Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Ekim '12

 
Kategori
Siyaset
 

Bu “tezkere” savaş izni mi, yoksa oyun mu!?

Tarih ‘4 Ekim 2012’ Perşembe günüydü…

Meclis’te gurubu bulunan AKP, CHP, MHP ve BDP ile 3,5 saat süren bir gizli oturum sonrasında; CHP ve BDP’nin 129 adet tutarındaki ret oylarına karşın, AKP ile MHP’nin 320 tane evet oyuyla, TEZKERE Meclis’te kabul edildi ve bir yıl süreyle, hükümete “Suriye ve Havalisine Savaş Açma” yetkisi verildi…

Karar Meclis’ten çıktı ama; dışarılarda da kıyamet kopuyor, bazı sokakları tutan halk; “Savaşa Hayır!..” sloganlarıyla, kendilerine engel olmak isteyen polisle çatışıyordu…

Birçok TV kanalı hemen eski askerleri, emekli büyükelçileri programa çağırıp, bu Tezkere’yi sorguluyor, kimse de çıkıp; bu savaş izninin hiç de iyi bir karar olmadığını, top mermisinin Akçakale’ye kaza ile de düşmüş olabileceğini, Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) adlı isyancıların, ya da oraya yerleşmiş olan PKK’lıların, bu taciz atışını yapmış olabileceklerini dile getiriyorlardı…

Baktılar ki durum kötüye gidiyor; hemen iktidara destek çıkan MHP’liler ortaya çıkıp; “Yahu, bu bir savaş kararı değil, bir tedbirdir sadece, niye bu kadar celalleniyorsunuz?” demeye başladılar…

Akşama doğru seslerin daha da yükselmesi sonrası; bu Tezkere için alelacele dilekçe yazıp da Meclis’i toplantıya çağıran sayın Başbakan çıkıp; “Bu Tezkereyi savaş çıkarmak için almadık, tedbir için aldık” demez mi?

Gel de bunu CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce’ye anlat bakalım. Cevaben dedi ki; “Bu Tezkerenin ucu açık, bununla dünya savaşı bile çıkarabilirsiniz!.. Siz bu savaşa kendi çocuklarınızı mı, yoksa yine gariban ve fukara halkın çocuklarını mı göndereceksiniz!? Sayın Başbakan önce kendi oğlunu cepheye göndersin de görelim bakalım…” dedi.

Bildiğimiz kadarıyla; uluslararası sözleşmelerde, bir ülkeye ani bir saldırı olduğunda, anında ve aynı çapta karşılık verme hakkınız var. Üç gün içinde de, neden bu karşılığı verdiğinizi BM’ye yazılı ve kanıtlarıyla vermek şartıyla tabii…

E zati Türkiye bunu yaptı, Suriye’yi o top atışı gecesinde bombaladığı, birçok tankıyla 35 Suriye askerini etkisiz hale getirdiği ortaya çıktı. Suriye özür diledi, kasıt olmadığını resmen bildirdi. Her şey belliyken, ne diye birdenbire toplanan Meclis’ten bu ucu açık Tezkere alındı ki!? Farkında mısınız, bu ülkede artık çoğu şey ‘birdenbire’ olmaya başladı…

Ne diyordu Orhan Veli: “Her şey birdenbire oldu/ Birdenbire vurdu gün ışığı yere/ Gökyüzü birdenbire oldu/ Mavi birdenbire/ Her şey birdenbire oldu/ … Kız birdenbire, oğlan birdenbire/ Yollar, kırlar, kediler, insanlar…/ Aşk birdenbire oldu/ Sevinç birdenbire.”

Akçakale’de bu top mermisiyle 5 vatandaşımız birdenbire ölüp, 10 vatandaşımız da yaralanınca bakın neler oldu:

- Sayısını unuttuğumuz PKK terör saldırılarında ölen binlerce insanımız için gıkı çıkmayan ABD Başkanı Obama, Akçakale’deki 5 insanımız için taziyelerini bildirdi…

- Suriye’ye savaş açmamız için, bugüne kadar her türlü yolu denediğini bildiğimiz, kaçak Suriye komutanlarını el üstünde tutan Dışişleri Bakanımız Davutoğlu ile “Çaakkk!” diyen ABD Dışişleri Bakanı bayan Clington; “Şaşkınlık içindeyim, çok çok üzgünüm, bir komşu ülkeye böyle saldırı olamaz!..” dedi. Aşka gelen bizimkiler de, dostlarını gönüllemek için olsa gerek, birdenbire Tezkereyi çıkarıverdiler…

- ABD’de ‘sanal savaş oyunu’ senaryosu yazanlar, şimdi keyifle ellerini ovuşturuyorlar…

- Komşumuz İran, bu Tezkere sonrası; “Türkiye tarihi bir hata yaptı, yüzyıllarca bunu kimselere anlatamaz, yazık!..” diye açıklama yaptı…

Evet, bizce de önceden ve şimdi büyük hatalar yapıldı, iş buralara geldi. Ne yapalım ki, büyüklerimize bunu anlatamadık, ya da anlamak işlerine gelmiyordu?

Orhan Veli “Anlatamıyorum” şiirinde şöyle diyordu:

“… Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel/ Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu/ Bu derde düşmeden önce/ Bir yer var, biliyorum/ Her şeyi söylemek mümkün;/ Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum/ Anlatamıyorum!..”

Kuzey Irak için düşünülürken, ama birdenbire Suriye için çıkan bu Tezkere ile “Bindik bir alâmete, gidiyoruz kıyamete” gibi geliyor bana!? Ya size nasıl geliyor, anlayabileniniz var mı?                                                        

Sakin KOŞAR…

 
Toplam blog
: 191
: 753
Kayıt tarihi
: 09.08.08
 
 

16/07/1951 Bozüyük / Yatağan / Muğla doğumlu, 1970 Isparta - Gönen mezunu, 1986 Anadolu Üniversit..