!...''  

Yıllardır, ilk kuruluş tarihi 1914' lü yıllara dayanan, asırlık Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi'nin düzenlediği, Uluslararası Boğaziçi Yüzme Yarışları' na, ne rastlantıysa geçen yıla kadar hep de Kürşat Tüzmen'le birlikte katıldık... Yarış öncesi ayak üstü sohbetlerimizde, yarışmanın da her yıl daha ileriye gideceğini ve ülkemiz için de çok ciddi bir tanıtıma vesile olduğunu ve olacağını dile getiriyor, bu konuda bu sürece elinden gelen desteği vermeye de çalışıyordu... Yarışmaya katılmasının nedenlerinden biri de sanırım, bu sürece bir katkıydı...  

Milli Olimpiyat komitesinin her yıl yarışma adaylarını seçme, eleme başvurularına, her türlü olumsuzluğu, uzun zaman kayıplarını ve saatlerce kuyruklarda yaşımıza başımıza bakmadan beklemeyi göze alarak katıldık...  

Yarış sonucu derecelendirmelerinde, en ileri teknolojileri kullanmalarına rağmen, beceriksizce yapılan sıralama hataları da çok fazla sesimizi çıkarmadık...  

Yanlış derecelendirmeler ve sonra düzeltilere rağmen, madalyaların başkalarına takılıp, madalyasız kalan arkadaşlarımız da oldu!... Gene sesimizi çıkarmadık.. Komiteden de kimse çıkıp özür dileyip, yeni bir madalya ile hataları telafi etmedi ya da edemedi!...  

Komite üyelerinin zaten çoğu, yaşını başını iyice almış, kişilerdi!...Yaşlılara olan saygımızdan, onların üzülmesini de pek fazla istemedik!... Ve gene sesimizi çıkarmadık..  

Önemli olan öncelikle o güzelliği, Boğaziçi' nde yarışma keyfini çıkarmaktı... Ve yıllardır Ankara ve İzmir gibi diğer illerden katılan arkadaşlarla da, yılda bir tekrar görüşüp, hal hatır sorup, birkaç saatliğine de olsa, söyleşme gibi özel bir keyfi de yeniden yaşamaktı...  

Ancak bu yıl her nedense bu Milli Olimpiyat Komitesi'nin uygulamalarında farklı, büyük bir değişim (!) yaşandı!...  

Yıllardır bu yarışlara katılan ve çeşitli yaş kategorilerinde emek vererek bu yarışmanın gerek niteliğine ve gerekse niceliğine yani yığınsallığına katkı sunan yarışmacılara, Olimpiyat Komitesi sekreteryası, ellerinde geçen yılki katılımcıların sanal ve posta adresleri olmasına rağmen, yaptıkları bu önemli değişikliği bildirme ihtiyacı hissetmediler!...  

Bu yıl ki başvuruların, o da başvuru zamanı diğer yıllara göre geriye alınmış bir şekilde, yalnızca internetten kabul edildiğini gene sanal olarak , erken bir tarihte açıkladılar!...Ve başvuru işini de 21 mayısta sonlandırdılar!... Birçok yarışçı arkadaşım ilk aşamada sırf bu nedenle yarışmaya geç kaldığı için katılamadı!...  

İlk kez, bu yıl ki başvurularda katılım ücreti talep ettiler!.. Ve ücreti de elden almayıp, bankadan havale istediler.... Doktor kontrolünü başvuru sırasında yapmaktan vazgeçip, onu da dışardan yapmamızı istediler!... Yani katılımcıya hem zamansal, hem de maddi ve manevi, ekstra iki yük daha eklediler!...  

Yarışma şevkimizi kırdılar!... Yaş kategorilerinde oynayarak, yaş aralıklarını uzattılar!...Örneğin; bizim katıldığımız 50 yaş grubunu, 50-59 yaş olarak düzenleyip, elli yaşındaki adamla, ellidokuz yaşındaki adamı aynı kategoride sözümona yarıştırarak, yapılan derecelere, yarışmanın ciddiyetine ve asaletine gölge düşürdüler!... Dokuz yıllık yaş makasını göze almamak, yarışmak isteyenleri de bir şekilde ciddiye almadıklarını anlamını öne çıkartıyordu!... Ama onlar uyarılarımıza rağmen bu durumu idrakten her nedense yoksundular...  

Birçok katılımcı arkadaşım, antreman sonrası sohbetlerde, bu kadar büyük sponsor destekli yarışmaya, Milli Olimpiyat Komitesi'nin yurt içi ve yurt dışı katılımcılardan para talebini, gülümseyerek ve farklı yorumlarla karşıladılar!.. Hatta katılımcı bir arkadaşımızın, ''Milli Olimpiyat Komitesi' de özelleştiriliyor galiba...'' sözü, kahkahalara neden oldu!... Yarışmanın Uluslararasından çıkartılıp, her neden ve nasıl icap etmişse (!), ''Boğaziçi - Kıtalararası Yarışları'' na dönüştürülmesi de, farklı bir gülümseme nedeniydi!...  

Katılımcıların kriteri bizlerce bilinmiyen bir şekilde(!) belirlenip listelerin asıldığı son aşamada, listelerde, yıllarca yarışlara katılıp da ismini bulamayan arkadaşlarımız, bu durumu üzüntüyle karşıladılar!...  

Ben gerek zamanın gerekse böylesi kazaların başıma geleceğini hissettiğimden ve biraz da bu keyfiliğe tepki olsun diye yıllar sonra ilk kez bu yarışa, hemde arkadaşlarıın itirazlarına rağmen katılmama kararı almıştım!... Ancak daha önceki yarışlara katılıp da , benim gibi madalya almış bir kaç arkadaşım hele hele, üst üste altın madalya ile ödüllendirilmiş, lisanslı yüzücü ve de yüzme öğretmeni bayan arkadaşım da, yüzme denemeleri ve elemeleri için olimpik havuza çağrılınca( ki elemelerde yüzücülerin ulaşması istenen zaman / mesafe de, kısa mesafede olimpik bir deney ve değer gerektiriyordu!...Bu yıl katıldığı için bu teste alınmayanlar es kaza bir yıl ara verirlerse, bu test değerlerine birkaç istisna yüzücü dışında, yaşam boyu ulaşamazlar!...) hem bu konudaki kararımın doğruluğunu hem de bu işi yapanların düştüğü komik durumu bir kez daha müşahade etmiş oldum!... Ve, ''Pes'' dedim!...  

Altın madalyalı yüzücü bayan arkadaşıma, bu sabah havuzda başarı dileklerimi sunmaya çalışırken, yüzme elemelerine çağrılmasını, onur ve gurur meselesi yaptığını ve yüzden durumu protesto etmek için artık yarışmalara katılmayacağını söyledi!... Şaşırmıştım!...  

Ama herhalde, bu yarışı sözümona profesyonelce(!) düzenleyen, komite üyeleri şaşırmamıştır!...  

16.temmuz.2010 / Perpa,