Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Aralık '09

 
Kategori
Deneme
 

Boş ver yaşı başı...

Boş ver yaşı başı...
 

Erkek erkeğe...

Biraz geyik...Biraz dertleşme...Efkar dağıtma...

Biraz saçmalama...

Saçmalamak da olmalı insan haklarında...

Erkekçe...

Konuşalım biraz dedik de ne oldu...İşte bayanlar yine yanıbaşımızdalar...

Biz,onlar olmadan neyleriz...iyi ki varsınız...Erik Gözlüler...Kiraz dudaklılar...

Bir arada ürettik her şeyi..

Bir erkek-Bir dişi....

Napolyon..

Cesar...Augustus...Oktavianus...

Dedem Korkut...Heredot...Andersen...

Hitler bile şairdi...tabi -yersen-

Sultan Yavuza çıban acısını unutturdu Ahu Gözlü Dilber...

Kadın...

Aşk..

Şiir..

Meyve...

Çocuk...

Adam...

Aşık

Maşuk

Aşk

Meyve

Çocuk...

Bunu yapan iki kişi ..

Biri erkek biri dişi...

Leyla..Mecnun...

Her şey aşk üzerine kurulu...

Aşk varsa eğer...Sorun yok...Sevgi var...

Yoksa aşk orada savaş var ;zulüm var...

Sonun ne zaman başlayacağını kestiremezsin...

Sevinip üzüldüğümüz de olmuştu diye diye...

Bir gün toprak olacağız...Üryan geldik...Üryan gideceğiz...

Ve ardımızda bıraktığımız bir yığın kızıl kavga...

Dokunduğun,dokunamadığın kırmızı dudaklar...

Sarılıp tango,vals yaptığın,yapamadığın ince-kalın belli dilberler...

Selvi boylu tıknaz balık etli güzeller...

Arkandan gülecekler...

Sigara yasağı uğruna ayazda kaldığın Çiçek Pasajı ara sokaklarındaki anıların...

Ankara Sakarya,seni konuşacak...Arjantin fıçısıydı diye...

Yaşadıysan eğer...Kitaplara sığmayacak anılarının yazı külleri...

Yaşamadıysan eğer...Gözünü kapatacak birileri bulunur elbet...

Eğer çoksa bankada paran;tarlada ,tapanda ,tapunda,malın mülkün gırlaysa...

Ve öylecene cartayı çektiysen eğer...

Yandın...Ki ne yandın...

Yeni akrabaların;hatta olmayan evlatların çıkıp gelecekler...

Mezarında bile rahat bırakmayacaklar...

Can Yücel gibi kalenderce çekip gidenleri kıskanacaksın belki de..

Usta ne güzel söylemişti...

-Aklını kaybedecek bir aşk varsa avuçlarında...Bırak aksın yollarına...

Yaşamadan girme toprağa...-

............

Gönlün ne kadar şık sen ondan haber ver?..
Şöyle atıp koyu grileri-siyahları sabahtan,
Sarı bir kaşkol atabiliyor musun boynuna, ondan haber ver?
Koyma bir kenara yüreğini, aç kapılarını,
Gelene geçene yol verme girsin diye içeri ama
Gömme başını toprağa bir çift güzel göz uğruna.
Bilirim yine yeşerecek bir çiçek bulursun bir dalda,
Ama aklını kaybedecek bir aşk varsa avuçlarında,
Bırak aksın yollarına.
Yağ geç, yık geç, kimse inanmazsa inanmasın.
Sen inan yüreğine,
Hem ona geçmezse kime geçer sözün?..
Büyü büyü... Bak ellerin ayakların kocaman ;
aklın da maaşallah yerinde,
e ne diye tutarsın yüreğini uçmasın diye.
Akıllı ol, yüreğin gelir peşinden,
boşver yaşı başı,
aşk var mı aşk, sen ondan haber ver ?
Takılmışsın yüzündeki gözündeki çizgilere.
O çizgilerin yüreğine neler kazıdığını düşün...
Atmak mı istiyorsun kendini bir dereye soğuk bir
kış günü, öl gitsin...
Parayı pulu savurup,
bir balıkçı köyünde balık tutmak mıdır isteğin,
savrul gitsin...
Boş ver be yaşı başı, kim tutar seni kim,
kendi yüreğinden başka kim?.
Aklını al da öyle git,
ister bir duvara, ister bir odaya, ister kıra
bayıra vur da git.
Dert etme ellerini, onlar da gelir seninle
bırakmadıkça birine.
O biri de gelir gerçekten istediğin oysa,
seveceksen ve öleceksen uğruna...
Yaşa be, yaşa da öyle git, gireceksen toprağa...
Yaş 70'e gelse bile, hayat daha bitmemiş.
Sen mi biteceksin ?
Çekeceksen bile bayrağı,
Yaşadım ulan... Dibine kadar diyemeyecek misin?

Can Yücel

 
Toplam blog
: 1521
: 1639
Kayıt tarihi
: 23.06.07
 
 

İnsan yontmakla geçti ömr-ü baharı... Güzel ve canlı heykeller yaptı... Kimisinin içi çabuk boşal..