Boşanmak İçin "Evleniyoruz"

 

 

TÜİK(Türkiye İstatistik Kurumu) verilerine göre evlenen çiftlerin sayısı önceki yıla nazaran yüzde 4,2 azalarak, söz konusu aynı dönemde boşanma sayılarının da bir önceki yıla göre yüzde 1,8 artarak yükseldi.

 

Adliye koridorları boşanmak için bekleyen ve aslında ne yaptığını da bilmeyen çaresiz evli çiftlerle dolup taşmış durumda ne yazıkki!.

 

Evliliğin sorumluluğunu ve bilincini taşımak, fedakarlığa ve hayatın olağan akışındaki sorunları aşabilmek varken, sabredemiyor ve eşler ceviz kabuğunu doldurmayacak zorluklara bile katlanamıyor.

 

"En ufak bir tartışma sonucunda bile evli çiftlerimiz soluğu mahkeme kapısında almakta."

 

Oysaki anlayış ve idare evliliğin ana temeliyken, fedakarlık ise evliliğin sürdürülebilir esas ana kuralıdır. 

 

Sevgi ve saygı eşlerin birbiriyle olan iletişiminin devamlılığı açısından en önemli bir faktör, sadakat ve dürüstlük ise de evliliğin ve yuvanın mutlak temel taşlarıdır.

 

"Eşler birbirilerine hastalıkta hemşire, gezilerde rehber, ev halinde hizmetçi, çocukları için eğitimci ve yakın akrabalarını da kendi akrabası gibi görmek suretiyle evliliğin mutlak devamlılığını sağlarlar".

 

Sınırları kapalı, duygu ve düşünceleri rahat ifade edemeyen bireyler ile herkesin kendi dünyasında yaşadığı bir aile yapısında zaman içinde sorunlar oluşur. Bu durum günümüzün gelişen teknolojik sürecinde de aile içi bağların sosyal medya ortamında ve teknolojinin fazla kullanılmasının sonucunda zayıfladığını ve yok olma noktasına geldiğini gözlemleyerek yaşıyoruz.

 

Olan Çocuklarımıza Oluyor

Ortada mağdur bırakılan çocuklar var ki, bu durum tamamen içler acısı. 

 

Özellikle de eğitimi yarım kalan veya edinmesi gereken kazanımlardan uzak yetişen çocukların toplum içinde yaşarken bir yanı hep eksiktir. 

 

Çocuklarımız aile içindeki şiddet içeren davranışları seyrederek suça meyilli bireyler olarak yetişiyor maalesef! 

 

Yarınlarımızın teminatı olan çocuklarımızın zihninde kalıcı hasar bırakacak ve tüm bunlardan kaynaklanan derbeder bir yaşama sürüklemeye hiçbirimizin hakkı yok. Onlar böylesi bir hayatı hiç haketmiyor ve böylesi bir acı duruma düşmeleri hiçbir şekilde doğru değil. 

 

"Allah bize ve çocuklarımıza önce sağlık ve sonra da huzur versin".

 

Saygı ve hürmetle