Bu komünist Çin zulmu bitmez!

Günlerdir Doğu Türkistan'ın Sincan Bölgesi'nin Başkenti'nden, bütün Doğu Türkistan'a yayılan olaylar; Çin'in uyguladığı yoğun karartma politikalarına rağmen, bütün dünyada yankı bulmaya devam ediyor. Yıllardır Doğu Türkistan'ın, Komünist Çin Hükümeti tarafından nasıl bir mezâlim altında inim inim inletildiğini, zaman zaman basında çıkan haberlerden biliyorum. O nedenle de, dünyanın diğer bölgelerindeki, zulm'e uğrayan müslüman milletlerin çekmiş olduğu sıkıntıların sancısı, çiğerimin bir köşesini çoğu zaman aynı derecede yakmış olsa da; Doğu Türkistan'a Komünist Çin Hükümetinin yıllardır uygulamakta olduğu mezâlim sebebiyle, zaman zaman farklı ıstıraplar duymaktayım. Bu farklılık ta, Doğu Türkistan’lıların sesinin, dünyaya ciddi bir şekilde duyurulamamasındandır...

Komünist Çin İdâresi altındaki, bu mazlum Ülke'nin her tarafındaki askerî despotizmi'nin çok ağır baskıları altındaki insanlar, âdetâ nefes alamamaktalar. Nüfusu 35 milyona yaklaşmış bu ülke insanları, Çin'in acımasız İdâresinden, bir an evvel kurtulmalı. Bunun için de, evvelâ Doğu türkistan'lı Kardeşlerimiz kendileri buna inanmalılar. Yıllardır Çin Komünistleri tarafından, bütün doğal zenginlikleri sömürülmekte olan bu topraklarda yaşayan insanların da insanca yaşama haklarının olmadığını kimse söyleyemez.

Çin Komünist İdâresinin, bugüne kadar yapmış olduğu olağanüstü karartmalar nedeni ile, çoğunluğunu Uygur Türkleri’nin oluşturduğu Doğu Türkistan Cumhuriyetinde yaşayanların birçoğu, dünyanın değişik ülkelerinde seslerini duyurabilmek için, kendi imkânları ile bir şeyler yapmaya çalışmaktalar.

Bundan 3-4 sene evvel, Yine Doğu Türkistan göçmeni bir müşterim vâsıtası ile tanışmış olduğum, Doğu Türkistan'lı aydınlardan biri olan Sayın Zeynure Öztürk Hanımefendi'nin bana getirdiği, Oralar'da yaşanmış olayları anlatan hikâyeleri Türkçemize kazandırmak için, yaklaşık 1, 5 ay'dır çalışmaktayım. Yaklaşık 150 sayfa olarak planladığım bu kitap için 5 tâne kadar daha hikâye lâzım. Zeynure Hanım'dan onlar da geldiğinde, bu kitabı yayınlıyacak bir yayınevi bulmak için çalışacağım...

Bu yazımda esas anlatmak istediğim; Çin mezâlimi altındaki Doğu Türkistan’da yaşanan olayların anlatıldığı bu kitabı hazırlarken, inanın zaman zaman tüğlerim diken diken oldu; zaman zaman, midem bulandı; zaman zaman da gözyaşlarıma hâkim olamadım.

Bütün bunlar, son yıllarda yapmış olduğu teknolojik atılımlarla; kendi halkına bile uygulamakta olduğu inanılmaz baskıların bile, sırf menfaatlerini düşünen sözde demokrasi ile idâre edildiği söylenen batılı Devletler tarafından görmezden gelinen, Çin Komünist idâresinin zulümlerinin de artık, sonuna doğru gelindiğinin işâretler olsa gerek.

Doğu Türkistan'ın Sincan Bölgesinin Başkenti Urumçi'den patlak veren olayları, Çin halkı ile Doğu Türkistanlılar arasında imiş gibi gösterme gayretlerinin olduğunu görüyorum kaç gün'dür. Zeynure Hanım'ın derlediği olaylardan müteşekkil bu kitaptan da anladığım kadarıyla, bu olaylar büyük bir ihtimâlle yine Çin Kümünist İdâresinin bir oyunu ve işi gibi gözüküyor bana göre.

İnşaAllah bu olaylar, binlerce Uygurlu Kardeşimizin daha katline sebep olmadan durdurulur. Umarım, BM'in dâimî temsilcisi olan Çin Komünist İdâresine, Hür Dünya'nın temsilcileri tarafından çok fazla göz yumulmaz. Yıllardır tam bir insanlık trajedsinin yaşandığı bu topraklarda olan insanlık dışı olaylar; dilerim Doğu Türkistanlı Kardeşlerimizle birlikte, Çin zülmü altında yıllardır inim inim inleyen, diğer insanların da bir kurtuluşu hâline gelir.

Komünizmin son kalıntılarının ömrünü; teknoloji makyajı ile ile birkaç yıl daha cilalayarak uzatmış olan Zâlim Çin İdârecilerinin maskelerinin düşmesi, öyle zann'ediyorum ki çok uzun yıllar sürmeyecek. Ağababaları Rusyadan kopyaladıkları bu acımasız rejimin son kalıntılarının da, teknolojik sıva ile çok uzun bir ömrü'nün kalmadığını görür gibiyim.

Komünist Rusya'dan bağımsızlığını ilan eden, irili ufaklı, 3-5 milyonluk nice Devletler var. O insanlar, hâlâ birtakım sancılar çekiyor olsalar da, en azından özgürlüklerine kavuşarak insanca yaşayabilmenin hazzını tadıyorlar.

İnşaAllah zaman fazla uzamaz da Doğu Türkistan'daki kardeşlerimiz, en kısa zamanda özgürlüğüne kavuşup insanca yaşayabilmenin hazzına tadarlar...

Bütün dualarımız onlarla.

Sağlık ve muhabbetle...

Bektaş Azizoğlu
09.07.2009, perşembe
Üsküdar-İstanbul