Bu kafayla daha çok beklersiniz!

‘Halkın temayülü doğrultusunda hareket edilecek. O nedenle aday adayları şimdiden adaylıklarına kesin gözle bakmasınlar.’

Bu ve benzer ifadeler, siyasi liderlerce, seçim öncesi zamanlarda sıkça kullanılır. Ancak, bunlar açıklamadan öteye bir anlam ifade etmezler.

Sadece günümüzde değil, geçmişte, siyaset tarihimizde de hep böyle olmuştur. Aksine rastlamak mümkün değil, zaten.

Geçen hafta sonu, Kızılcahamam kampında, başbakan partisinden belediye başkanlığı adaylığını düşünenlere, yine malum ifadelerle seslendi.

‘Aday belirlemede, halkın temayülü dikkate alınacak...’

Muhalefet liderlerinin, bu konuda iktidardan geri kaldıkları söylenemez. Onlar da, bu günlerde sıkça aynı sözleri tekrarlayıp, duruyorlar.

Yani ‘halkın temayülü’nü...

Sözüm ona, sergilenen davranış, demokrat olmanın gereği. ‘Katılmıyorum’ demek, demokrasiyi, dolayısıyla halkın temayülünü yok sayma anlamına gelir.

Bu nedenle, vatandaş olarak, bize düşen, olanları alkışlamak ve liderlerin demokratlığını, her seferinde yeniden teyit etmektir.

Acı ama gerçek olan, defa atla görüldü ki, bu tür açıklamalar, siyaset dünyasının gösterilerinin bir parçasıdır.

Genellikle, davranış kritik zamanlarda, rakibin siyasetini, parti tabanındaki serzenişleri ve aday adaylarının ısrarlarını ötelemeye yöneliktir.

Çünkü bu tür manevralar sayesinde, liderlerin hareket alanları genişler ve aday yapacakları kişilere de, el altından yardım etmeleri kolaylaşır.

Önümüzdeki seçimler için temiz ve dürüst siyasete soyunan aday adayları!

Yağcılık yapmadan, birilerinin adamı olmadan ve liderin işaret menziline girmeden, aday olacağınıza mı inanıyorsunuz?

‘Evet’ diyorsanız, nasıl başaracağınızı, bizlerle de paylaşırsanız memnun oluruz.

Yok, eğer cevabınız ‘hayır’ ise, ne diye adaylığa hevesleniyorsunuz?

Şimdiden, kenara itildiğinizin farkında değimlisiniz?

Yoksa siz hala sessiz, sedasız kenarda; beklemekle, aday olunacağını mı düşünüyorsunuz?

Bekleyin, bekleyin!

Bu mantıkla, kim bilir daha ne kadar beklersiniz!