- Kategori
- Kültür - Sanat
Bu gece kızdı bana

Şiire kardım bu gece. Gene aldı beni kısa cümleler Çapan çarptı az önce, yazasım tututu şiirimsiler. Önce söz onun Aziz Nesin'in Ayvacık taki evinde konuk ettiği gecede bize sunduğu dizeleri buldum bu gece. Meğer onunmuş imzasız dağıttığı bize.
Gün doğmadan,
Boğazın suları
Laciverdini daha yitirmeden,
Uzun bir sesizliğin
Ezgisini sindiriyorum içime,
Çayın rengi
Ve mavi dumanıyla
İlk cigaranın.
Korkulu düşlerden uyanmışım
Delikanlı ömrümün
Sonu gelmez güzüne.
Derken şu şiiri ile kızdı bana yazmanın önüne koyulan bu gereksiz tartışmaların niyesi ile. Niye yazmıyacak mışım ki. Kimin nesine gözdiktim.Yazabilmek içindi oysa nefesim kime neydi ki.
ANLADIM ANLAMINI ANLAMIN
Kavak yelleriyle dönen değirmenlere
saldıran evde kalmış uğursuz uzmanlarıyla
ağlarını toplarken akademik ağalar
kuramların kurumunu silerek
bir şiirden demir alıp açıldığım
denizlerin dibinde
kaç anlam balığı yakaladılar
diye meraktaydılar bilimden bunalanlar
Çalıştılar çalıştılar çalıştılar
kuramın Kuran'ını yazdılar
dışarda erguvanlar salkımlar
tekrarını ilan ederken sevdaların
baktılar yaşlı gözlerle
yazdıkları metinlere
metinler çetindiler
Derken benim kalemimden harfler fırladı hocamın dizelerinin itmesiyle. Ayvacık tan yola çıkıp dere tepe Antik tiyatro aradığımız günlerde hey bakın şurada Cevat* amma düştüydü dediğinde, bizim giderken onların döndüğünü, bizim aradığımızı onların görüp bulduğunu görüp aşka vurduğunu. Gene kelimeler öylece kısacık. İdare oluna. Bu da gene benden;
Gün doğmada
Yalı çapkını seyirtmesi anlarda turuncu...
Basıp gitmeler mavi.
Martı kanadında esinti ruh
Aşk uzak gri...
Dağ başlarındaki gelinciktin sen kırmızı.
Yakamoz titerekliğinde ben beyaz.
Bence not: Bahsi gecen Cevat meğer Şakir Kabaağaçlı olanmış...
Gün doğmadan,
Boğazın suları
Laciverdini daha yitirmeden,
Uzun bir sesizliğin
Ezgisini sindiriyorum içime,
Çayın rengi
Ve mavi dumanıyla
İlk cigaranın.
Korkulu düşlerden uyanmışım
Delikanlı ömrümün
Sonu gelmez güzüne.
Derken şu şiiri ile kızdı bana yazmanın önüne koyulan bu gereksiz tartışmaların niyesi ile. Niye yazmıyacak mışım ki. Kimin nesine gözdiktim.Yazabilmek içindi oysa nefesim kime neydi ki.
ANLADIM ANLAMINI ANLAMIN
Kavak yelleriyle dönen değirmenlere
saldıran evde kalmış uğursuz uzmanlarıyla
ağlarını toplarken akademik ağalar
kuramların kurumunu silerek
bir şiirden demir alıp açıldığım
denizlerin dibinde
kaç anlam balığı yakaladılar
diye meraktaydılar bilimden bunalanlar
Çalıştılar çalıştılar çalıştılar
kuramın Kuran'ını yazdılar
dışarda erguvanlar salkımlar
tekrarını ilan ederken sevdaların
baktılar yaşlı gözlerle
yazdıkları metinlere
metinler çetindiler
Derken benim kalemimden harfler fırladı hocamın dizelerinin itmesiyle. Ayvacık tan yola çıkıp dere tepe Antik tiyatro aradığımız günlerde hey bakın şurada Cevat* amma düştüydü dediğinde, bizim giderken onların döndüğünü, bizim aradığımızı onların görüp bulduğunu görüp aşka vurduğunu. Gene kelimeler öylece kısacık. İdare oluna. Bu da gene benden;
Gün doğmada
Yalı çapkını seyirtmesi anlarda turuncu...
Basıp gitmeler mavi.
Martı kanadında esinti ruh
Aşk uzak gri...
Dağ başlarındaki gelinciktin sen kırmızı.
Yakamoz titerekliğinde ben beyaz.
Bence not: Bahsi gecen Cevat meğer Şakir Kabaağaçlı olanmış...