- Kategori
- Futbol
Böyle bir adam Trabzonspor'a ve Türk Futbol'una yakışıyor mu?
Trabzonspor Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu
28 Ekim Salı günü Trabzon'da, Trabzonspor ile Gaziantepspor arasında bir futbol maçı oynandı. Maç 2-2 berabere bitti. Ben iyi bir spor izleyicisiyim. Her türlü spor müsabakasını izlerim. Hele futbol ve basketbol maçlarını kaçırmam diyebilirim. Bu maçı da başından sonuna izledim. Ama ne yazık ki, bu yazımda futbol yorumu yapmayacağım. Zaten maç sonrası olan olaylar ve açıklamalar ortada spor falan olmadığını gösteriyor.
Maç sonrası Türk futbolu, kara gecelerinden birini yaşadı. Tartışmalı pozisyonlarla sona eren maçın ardından hakemler soyunma odasında 4.5 saat mahsur kaldı. Taraftarların öfkesine başkan ve yöneticilerin çanak tutması olayları alevlendirdi. Trabzon Valiliği ve Emniyet Müdürlüğü, rehin olayına seyirci kaldı.
Maçı İstanbul’da izleyen Trabzonspor Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, özel uçağı ile geldiği Trabzon Havaalanı'nda devletin ajansı Anadolu Ajansı’nın da bulunduğu ortamda tehdit içeren açıklamalarda bulundu. Maçın ardından bordo-mavili yöneticileri aradığını ve talimat verdiğini ifade ederek, şöyle devam etti:
“Yöneticilerime, ‘Trabzon’un misafirperverliğini gösterin, çayını, kahvesini yemeğini ısmarlayın, sabaha kadar, ben gelene kadar o hakem, o stattan çıkmayacak’ dedim. Devletin her kademesinden arayanlar oldu, kimsenin telefonuna bakmadım. Benim de saygı duyduğum, gönül bağım olan, onun için şahsım olarak yapamayacağım hiçbir şey yok, bunu defalarca söyledim; o değerli insanın beni aradıktan sonra, ‘hem Türkiye hem dünya genelinde büyük rezillik yaşamayalım. Ama yanlışların da hesabı sorulacak’ sözü üzerine ben de arkadaşları aradım. Bizi katleden şahısların, Trabzonluya yakışan şekilde en ufak fiziki müdahalede bulunulmadan bu şehri terk etmelerine izin verdik…”
Açıklamalar bu kadar mı? Maalesef değil, beyefendi açıklamalarına şöyle devam etti:
“Ben 49 yaşına kadar adam gibi yaşadım, kadın gibi yaşamadım. Allah bir gün ömür bile verdiyse onu da adam gibi yaşayıp adam gibi öleceğim… Ben kadın gibi 100 sene yaşayacak yerde adam gibi bir sene yaşarım. Sonucunda ölüm de varsa bir gün yaşarım, ertesi gün ölürüm.”
Hacıosmanoğlu, hakemin stattan çıkması için kendisini arayan kişinin ismini vermeyeceğini de vurgulayarak, sözlerini şöyle tamamladı:
"İsmi açıklamama gerek yok, herkes anlar. Ben bu millete hizmet eden, benim çocuklarıma güçlü bir ülke bırakacağına inandığım, dünya konjonktürünün de gitsin diye üzerine oyun oynadığı bir lideri var Türkiye’nin. Bugün onun için ölmeye de hazırım. Bunu kendisine de söyledim. Türkiye’nin dünyaya rezil olmaması adına, yıllardan beri Trabzonspor’a yapılan bu silsilenin bedelinin ödenmesi gereken gündü."
…
Neymiş efendim yok penaltıymış, yok değilmiş. Top ele mi çarpmış, el mi topa gitmiş.
Arkadaşım, bir takıma ilk defa mı haksızlık yapılıyor? Adı üstünde bu bir oyun. Dünya kupası finalinde elle gol atılıyor, hakem görmüyor ama hayat devam ediyor.
Ama liderinin gitmesi için tüm dünyanın oyunlar oynadığına inanan, Federasyon'un da kendisini göndermeğe, yani Trabzonspor'u batırmaya çalıştığına inanır.
Neye inandığı çok önemli değil, istediğine inanır. Ama nedir bu, "kadın gibi yaşamak?" Kurban ol sen, Trabzon'un koca yürekli kadınlarına.
Mafya babalarının miting yaptığı, hapsolan hakemleri ancak Başkan'ın kurtarabildiği, polisin katılımıyla sabah toplantısı yapan gazetelerin olduğu bir ülke. Bu olaylar yoksa YENİ TÜRKİYE'nin ip uçları mı?
Pazar günü 1 Kasım, yani SALTANATIN KALDIRILIŞI"nın yıldönümü, kutlu olsun!
İZMİR, 30 Ekim 2015.