Böyle reklam mı olur?

Bu ne biçim bir reklam?

Herkesin doğruları vardır, yanlışları vardır. Bu da oldukça normaldir. Bazen kendi kendimi sorguluyorum. Acaba benim doğrularım çok mu abartılı?

Bilmiyorum. Birkaç dostla, yarenle, canla konuşuyorum bana hak veriyorlar.

Bu gün yazacağım bu yazımda sizler bana hak verecekmisiniz bilmiyorum.

Ben derdimi anlatayım da sizler de bir okuyun bakalım…

Bu günlerde bir reklam var.

Uçan halı.

İzleyenler gülüyorlar.

Tabi akılda kalması önemlidir bir reklamın.

Benim bunu yazmam bile reklam yapanında yaptıranında işine gelecektir orası muhakkak ama söylemeden de edemeyeceğim.

Bizler hep büyüklere saygı diyoruz, analara saygı diyoruz.

Sizce bu reklamda saygı denen bir şey var mı?

Ne öğretiliyor.

Eğer bir uçan halı esprili bir şey anlatılacaksa anneye – kayınvalideye saygısızlık yaparak mı anlatılır?

Gelinin küstahlığı, oğulun eşini alkışlaması, annesinin bu olayı hafife alması, şaşkınlığını bir şekilde reklam olduğu içinde komik bir ifade ile anlatması.

Ben kayınvalede olmadım.

Olurum inşallah.

Benim hediye aldığım halıyı, benim gelinim, benimle eğlenerek pencereden atarsa ki tabiki mizahi bu ben öyle mi dururum acaba, ya da hangi ana öyle durur. 

Aileye, anaya saygı şeklinin eğlenilmesi bence zaten gelin kayıvalide ikilisinin bazı hallerde ilişkileri zor iken dahada zor ya da komik hale getirmenin ne derece komik olma hali vardır anlamadım.

Acaba; Bu bir reklam diyerek geçmek mi gerekir?

Bunu izleyen ne kadar çok gelin, kayınvalide veya damat vardır, sizce pay çıkarmazlarmı?

İstenmemesi oldukça normal; yeni almak genç çiftin ya da çiftin tabiki hakları…

Bunun izahı reklam dahi olsa böylemi olmalı.

Dedim ya; ben belkide abartıyorum…

Bende yazı yazıyorum.

Böyle bir reklamdan hoşnut değilim. Üstelik biliyorsunuz ki reklamlar çivi çakar gibi beynimize defalarca, tekrarlanarak çakılır.

Birini görmezseniz bir diğerini görürüz, ya da duyarız…

Ben bunların yeni evlenecek çiftlerde, gençlerde, aile ortamında, anaya babaya saygıda iyi düşünülmeyeceğini düşünmeyteyim.

Büyükler o kadar önemlidir ki, hele analar…

Nazan Şara Şatana