- Kategori
- Siyaset
Böyle açıklamalar neyi ifade eder?
Halkımız tarafından iç yapısı bilinmeyen, sadece ülke menfeatleri doğrusunda çalışmalar yapan istihbarat sisteminin adıydı MİT.
Gizli istihbarat servislerinin adını CİA, MOSSAD, KGB olarak hatırladık veya onlara maledilen eylemlerle tanımış olduk. Halkımızın çoğu MİT adını son bir haftadır öğrendi dersek belki eksik söylemiş olabiliriz ama bugünkü kadar deşifre olmasını gerçek manada yeni öğrenmiş oldu.
Kurumlar arası çatışmaları bir kenara bırakırsak, sayın bakan Bekir Bozdağ'ın açıklamaları kafamızda hem tedirginlik yarattı, hem bazı şüpheler uyandırdı.
Terör örgütünün içine sızmak için onların paralelinde suç işlemenin mübah olması demek:
Sokaklarda arabaların kundaklanması , yakılması demek.
Polis araçlarına molotof atmak , silahlı saldırı demek.
Halkın yoğun olduğu yerlerde bomba patlatmak , masum canlara kastetmek demek.
Taksim'i kana bulamak demek.
Başbakana suikast demek.
Askeri lojmanlara, karakollara roket atarla saldırmak demek.
Protestolarda yüzünü kapatarak provakörlük yapmak demek.
Seçimlerde hür iradeye meydan okumak, vatandaşlık hakkını gaspetmek demek.
Alternatif devlet yapılanmasına dahil olmak demek.
Vatanın bölünmesine, cumhuriyetin yıkılmasına destek vermek demek.
Halk üzerinde psikolojik baskı kurmak suretiyle toplum huzurunu yok etmek.
Sosyal ve ekonomik değerlere zarar vermek.
Soruyu şöyle soralım: MİT mensupları terör örgütünün içine sızmışsa ki sızması gayet doğal. Ama kendini kabul ettirtmek için bu eylemleri yapmışsa veya yapabilmişse bu iş normal midir ? Olamaz . İşin içinde mal ve can kayıpları var demektir .
Yetkili ve hukukçu bir insan teşkilatını savunurken nasıl olurda suça iştirak ederek örgüt içinde kalabildiklerini söyleyebilir? İşin içinden sorumlu bir insanın çıkabilmesi veya bu tip olayları mazur göstermesi mümkün değildir.
Herhangi bir terör örgütü "bu olayların çoğunu içimize yerleştirilen istihbaratçılar yaptı " derse devlet terörün neresinde yer alır? Sayın bakan bunu nasıl açıklayabilir, doğrusu merak konusu.