Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Haziran '15

 
Kategori
Dünya
 

Britanya (İngiltere) AB'den çıkar mı? İngiliz ve AB ilişkileri Analizi

Yakın geçmişte Britanya adasında birleşik Krallığı oluşturan dört ülkeden biri olan İskoçya'da Bağımsızlık Referandumu yapıldı. David Cameron yanına aldığı AB ile İskoçyalı seçmenleri etkileyerek İskoç Seçmenleri AB'ne girmek için yeniden prosedür başlar dedirterek Bağımsızlığa Hayır dedirtti. İskoçya'da bağımsızlık yanlılarının EVET'i yenildi.

İskoçya yüzyılda bir gelecek olan şansını kendi elleriyle tepti. Oysa dört beş milyon nufusuyla kuzeyin gaz ve petrol gelirleriyle İskoç halkı tıpkı Norveç gibi zengin bir ülke olmak yerine İngilizlerin kölesi olmaya devam dedi.

Beni düşündüren AB'nin ne denli İngilizci oluşu idi. Sanki Britanya Merkel üzerinden AB'yi teslim almış gibiydi. Merkel hiç bir İngiliz politikasına karşı gelmiyordu. Almanya resmen İngiltere'nin ajanlığını yapmaktaydı.

AB içinde Eski Sovyet ve demir perde ülkeleri üye olur olmaz özellikle Polonya'dan İngiltereye yoğun bir göç başladı. İngilizler başta Polonya olmak üzere keni ülkesine gelen yerleşimcilere hukuksal olarak hayır diyemediği ve göç akınını kesmek için şu an ciddi ciddi AB'den ayrılma referandumu yapmak istiyor.

Nasıl olsa Almanya gibi ajan ve kukla bir devlete sahip olan Britanya'nın asla AB'de devam etmesine gerek yok zira Londra'da bulunan petrol ve gaz rezervlerini AB'ye yedirmenin bir anlamı yok. Onca göçmeni evine kabul etmenin anlamı da yok İngilizler için.

Britanya askeri olarak ABD'li Cumhuriyetçi partiyi kukla asker olarak kullanırken İsrail'i de Orta Doğu'da Suudi Araplarla beraber kullanmakta. Her ikisini Yemen'de jandarma olarak kullanması iyice ayyuka çıktı.

Finlandiya ve Norveç gibi ülkelerde Rusya baskısının olmasından aslında son derece memnun olan Britanya Nato'ya girmekte tereddüd eden Finlilerin daha fazla (İngiliz Kontrollü) Nato'ya yanaşmasını istiyordu. Ukrayna'da Rusya'yı ontrol altına almada AB'yi kullanan İNGİLİZ AKLIDIR.

AB Rusya'ya yaptırım yapmasıyla Putin'i zayıflatmaya yalnızlaştırmaya çalışan İngilizlerdir. Bu uğurda İngilizler AB'nin ekonomisini bile riske etmekten çekinmemişlerdir.

En az Petro kadar Deli olan Deli Putin bu yaptırımlarda sırtını halka yaslanmış, sanayisini daha da güçlendirme yoluna gitmiş ve sanayi ürünleri çeşitlendirmeye başlamıştır. Lada marka arabalarını eskiden tasarım özürlü üretirken son LADA marka arabalar Japon Nissan ve Alman Mercedes ise tasarımda yarışır duruma gelmiştir.

Ayrıca tablet bilgisayardan diğer sanayi ürünlerine kadar Rusya eskiden ithal ettiği ürünleri üretmeye başlamıştır. 

İngiltere Rusya ile Suriye'de, Ukrayna'da, Türkiye'de, Kafkasya'da, Orta Asya'da savaş vermektedir. Şu an kendisine en büyük düşman olarak Putin'i görmektedir. Zira hem Çin hem Rusya ABD ve İngiliz Dünya hegamonyasına dur diyebilecek kapasiteye hızla erişmektedir. Bu dur deyişe Latin Amerika'dan da katılımlar başlamıştır.

Her ne kadar Rusya, Çin, Latin Amerika bloğunda olsada gönlüm, benim gördüğüm ve düşündüğüm şey bu yeni tip soğuk savaşın kazananı olmamalı, dengede yürümeli ilişkiler, taraflar birbirine büyük bir üstünlük sağlamamalı. Çünkü dengenin bozulması demek sıcak savaş iskini arttırır ve bu da3. Dünya Nükleer savaş riskini arttırır.

Bu nedenle eskiden çok güçlü olan Anglo Amerikan hegamonya Çin ve Rusya ile dengede bir ekonomik ve siyasal güce geri çekilmeli.

Asıl üzüldüğüm şeyse 2 milyarlık cahil eğitimsiz ve geri kalmaya mahkum İslam ülkelerinin konumlarının asla değişmeyecek olması...

 
Toplam blog
: 722
: 3755
Kayıt tarihi
: 23.01.09
 
 

A.Ü İktisat Fakültesi mezunuyum, daha önce Kazakistan ve Hollanda'da eğitmenlik ve tercümanlık iş..