Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Şubat '09

 
Kategori
Güncel
 

Bre melunlar Darwin sizi ham yapacak!

Bre melunlar Darwin sizi ham yapacak!
 

Gerçek inanç sahiplerini tenzih ederim.
Benim lafım zındık ve melunlara..
Bre zındıklar, bre melunlar Darwin sizi ham yapacak!

***
2009 yılı dünyada Darwin Yılı olarak kabul edildi.
Ülkemizde ise Milli Eğitim Bakanlığı muhtemelen Kutlu Doğum haftası ile ilgili yoğun hazırlıklar yapıyordur. Mübarek olsun.

Evrim bilim çevrelerince ve uygar toplumlarca kabul görmüş bir kuram. Ancak ülkemiz bu noktadan çok uzakta.
Science Dergisinde yayımlanan bir makale evrime kuramına en az inanan toplulukların başında Türkiye’nin geldiğine işaret ediyor. Evrime inanma oranının bir hayli düşük çıktığı bir diğer ülke ise ‘dost ve müttefik’ ABD.

Merak ediyorum: Ülkemizde Darwin’i ve bu çizgideki araştırmaları özümseyen; eğitici olarak müfredata girme kaygısı taşıyan bilim adamı, öğretmen, yönetici ve politikacı oranı ne düzeydedir? Yüksek olduğunu hiç zannetmiyorum. Tam tersine çok düşük kalacağını tahmin ediyorum.

Darwin’in lafını bile ettirmiyorlar. Oysa çocuklarımızın bilimi, özellikle fen bilimlerini doğru bir şekilde anlayabilmesi için bu kuramın bir bilim olarak yansız bir şekilde müfredatta olması gerekiyor.

Çünkü evrim kuramı bilimin temel yapı taşlarında birisi. Aynı zamanda en fazla saldırıya uğrayanı.

Cumhuriyeti kuranların eğitimden anladıkları "fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür" bağımsız kafalar yetiştirmekti. Özgür düşünce ancak bağımsız kafalar ile sağlanabilirdi.

Bu günün politik atmosferindeki hakim güç özgür düşünce üretecek bağımsız kafalara yoğun bir saldırı içerisinde.
Evrim kuramı eğitim sistemimizde yok.
Evrimi benimseyen bilim adamları dışlanıyor.
Evrimi anlatan bilimsel yayınlar engelleniyor.
Anaokulu kitaplarına bile yaratılışçılık ile ilgili korsan girdiler kakalanıyor.
Daha ileri eğitim düzeyleri içinse “yaratılışçılık bilimi” geliştirilmeye çalışılıyor. Nasıl bir “bilim”se..
Osuruktan tayyare yapmak gibi..

Fen bilimlerini anlamanın temeli olabilecek evrim kuramını gençlerimizden saklamaya çalışıyorlar.
Çocuklarımızı beyinlerini dogmalarla, hurafelerle, bir sürü ıvır zıvırla, küfle, mantarla, otla doldurmaya çalışıyorlar.

Batı toplumları ilerlerken, bizim çocuklarımız bu otlarla ne yapacak. Geviş mi getirecek?
Geviş getirip onun bunun mandası mı olacak.
İnsanımıza, çocuklarımıza dayatılmak istenen budur.
***
Bilimde yeni fikirler, çoğunlukla güçlü bir dirençle karşılaşır. Ama bizdeki direnç pes dedirtiyor.
Siyasal düzenin hakim güçleri, evrenin ve yaşamın köklerini, tanrısal ve doğaüstü güçlerin müdahalesinden bağımsız olan “doğal seyrini” bizim gibi geri bırakılacak ülkelerin gözünden kaçırmaya çalışıyorlar.

Neymiş efendim; mukaddes değerlere ters düşermiş.
Zihinlerinin karanlık alanları “mukaddes” olarak dayatılmaya çalışılıyor.
Böyle kutsallık, böyle mukaddeslik olmaz. Olursa buna zırva denir.
***
Darwin bir ahlak düşmanı mıydı?
Tanrıyla aralarında bir anlaşmazlık mı vardı?

Hayır, böyle bir şey kuramsal olarak da, gerçekte de asla mümkün değil.
Karşısında tüm çıplaklığı ile doğa duruyordu. O doğaya özgürce bakılması gerektiğine işaret etti.
İnsan, doğa, toplum ve evrenin oluşumu, işleyişi hakkında tutarlı, sistemli ve bütünlük içeren bir görüşe varabilmenin anahtarını sundu.

Bu (evrenin işleyişinin doğa yasalarıyla açıklanabilmesi) aslında pek çok kişi için, tanrının varlığının sorgulanabileceği, hatta tanrının varlığına ihtiyaç duyulmayabileceği anlamına geliyor.

Olsun. Ne var bunda.

Bırakın da inananlar inançlı olma durumlarını muhteşem doğa yasalarının bilinci içerisinde daha asil bir insanlık düzeyi üzerinden sürdürsünler. Einstein’ın ya da başkasının inancını sorgulamak kimseye düşmez. Ama inanç zorbalığına karşı olmak insan olmanın onurlu ve zorunlu bir duruşudur.

Evrimci bakış, insanlık tarihinde ilk kez bilimin din karşısında bağımsızlığını ilan ediyordu.
Dünyaya ve yaşama bilim penceresinden değil de din penceresinden bakılmasından menfaat sağlayanları son derece rahatsız edebilecek bu durum, tüm tarihler boyunca iktidarlar tarafından bir tehlike olarak algılandı.

Mustafa Kemal "fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür" bağımsız kafalardan ve özgür düşünceden bahsederken, bugün de çarpık zihniyetini sürdüren ABD siyasal düzeni 1925 yılında ülkesinin devlet okullarında evrimin öğretilmesini mahkeme kararı ile yasakladı.

Bu yasa 1967 yılına kadar yürürlükte kaldı. Sorumluluk sahibi bilim insanlarının verdikleri mücadele olmasaydı bu yasak eminim ki özgürlükler ülkesinde bu gün de sürecekti.

Zorba Amerika’nın kendine karşı olabilecek bağımsız kafaları ve özgür düşünceyi hazmedemeyeceği ve sindirme gayreti içinde olacağı açık seçik ortada. Bu sindirme işi bizim ülkemizde yıllardır taşeron iktidarlara ihale ediliyor.

Ama nafile..
Darwin ve Atatürk ile özdeşleştirilebilecek bu iki kavram; gerçek bilim ve özgür düşünce tıpkı evrim yasaları gibi tıkır tıkır işleyecek ve eninde sonunda doğal akışın yapay tıkacı olan bu zındıkları, köktencileri, sömürgecileri, onların uşaklarını, çürük beyinleri, hazımsızları ham yapacak.

Biz farkında değiliz belki, ama onlar tehlikenin farkında. Saldırmaları bunun için.

Cezmi Saday 

 
Toplam blog
: 12
: 1336
Kayıt tarihi
: 14.11.08
 
 

İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'ni bitirdim. Halen Çocuk Cerrahisi Uzmanı olarak çalışıyorum. Evliy..